İstanbul ve Diyarbakır barolarının genel kurullarına engel

HABER MERKEZİ – İstanbul ve Diyarbakır barolarının genel kurul toplantıları İçişleri Bakanlığı’nın pandemi sebebiyle yasaklaması yüzünden engellendi. Kongre merkezlerine alınmayan avukatlar, hükümetin pandemiyi daha fazla otoriterleşmek için kullandığına vurgu yaptı.

İstanbul ve Diyarbakır barolarının bugün gerçekleştirmeyi planladığı genel kurulları İçişleri Bakanlığı tarafından Corona virüsü salgını gerekçe gösterilerek engellendi.

İstanbul Barosu’na bağlı avukatlar baro genel kurulunu toplayabilmek için 5 Ekim’de ortak açıklama yaparak çağrıda bulunmuştu.

Kararın yok hükmünde olduğunu söyleyen hukukçular, genel kurulun planlandığı gibi yapılması için Haliç Kongre Merkezi’ne yürüdü.

“Faşizme karşı omuz omuza” sloganı atan avukatların önü kongre merkezi önünde polis tarafından kesildi.

Kongre merkezine alınmayan avukatlar tutanak tuttuktan sonra basın açıklaması yaptı.

13 avukat grubunun ortak imza attığı açıklamada şöyle denildi:

İçişleri Bakanlığı’nın 2 Ekim 2020 tarihli genelgesi ile pandemi gerekçe gösterilerek, Baro genel kurullarının 1 Aralık tarihine kadar erteleneceği duyurulmuştur. Aynı gün, Beyoğlu 1. İlçe Seçim Kurulu aynı gerekçe ile İstanbul Barosu genel kurulunun İPTALİ kararı vermiştir.

Baro genel kurullarını erteleme ve iptal kararları; avukatların örgütlenme, seçme ve seçilme haklarına müdahale olduğu kadar, Baroların ve avukatın bağımsızlığının yok edilerek; esasta savunma hakkının ve yürütmenin yargı eliyle denetlenmesinin ayakta kalan dayanaklarının da çökertilmesi girişimidir. Böylece kuvvetler ayrılığı ilkesinin tüm kırıntılarının yok edilerek, hukuk ile sınırlanmamış bir keyfilik rejiminin önündeki tüm engeller ortadan kaldırılmak istenmektedir.

Baro genel kurullarına müdahalenin amacı açıktır. Avukatların ve Baroların sözünün polis zoru ile engellendiği bir zeminde, çoklu Baroların kurulması ve Türkiye Barolar Birliğinde, avukatların nispi temsili ilkesini değiştiren yasa değişikliği yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi üzerinde baskı kurularak, Anayasaya aykırı yasanın tasdiki sağlanmıştır. Ancak, tüm iktidar olanaklarına, teşviklerine ve özellikle kamu avukatlarının baskıyla yönlendirilmesine rağmen, AVUKATLAR yandaş barolara rağbet etmemiştir. Yandaş barolara zaman kazandırılmak istenmektedir.

Siyasi partilerin, sendikaların kongrelerine, mitinglerine, metrobüs-metro yolculuklarına, okulların açılmasına, fabrikaların çalışmasına engel olmayan Covid 19 virüsünün sadece Baro genel kurullarında pandemi riski yarattığı iddiasının bilimsel bir izahı yoktur. Hıfzısıhha Meclisleri, halk sağlığıyla ilgisiz, siyasi iktidarın ihtiyaçları doğrultusunda kararlar vermektedir. Kaldı ki, salgın tedbirlerine dair sadece kılavuz kararlar alma yetkisi olan bu kurulların, Anayasa ile kurulan Baroların organlarına müdahale etme, genel kurullarına ilişkin kanun hükmünü ortadan kaldırma veya değiştirme yetkisi yoktur.

Basın açıklaması yapan avukatlar daha sonra İstanbul Barosu’na döndü.

‘Devlet salgını daha fazla otoriterleşme için kullanıyor’

Diyarbakır Barosu’nun 47’nci Olağan Genel Kurulu’nun düzenlenmesi kararlaştırılan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi’ne gelen avukatlar da içeri alınmadı.

Bunun üzerine Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın ve çok sayıda avukat, kongre merkezi önünde açıklama yaptı.

Türkiye’de 80 baronun seçimlerinin hukuk dışı bir kararla ertelenmesine tepki gösteren Cihan Aydın, devlet kurumlarının ve yargının dahil olduğu adaletsizliklerin günlük yaşamın bir parçası haline geldiğini söyledi.

Salgının birçok ülkede daha fazla demokratikleşme konusunda esin kaynağı olduğuna işaret eden Aydın, “Türkiye’nin de içinde olduğu bir grup devlet, salgını daha fazla otoriterleşmeye gerekçe olarak kullanmaktadır. Devlet; pandemi nedeniyle ekonomik, sosyal, hukuksal ve eğitim gibi yaşamın hemen bütün alanlarında insanı, yurttaşı esas alan demokratik ve insani politikalar geliştirmek yerine, bu alanlardaki temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran uygulamalara imza atmaktadır” diye konuştu.

Açıklamanın ardından avukatlar, Kültür ve Kongre Merkezi’nden Diyarbakır Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’na kadar sessiz yürüyüş gerçekleştirdi.

Yoğun güvenlik önlemleri altında yapılan yürüyüşte, polis avukatların cübbeleriyle yürümelerini de engelledi.