Ana SayfaYazarlarErcan SezginŞengal Anlaşması 74. Ferman’ın ayak sesleri mi?

Şengal Anlaşması 74. Ferman’ın ayak sesleri mi?


Ercan Sezgin


Ezidiler Ortadoğu’nun en otantik, en orjinal halk topluluğudur. Kürt ve Kürdistanlı olmakla birlikte etnik kimlikten ziyade, dinsel kimliği daha fazla ön planda olmuştur. Aynı zamanda Ortadoğu’nun en mazlum halkı ve en çok katliama uğramış halk topluluklarından biridir. Maruz bırakıldıkları katliamları ‘ferman’ olarak tanımlamışlardır.

Şimdiye kadar bilinen 72 ferman yaşamışlar, en son IŞİD’in yaptığı vahşi katliama 73. ferman dediler. İnanışlarına göre 74. fermanı bekliyorlar. Bu fermandan sonra Ezidiliğin rahat bir nefes alacığına inanırlar. Şengal etrafında yaşanan son gelişmeler acaba 74. katliamın habercisi midir?

Bilindiği gibi 3 Ağustos 2014’te Şengal IŞİD tarafindan işgal edildi. Yüz binlerce Ezidi yerinden yurdundan edildi. On binlercesi katledildi, on binlerce kadın, çocuk köle pazarlarında satıldı ve binlercesi hala kayıp. Yakın tarihimizin en büyük katliamı, soykırımı ve trajedisiydi yaşananlar. Musul ve Telafer’in IŞİD tarafından işgal edilmesinden sonra sıranın Şengal’e geleceği belliydi. Irak ordusu bunun farkındaydı ve Musul’dan sonra Şengal’i terk etti. Şengal’den çekilirken birçok ağır silahını da geride bırakmıştı. Irak ordusunun çekilmesinden sonra, Şengal’in savunmasını Barzanilerin Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) peşmergeleri üstlenmişti.

IŞİD Şengal’e geldiğinde 1400-1700 arası peşmerge gücü Şengal’de bulunuyordu. Ayrıca Irak ordusundan kalan çok sayıda tank, top, silah ve mühimmat bulunuyordu. Ancak hiç savaşılmadan, bir gün içinde Şengal IŞİD’e teslim edildi. Daha sonra devreye HPG güçleri girdi. Ezidileri katliamdan kurtarmakla birlikte, IŞİD’e karşı direniş geliştirdiler. Daha sonra bu direnişe Şengal halkı, peşmerge ve Irak ordusu da dahil oldu. Dahil olmaları da son aşamada gerçekleşti. Büyük direniş ve savaştan sonra 3 Kasım 2015’te Şengal IŞİD’ten kurtarıldı.

Şengal’in kurtarılmasıyla birlikte kentte Ezidilerden oluşan özerk bir yönetim ve öz savunma gücü olan YBŞ birlikleri kuruldu. Bu Ezidiler için tarihi bir adımdı. Ezidilerin tarih boyunca 73 defa katliama uğramalarının başında öz savunmasız olmaları geliyordu. Öz savunması olmayan topluluklar, halklar her zaman katliamla karşı karşıyadır. Dolayısıyla YBŞ ile Ezidiler ilk defa öz savunma ve öz yönetimlerine kavuştu.

Şengal’in özgürleşmesinden ve IŞİD bittikten sonra bu sefer de Şengal sürekli Türkiye tarafından tehdit edildi ve bir çok defa hava saldırıları düzenlendi. 23 Mart 2018’de HPG açıklama yaparak Şengal’den tümden çekildiklerini duyurdu. Şengal’in öz yönetime ve öz savunmaya kavuştuğunu, görevlerinin bittiğini, Şengal’in savunmasını tümden YPŞ’ye bıraktıklarını açıkladılar. Ancak Türkiye için sorun HPG’nin varlığı değil, ortaya çıkan Kürt iradesi ve Kürt yönetimiydi.

En son Şengal katliamının yıl dönümünde gerek Irak Kürdistan Bölge Yönetimi, gerek Irak ve Türkiye yönetimleri ile ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün açıklamaları Şengal için yeni bir dönem başlayacağının işaretleriydi. Son birkaç aydır Şengal’de bombalar patlıyor, özerk yönetime karşı yürüyüşler düzenleniyor ve karalayıcı propaganda yapılıyor.

Son olarak 9 Ekim’de Kürdistan yönetimi ile Irak devleti arasında bir anlaşmaya varıldığı açıklandı. Tarih elbette ironiktir ve bu anlaşmanın mimarı ABD’dir. İmzacı taraflar da ABD’nin politikasını uyguluyor. Türkiye de bu politikaya dahildir.

Anlaşmanın içeriği basına yansıdı. Güvenlik, idari ve imar başlıkları altında anlaşma sağlandı. Anlaşma metninde Kürdistan İçişleri Bakanı Reber Ahmet ve Irak Ulusal Güvenlik Müsteşar Yardımcısı Reşid Felah’ın imzası bulunuyor. Ancak esas anlaşma, Irak Başbakanı Mustafa Kazimi’nin Birleşmiş Milletler (BM) Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis ve Kürdistan bölgesi heyetinin katıldığı toplantıda netleşmişti.

Şengal’deki Ezidiler iki gün önce protesto gösterisi düzenleyerek, iradelerinin yok sayılamayacağını vurguladı.

Anlaşmaya göre idari sistem tarafsız kaymakama devredilecek. Özerk yönetimler kabul edilmeyecek, Şengal’i devletin kaymakamı yönetecek. İç güvenlik için ise iki bin 500 kişilik polis gücü oluşturulacak. Diğer güvenliği merkezi Irak hükümeti sağlayacak. HPG, YBŞ, Haşdi Şabi gibi güçler Şengal’i terk edecek, bu gruplara yakın olanlar da polis gücüne ve idari yönetimlere alınmayacak. İmar konusunda da zaten vahşi kapitalizm ve onun vicdansız kâr kanunu devreye girecek.

Anlaşma sonrası yapılan açıklamalar güçlerin pozisyonunu ele veriyor. Irak devleti ile Kürdistan yönetimi anlaşmayı tarihi adım olarak değerlendirdiler. ABD anlaşmaya desteğini açıkladı. Türkiye de desteklemekle birlikte kararların uygulama aşamasına bakacaklarını duyurdu. KCK ise anlaşmanın dıştan dayatma olduğunu, eğer Şengal halkının öz yönetimi ve öz savunması dağıtılırsa bunun kabul edilemez olduğunu açıkladı. Şengal Özerk Yönetimi de anlaşmadan haberlerinin olmadığını, kendilerine danışılmadan atılacak adımları kabul etmeyeceklerini deklare etti.

Peki bundan sonra ne olur? Mevcut anlaşmada dayatıcı olunursa, müzakere edilmezse YBŞ ve Özerk Yönetim direnir. Bu da 74. katliam fermanının girişimi olur. Irak Başbakanı Kazimi anlaşmayı destekliyor ama tüm Irak devletini arkasına almış değil. Şengal’deki Haşdi Şabi güçleri çekilir mi belli değil. İşin içinde İran faktörü var. Bunlar hepsi sorunlu noktalar. Masa başı anlaşmalar olabilir ama Şengal’de durum farklı işleyebilir. Önümüzdeki günlerde daha somut gelişmeler yaşanabilir.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Antalya'da bir trans kadın evinde ölü bulundu
Sonraki Haber
New York Kürt Film ve Kültür Festivali bu yıl online