Ana SayfaManşetÇocuk yaşta zorla evlendirilip, şiddete başkaldıran bir kadın: Fatma Taşlı

Çocuk yaşta zorla evlendirilip, şiddete başkaldıran bir kadın: Fatma Taşlı

HABER MERKEZİ – 16 yaşında zorla evlendirilen ve yıllarca sistematik şiddete maruz bırakılan Fatma Taşlı, bir gün ‘bunu niye çekiyorum’ diyerek mücadele etmeye başlayan bir kadın. Yaşadıklarını kaleme aldığı kitabıyla anlatan Fatma, yaptığı “Jiyana Dayika” programıyla da kadınlarla buluşuyor.

Diyarbakır’da doğup, büyüyen 16 yaşındayken ailesi tarafından zorla evlendirilen Fatma Taşlı’nın hayatı bir mücadele tarihi.

Evliliği boyunca evli olduğu erkek tarafından sistematik şiddete maruz bırakılan Fatma, bir gün şiddete başkaldırmaya karar verdiğini anlatıyor.

Mezopotamya Ajansı’ndan Özlem Yayan’a konuşan Fatma, evlendirildiği kişiyi ilk kez evlendiği gün gördüğünü söylüyor:

Ne o ne de ben birbirimizle evlenmek istemiyorduk. Aynı evin içinde iki yabancı gibiydik. Bir evin içinde iki kişinin birbirinden haz etmemesi ve buna rağmen mecbur aynı evi paylaşması çok zor. Diyarbakır’da doğup büyümüştüm o da Mardin’de. Örf, adet ve kültürümüz farklıydı. Bu nedenle onlara bir türlü alışamıyordum.

Evliliğimde çok şiddet gördüm ve bu uzun süre sürdü. Sonra bir gün, ‘bunu niye çekiyorum’ diye kendime sordum. O bana şiddet uygularken ben de ona karşılık vermeye başladım. Karşılık vermeye başlayınca fiziksel şiddet son buldu. Daha sonra büyük bir pişmanlık yaşadım. ‘Neden şimdiye kadar bu şiddete maruz kaldım, neden daha önce bunu yapmadım’ diye. Çocuklarım da büyüyünce artık onlardan güç alıp, başkaldırdım.

Çocuklarına bakacak maddi durumu olmadığı için boşanamadığını belirten Fatma, “Çocuklarımı bırakıp babamın evine gitseydim o zaman da karşıma daha kötüsünün çıkacağını biliyordum. Bu nedenle orada kalıp çocuklarımı büyüttüm” diyor.

Büyük zorluklarla çocuklarımı okuttum. Çocuklarım okula giderken bile kimlikleri yoktu. Çocukların kimliklerini kendi üzerime çıkardım. Babaları hiçbir şeyleriyle ilgilenmiyordu. Yani çocuklarımın babası hem vardı hem de yoktu. İlkokul 5’inci sınıfa kadar çocuklarım kimliksiz okula gitti. Evde sürekli kavga gürültü vardı. Çocuklarım okullarını bitirdi ancak onun hiçbir desteği dokunmadı. Toplumumuzda çocuklar babalarıyla anılır ancak çevremdeki insanlar benim ne zorluklar çektiğimi ve çocuklarımı nasıl okuttuğumu bildikleri için bana farklı bir gözle bakıyorlardı. Çocuklarım bana hep ‘iyi ki bizim annemizsin’ derlerdi. Çok zorlu ve zahmetli bir evlilik yaşadım.

Fatma, okula başlayan çocuklarıyla birlikte okuma-yazmayı öğrendiğini, 10 yıl önce de kitap yazmaya başladığını kaydediyor.

20 yaşıma kadar tek kelime Türkçe bilmiyordum. Evlendiğim zaman bir amcam vardı, bana alfabeyi öğretmişti. Az çok harfleri biliyordum. Daha sonra çocuklarım da okula gidince onlarla okumayı ve yazmayı öğrendim. Onlar derslerine çalışıyordu ben de onlarla birlikte ders çalışıyordum. Sonra yazmayı öğrendim. Daha sonra kitap yazmaya başladım. Bir şiir kitabı, biri Derik’te yaşayan genç bir kızın öyküsü diğerini de kendi yaşamım üzerine yazdım. Kitap fikri de ‘yazmam gerekiyor’ diyerek başladı. Ancak yazınca yaşadıklarını içinden atabilirsin. Hayatımı şiirlere dökmek, kadınların şiirlerimi okumasını ve birbirimizi anlamayı istedim.

Evlendirilmeden önce dizlerine kadar uzun saçlarının olduğunu, evlendirildiğinde ise yaşananlara tepki olarak saçlarını kestiğini belirten Fatma, “Aslında saçlarımı keserken beni evlendirdikleri için onları protesto ettim ama kimse bunu fark etmedi. Eşim öldükten sonra da 7 yıldır saçlarımı uzatıp örüyorum. Giden saçlarımı ve yaşamımı şiirlerle anlattım. Kitabımın ismini de bundan dolayı ‘Kezi’ koydum” diyor.

Fatma ayrıca son yıllarda sunuculuğunu yaptığı “Jiyana Dayika” programıyla kadınlara mücadele konusunda örnek teşkil ediyor.

Son olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne ilişkin bir çağrı yapan Fatma, “Ailemden, eşimden çok şiddet gördüm. Bu yüzden artık diğer kadınlar şiddet görmesin. Kadınlar, el ele verdiğinde ve birbirlerinin yanında olduğu zaman kimse bir şey yapamaz. Kadınlar şiddeti kabul etmemeli. Ne olursa olsun bir kadının şiddet görmesini ve öldürülmesine izin vermemeliyiz” diye vurguluyor.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Covid-19 pandemisinde vaka sayısı 60 milyona yaklaşıyor
Sonraki Haber
Mevcut en güncel haber.