Ana SayfaEkolojiİPA: 7.5 büyüklüğünde bir depremde 48 bin bina yıkılacak

İPA: 7.5 büyüklüğünde bir depremde 48 bin bina yıkılacak

HABER MERKEZİ – İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan İstanbul Planlama Ajansı’nın raporuna göre; hazırlıksız yakalanıldığı takdirde 7.5 büyüklüğündeki bir depremde İstanbul’da 48 bin bina yıkılacak veya ağır hasar görecek, 194 bin bina orta ve üstü hasar alacak, yolların yüzde 30’u kapanacak, 120 milyar TL ekonomik kayıp yaşanacak.

İstanbul Planlama Ajansı (İPA), İzmir’de yaşanan 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından resmi internet sitesinde ve sosyal medya hesaplarında depremle ilgili olarak yapılan çalışmanın sonuçlarını yayınladı.

Buna göre hazırlıksız yakalanıldığı takdirde;

  • 7.5 büyüklüğündeki bir depremde İstanbul’da 48 bin bina yıkılacak veya ağır hasar görecek,
  • 194 bin bina orta ve üstü hasar alacak,
  • Yolların yüzde 30’u kapanacak,
  • 120 milyar TL ekonomik kayıp yaşanacak.

“Kent rantını değil yaşam hakkını önceliklendiren vizyon”

Raporda, bugüne kadar hazırlanan bilimsel rapor ve araştırmada dile getirilen depreme hazırlıkta, hasar görebilecek dayanıksız yapıların ve altyapının güçlendirilmesi veya yenilenmesinin öncelik yapılmadığına yer verildi ve eklendi:

 Ne var ki, kentsel dönüşüm ve 6306 sayılı afet yasası deprem riski yüksek bölgeleri güçlendirmek değil arsa değeri yüksek bölgeleri yapılaşmaya açmak ve daha çok kent rantı elde etmek için kullanıldı.

İstanbul’daki yoğun yapılaşmanın bir sonucu olarak bugün aslında ilk büyük depremde yıkılacağı düşünülen 48 bin riskli binada oturan herkesi yerleştirmeye yetecek kadar boş veya oturulmayan ikincil konut bulunuyor.

Yeni yapılaşma yerine mevcut konutlar depreme karşı değerlendirilebilir. Ancak siyasi ve ekonomik tercihler ile mevzuat buna engel oluyor. Bundan böyle, deprem karşısında kent rantını değil yaşam hakkını önceliklendiren yeni bir vizyona, yeni bir mevzuata ve yeni bir kentsel iyileştirme programına ihtiyaç var.

Halk sağlığı ve yaşam hakkını korumak için siyaset üstü bir birliktelik ve dayanışma içinde hareket etmenin önemine değinilen raporda, kentsel altyapının afetlere karşı güçlendirilmesinin öncelik olmasına dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:

Bununla birlikte deprem toplanma alanlarının, geçici barınma bölgelerinin, seyyar ve yüzer hastanelerin de hazırlanması ve bu alanlara erişimi kolaylaştıracak gerekli bilgilendirme ve duyuruların yapılması büyük önem taşıyor.

Kentin fiziksel altyapısının iyileştirilmesi deprem ve afetlere dayanıklılığı artırmak için tek başına yeterli değil. Vatandaşların afet ve deprem bilincinin geliştirilmesi de en az binaların ve altyapının iyileştirilmesi kadar önemli.

“Yüzde 42’si depremde yaşanacak kayıpları kader olarak görüyor”

İstanbul’un tüm mahallelerini kapsayan “Sosyal Hasar görebilirlik” araştırmasına da yer verilen raporda, şunlar ifade edildi:

İstanbulluların yüzde 42’si depremde yaşanacak kayıpları tamamen kader olarak görüyor. İstanbulluların yüzde 46’sı ise deprem için hiçbir önlem almadığını belirtiyor. Halbuki, depremler doğal afetler olsa da depremde yaşanan can ve mal kayıpları doğal değil önlenebilir insan yapımı sorunlardan kaynaklı.

Deprem eğitimleri hayat kurtarıyor. İstanbul’da tüm Türkiye’ye öncü olacak bir deprem eğitim seferberliği başlatılması gerekiyor. Japonya’nın Kobe kentinde 1995’te gerçekleşen depremde 1999 İzmit depreminin iki katı kadar bina tamamen yıkıldı. Ancak Kobe depreminde hayatını kaybedenlerin sayısı İzmit depreminin üçte birinden az oldu.

Benzer nüfustaki iki kentte benzer büyüklükteki depremlerin yol açtığı insan kaybının Japonya’da çok daha az olmasının nedeni Japon halkının deprem konusunda eğitilmiş, hazırlıklı ve bilinçli olmasıydı.

Deprem bilinci ve eğitimi konusundaki eksiklikler

Ülkemizde depremlerde ölüm ve yaralanmaların birçoğu orta hasarlı yıkılmamış binalarda gerçekleşiyor. Bunun nedeni deprem bilinci ve eğitimi konusundaki eksiklikler. Deprem eğitim ve tatbikatlarıyla öğrenilebilecek bina içi mobilya sabitleme, deprem çantası bulundurma, deprem sırasında daire içinde en güvenli yerin neresi olduğunun önceden kararlaştırılması, deprem sırası ve sonrasında yıkılmış olabilecek balkon ve merdivenlerden uzak durma gibi bir takım basit önlemlerin alınmamış olması yüzlerce hayata mal oluyor.

Vatandaşların deprem sırası ve sonrasında kendilerini nasıl koruyacaklarına dair eğitimler alması, deprem ve afetlere dair bu eğitimlerin her kesime ulaştırılması ve tatbikatların tüm İstanbul’u kapsayan, düzenli ve sürekli bir hale getirilmesi hayati öneme sahip. Unutmayalım ki, depremi önleyemesek de depremde yaşanabilecek kayıpları en aza indirmek elimizde.”


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
İzmir depremi: Arama kurtarma tamamlandı, can kaybı 114
Sonraki Haber
Mevcut en güncel haber.