Ana SayfaCezaevleriAçlık grevleri 21’inci gününde: Güven’den ‘duyarlılık’ çağrısı

Açlık grevleri 21’inci gününde: Güven’den ‘duyarlılık’ çağrısı

HABER MERKEZİ – Siyasi tutukluların “tecridin sonlandırılması” talebiyle başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi 21’inci gününde sürüyor. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, “Onları yaşatmak bizim elimizde” diyerek duyarlılık çağrısında bulundu.

Cezaevlerindeki siyasi tutuklular, 27 Kasım itibariyle “PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde süreklileşen tecridin sonlandırılması” talebiyle, kendilerine yönelik salgın sürecinde artan hak ihlallerini de protesto amacıyla süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemine başlamıştı.

Gruplar halinde beşer günlük sürdürülen açlık grevi eylemi 21’inci gününde devam ediyor.

Eyleme, her geçen gün farklı cezaevlerinde bulunan çok sayıda tutuklunun katıldığı da bildiriliyor.

Diğer yandan başta hak savunucuları olmak üzere toplumun çeşitli kesimlerinden tutukluların taleplerinin kabul edilmesi yönünde çağrılar gelmeye devam ediyor.

Yine ‘tecridin sonlandırılması’ talebiyle 7 Kasım 2018 tarihinde Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevi, eylem sürerken avukatlarıyla 8 yıl aradan sonra ilk kez görüşebilen Öcalan’ın çağrısı sonucu 200’üncü gününde sonlandırılmıştı.

Tutukluların başlatmış olduğu eyleme herkesin ses vermesi gerektiğini belirten Güven, “Milyonların talebi tecridin son bulmasıdır” dedi.

Leyla Güven

Mezopotamya Ajansı’ndan Zeynep Durgut’a konuşan Güven, Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle yaptığı birkaç görüşmeden sonra yeniden tecridin başladığını gördüklerini belirterek, “Şu anda süresiz-dönüşümlü bir açlık grevi eylemi var. Her gün yeni grupların katıldığını ve açlık grevinin devam etiğini görüyoruz. Açlık grevine girmek ya da bunu bir yöntem olarak görmek elbette kolay bir karar değildir. Hiç kimse canından bezmemiştir” dedi ve şöyle devam etti:

Açlık grevi tutukluların cezaevlerinde yapacakları tek şeydir çünkü canlarından başka ortaya koyacakları bir şeyleri yok. Dolayısıyla açlık grevlerine karşı toplumun duyarlı olmasını istiyorlar. Onları yaşatmak bizim elimizde. Onlar, şimdi bir irade beyanında bulundu ve açlık grevine başladı. Ama bundan sonra her şey dışarıdaki kesimlerin elindedir. Siyasi partiler, dernekler ve kurumlar yani herkesin duyarlı olması gerekiyor. Çünkü bu talep, insani bir taleptir. Herkesi kapsayan bir taleptir.

Covid-19 pandemisinin cezaevlerinde yarattığı riske de dikkat çeken Leyla Güven, “Bu nedenle durum çok daha vahim ve kritiktir. Bu açıdan bu hepimizin sorunudur” diye konuştu.

Güven, sözlerini şöyle sonlandırdı:

Hiçbir kaygı taşımadan hepimiz zindanların önünde, alanlarda ve sokaklarda tutukluların sesi ve nefesi olmak zorundayız. Onları yaşatacak olan içine gireceğimiz eylem ve etkinliktir. Onun dışında hiçbir şey çare değildir. Eğer biz sesimizi yükseltebilirsek ve eğer biz gerçekten tutukluların taleplerini yüksek sesle dile getirebilirsek bunun karşısında devlet adım atmak zorunda kalacak. İnanıyorum ki halkımız bu konuda daha duyarlı davranarak cezaevindeki eylemlerin sesini yükseltecek ve arkadaşlarımızın talepleri yerine getirilecektir.

  Bir gazetecinin tanıklığıyla açlık grevleri

PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Covid-19: Küresel salgında vaka sayısı 75 milyona yaklaşıyor
Sonraki Haber
Mevcut en güncel haber.