Ana SayfaGüncelBombalanan Özgür Ülke’nin önünden seslendiler: Buradayız

Bombalanan Özgür Ülke’nin önünden seslendiler: Buradayız

HABER MERKEZİ – Özgür Ülke gazetesinin bombalanmasının 26’ncı yılında bir araya gelen gazeteciler, ‘buradayız’ mesajı verdi. Yeni Yaşam’ın Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik, “Nerede gerçeğin önüne çekilmiş bir perde varsa onu yırtmak bizim işimizdi ve işimizi hep yaptık” dedi.

Özgür Ülke gazetesinin 3 Aralık 1994’te bombalanmasının üzerinden 26 yıl geçti.

Gazetenin İstanbul Kadırga’daki teknik binası, Cağaloğlu’ndaki merkez bürosu ve Ankara bürosu bombalı saldırıya uğramıştı.

Saldırının 26’ncı yılında Kadırga’da bulunan gazetenin bombalanmış binası önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

Anmaya, çok sayıda gazetecinin yanı sıra HDP Milletvekili Hüda Kaya, HDP MYK üyesi Ferhat Encü, İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Eren Keskin, HDP İstanbul İl Eş Başkanı Elif Bulut da katıldı.

“Özgür Basın Susturulamaz” pankartının açıldığı anmada, “Bu ateş sizi de yakar” dövizleri taşındı.

Basın açıklamasını okuyan Yeni Yaşam gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik, 26 yıl önce de burada olduklarını belirterek, özetle şunları söyledi:

O bembeyaz bir martıya benzeyen binamızın yıkıntılarının önünde, öfke ve acıyla doluyduk. Belki de sadece binanın sağlamlığından ötürü birçok arkadaşımız katliam girişiminden yaralı kurtulmuştu ama Ersin Yıldız kayıp gitmişti ellerimizden.

3 Aralık 1994 tarihinden söz ediyoruz. Tansu Çiller’in gizli ibareli emriyle ‘bertaraf edilmesi’ istenen Özgür Ülke’nin Ankara ve İstanbul’daki bütün binalarının aynı anda bombalandığı o günden söz ediyoruz. ‘Gizli’ filan da değildi aslında hiçbir şey. Ape Musa başta olmak üzere onlarca gazeteci, dağıtımcı arkadaşımızın her gün sokaklarda katledildiği günlerde yaşıyorduk. Her şeyi açık açık yapıyorlar, açıkça hedef gösterip saldırıyorlardı.

O yüzden 3 Aralık sabahında, acılıydık, öfkeliydik ama şaşkın değildik. Bize neden saldırdıklarını, o bombaların neden patladığını biliyorduk ve o yüzden hepimizin dilinde bir tek söz vardı. Bu gazete yarın çıkacak! Çıktı da! Çevremizi kuşatan dostlarımızın ve isimsiz birçok kahramanın emek ve dayanışmasıyla ertesi gün ellerimizde gazetemiz vardı ve manşetinde şöyle yazıyordu: Bu ateş sizi de yakar.

Gelecekte tarihçiler, şu geçen 26 yıla baktıklarında belki de bu yaralı coğrafyanın tarihinin en kanlı dönemini görecekler. Ama o 26 yıla, korkunç katliamlar kadar muazzam bir direniş de sığdı. Ve ne mutlu bize ki, özgür basın olarak onca yıl boyunca bütün olup bitenlerin tanığı ve sanığı olduk. 3 Aralık’ı hiç unutmadık ama o binanın yıkıntılarından korku değil, azim ve cesaret ürettik. O dönemin sorumlularından bazıları çoktan dünyamızı terk etti. Kalanlardan bazıları şimdiki iktidardan rant koparma peşinde koşarken, başka bazıları ise sahil kentlerinde mafya artıklarıyla fotoğraf çektirip akılları sıra halkı korkutmaya çalışıyor.

Yağmur çamur kar güneş fark etmez. Biz buradayız. Kemal vurulduğunda Newroz meydanındaydık, çocuklar bombalandığında Roboski’deydik. Nerede gerçeğin önüne çekilmiş bir perde varsa onu yırtmak bizim işimizdi ve işimizi hep yaptık. Bedeli de her neyse ödedik, ödemeye devam ediyoruz. Bir bayrak yarışı gibi fotoğraf makinelerimiz ve kalemlerimiz elden ele geçiyor, öyle ki 3 Aralık 1994’te henüz doğmamış olan çocuklar şu anda coğrafyanın her köşesinde haber peşinde koşuyorlar.

Burada, bir kez daha Ersin’e ve basın şehitlerimizin hepsine söz veriyoruz. Eğilmeyeceğiz, bükülmeyeceğiz. Ne bedel ödersek ödeyelim gerçeği, yalnızca gerçeği yazmaktan geri durmayacağız. Günün sonunda herkes yaptıklarıyla anılacaktır. Biz direnişle anılacağız, onlar da cinayetleriyle… Özgür basın şehitlerimizi bir kez daha selamlıyoruz. Anıları yolumuzu aydınlatıyor.

Konuşmaların ardından gazeteciler bombalanan binanın önüne karanfiller bırakarak, yaşamını yitiren gazeteci Ersin Yıldız’ı andı.

Gazeteciler daha sonra Yeşilpınar’da bulunan Yıldız’ın mezarını da ziyaret etti.

Ne olmuştu?

26 yıl önce, 3 Aralık 1994’te Özgür Ülke gazetesinin İstanbul Kadırga’daki teknik binası, Cağaloğlu’ndaki merkez bürosu ve Ankara bürosu bombalı saldırıya uğramıştı.

Kadırga bürosundaki ulaştırma görevlisi 32 yaşındaki Ersin Yıldız öldürülürken, 23 çalışan da yaralanmıştı.

Gazete sonraki sayılarını bir süre, kendisiyle dayanışma halinde olan gazeteciler sayesinde çıkarabilmiş, sosyalist gazeteler Özgür Ülke çalışanlarına bürolarını açmış, birçok gazeteci dayanışmaya gitmişti.

Gazete 4 Aralık 1993’te dört sayfa çıkarken, manşeti ise “Bu ateş sizi de yakar” olmuştu.

Bombalanmanın üzerinden 15 gün geçmeden Özgür Ülke gazetesi, dönemin Başbakanı Tansu Çiller imzalı “gizli” ibareli bir belge yayınlamıştı.

Söz konusu belgede doğrudan Özgür Ülke’nin ismi verilerek şu ifadeler yer alıyordu:

Bölücü ve yıkıcı faaliyetlere destek verecek şekilde yayın yapan basın organlarının faaliyetleri son günlerde devletin bekası ve manevi değerlerine açıkça saldırı şeklini almıştır. Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne yönelik bu önemli tehdidin bertaraf edilmesi maksadıyla önlemlerin alınmasına…




Önceki Haber
Bayram Sokak: Trans kadınlar yine gözaltına alındı, evleri mühürleniyor
Sonraki Haber
Afrin'de çatışma: Bir asker yaşamını yitirdi