Cezaevlerinde açlık grevi eylemi 19’uncu gününde

HABER MERKEZİ – Siyasi tutukluların “tecridin sonlandırılması” talebiyle başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi 19’uncu gününde sürüyor. Hak savunucuları, “Bu ortak soruna ses olup, çözüm bulmalıyız” diye vurguluyor.

Cezaevlerindeki siyasi tutuklular, 27 Kasım itibariyle “PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde süreklileşen tecridin sonlandırılması” talebiyle, kendilerine yönelik salgın sürecinde artan hak ihlallerini de protesto amacıyla süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemine başlamıştı.

Gruplar halinde beşer günlük sürdürülen açlık grevi eylemi 19’uncu gününde devam ediyor.

Başta hak savunucuları olmak üzere toplumun çeşitli kesimlerinden tutukluların taleplerinin kabul edilmesi yönünde çağrılar geliyor.

Son olarak İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi Başkanı Murat Melet ve Van Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) Eşbaşkanı Kudret Temel, tutukluların taleplerinin karşılanması çağrısı yaptı.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yaşananları duymamazlıktan geldiğini belirten Murat Melet, ana muhalefet partisi CHP ile diğer muhalefet partilerinin bugüne kadar cezaevlerindeki hak ihlallerine karşı ‘doğru düzgün bir ses çıkarmadığını’ vurgulayarak, şöyle dedi:

Cezaevlerinde insanlar kendi kaderlerine terk edilmiş durumda. Yaşanan sorunlar zaman zaman dile getirilse de çok fazla yetersizliğin olduğunu ve problemlerin çözülemediğini biliyoruz. Tutuklular, hak ihlallerini dile getirecekleri başka bir yöntemleri olmadığı için son yöntem olarak kendi yaşam haklarından vazgeçmiş ve açlık grevine başladı.

Mezopotamya Ajansı’ndan Özlem Yayan’a konuşan Melet, sözlerini “8 bin tutuklu tecridin kaldırılmasını talep ediyor. Bu aynı zamanda bütün toplumun ortak talebidir. İnsan hakları savunucuları olarak bu greve ses olmayız. Bir an önce cezaevlerindeki sorunların ve hak ihlallerinin bitirilmesi gerekiyor” şeklindeki çağrısıyla sürdürdü.

Sivil toplum örgütleri başta olmak üzere tüm muhalif kesimlere “ses çıkarma” çağrısı da yapan Melet, “Bu durum artık bütün toplumun ortak sorunudur. Siyasal iktidarın da sorunudur. Bu ortak soruna ortak ses olup, çözüm bulmalıyız. Sadece birkaç kurumun ses olması yeterli değildir” diye konuştu.

Kudret Temel ise tutukluların maruz kaldıkları hak ihlallerine değinerek, daha önce benzer taleplerle yapılan açlık grevi eylemlerini hatırlattı.

Temel, “Açlık grevleri uzun sürünce ölümler yaşanıyor. Hayatını kaybeden tutuklu ailelerine karşı çok mahcubuz. Dernek olarak çağrıda bulunmaktan başka elimizden bir şey gelmiyor. Taleplerinin karşılanıp açlık grevlerinin son bulmasını istiyoruz. Cezaevlerinin üzerindeki tecrit kaldırılmazsa cezaevleri mezarlık olur” şeklinde konuştu.