Hukukçular değerlendirdi: AİHM’in Demirtaş kararı uygulanır mı?
HABER MERKEZİ – AİHM’in Selahattin Demirtaş’ın derhal tahliye edilmesi yönündeki hükmüne karşı iktidar cephesinden gelen açıklamaları değerlendiren hukukçular Rıza Türmen ve Meral Danış Beştaş, Türkiye’nin yükümlülüğüne vurgu yaparak kararın uygulanacağından emin olduklarını söyledi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire’nin Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuna dair nihai kararı üzerine AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Tahliye istemeleri ikiyüzlülük. AİHM bizim iç mahkemelerimiz yerine karar veremez” sözleri tartışma konusu.
AİHM Büyük Daire’nin derhal tahliye edilmesi için çağrı yaptığı Demirtaş’ı ‘suçlu’ da ilan eden Erdoğan, AİHM’in başka bir davadaki kararını örnek göstererek, “Aynı mahkemenin mesela İspanya’daki Batasuna Partisi kararındaki gerekçelerle açıkça çelişmektedir” iddiasında bulunmuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da AİHM’in nihai kararı için “Anlamı olmayan, boşlukta bir karar” demişti.
Cumhuriyet’ten İpek Özbey’e konuşan eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen, AİHM’in Türkiye’deki mahkemeler yerine karar vermediğini vurgulayarak, “AİHM şunu yapıyor; ortada Türkiye’nin taraf olduğu bir sözleşme var. Bu sözleşmenin ihlal edilip edilmediğine bakıyor ve ‘İhlal edilmiştir’ diyor” ifadelerini kullandı.
Türmen, “O zaman Türkiye’nin yükümlülüğü, bu ihlali ortadan kaldıracak tedbirler almak. AİHM, kararında, bunun nasıl yapılacağını da söylüyor” diye ekledi.
Yapılması gerekenin Demirtaş’ın serbest bırakılması olduğunu belirten Türmen, sözlerini şöyle sürdürdü:“Türkiye’nin bu sözleşmeye taraf olduğu için bir yükümlülüğü var. Bir taahhüt altına girmiş. Bununla da yetinmemiş, Anayasa’nın 90’ıncı maddesine bir paragraf eklemiş. Burada da demiş ki, ‘AİHM kararlarıyla Türkiye’deki yasalar çelişirse AİHM kararlarına öncelik verilir…’ Yani AİHM Türk hukukunun bir parçası.
Soylu’nun sözlerini de değerlendiren Türmen, “Türkiye’nin sözleşmeye attığı imzanın hiçbir anlamı yoktur gibi bir kapıya çıkar. Attığı imzaya değer vermeyen, kendi imzanızı küçülten bir söylem bu” dedi.
Rıza Türmen ayrıca, iktidarın “AİHM kararına uymayacağız” deme hakkı olup olmadığına ilişkin “Hayır, yok… Çünkü sözleşmenin hükmü çok açıktır” diye yanıt verdi.
Danış Beştaş: Kararı uygulayacaklar
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da AİHM’in Demirtaş kararının uygulanacağı görüşünde: “Uygulanmayacağı ihtimalini görmüyorum. Uygulayacaklar.”
Mezopotamya Ajansı’ndan Diren Yurtsever’e konuşan hukukçu Danış Beştaş, bu görüşünün nedenini ise şöyle açıkladı:
Çünkü Türkiye’den 1987’den beri bireysel başvuruyu kabul etmiş. Türkiye’nin AB ilişkileri geçici güncel, konjöktürel değil. Zaman zaman inişli çıkışlı olabiliyor. Erdoğan ‘Ey AİHM’ dese de siyasi anlamda işin arka perdesinde Türkiye AB’den kopuşu göze almaz. Bunu sadece kendi düşüncem olarak söylemiyorum. Daha yakın bir zamanda Erdoğan, ‘AB bizim müttefikimiz, geleceğimiz AB’dedir’ dedi. Birde Türkiye AKPM, Avrupa Konseyi, NATO üyesi. Anayasa’nın 90’ıncı maddesi gereği başka bir ihtimalleri yok. Ya Anayasa’nın 90’ıncı maddesini kaldıracaklar ya uluslararası hukukun bağlayıcılığını ve hukukun üstünlüğü hükmünü çıkaracaklar, AKPM’den ve Avrupa Konseyi’nden çıkacaklar ya da bu kararı uygulayacaklar.
Biraz oyalayabilirler, uzatabilirler, siyaseten kendi tabanlarına yönelik mesajlar verebilirler, konsolide etmek için ama hukuken uluslararası hukuk bağlamında ve Anayasa’nın 90’ıncı maddesi gereğince başka bir ihtimalleri yok. AİHM’in kararının bağlayıcılığını herkes biliyor. Neticede yargı yetkisini kabul ettiğimiz zaman verilen kararları da kabul etmişsiniz demektir. İktidarın ‘Karar bizi bağlamaz’ açıklamaları siyaseten söylenen, siyasi argümanlarla ve amaçlarla sarf edilen sözler olabilir. Öyle olmazsa ikinci sahte tutuklamayı vermezlerdi. İlk tutuklamada tahliye etmezlerdi. Ama ne yapmak zorunda kaldılar birinden tahliye etmek zorunda kaldılar ve başka bir manevra yapmak zorunda kaldılar. Büyük bir hukuksuzluk yaptılar kesin ama bunu da AİHM gördü ve ‘Yeni bir hamle yapmayın’ dedi. Bir süre oyalamayı düşünüyorlarsa bu belli ama onlara tavsiyem oyalamayı bıraksınlar ve gereğini yerine getirsinler. AİHM kararı güçlü ve bağlayıcı bir delildir.