Ana SayfaEkolojiİzmirliler yavaş yavaş zehirleniyor

İzmirliler yavaş yavaş zehirleniyor

HABER MERKEZİ – İzmir’de hava kirliliği ‘hassas’ seviyelere vardı. Pandemiyle birlikte düşünüldüğünde ciddi sonuçlara yol açabilecek kirliliğe dikkat çeken ekolojist Ertuğrul Barka, “Kirliliği  asgariye indirecek tedbirleri almak ve şehircilik politikaları geliştirmek gerekiyor” dedi.

İzmir’de, havaların soğuması ve kömür kullanımının artmasıyla kentin birçok noktasında hava kirliliği oluştu.

Kent merkezi başta olmak üzere şehrin birçok noktasında gökyüzünü kaplayan dumanlar nedeniyle görüş mesafesi de azalıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Ulusal Hava Kalitesi İzleme İstasyonu verilerine göre, İzmir’in havası “sağlıksız” düzeyin bir alt kademesi olan “hassas” oranda ölçüldü.

Konak ilçesinin Hava Kalite İndeksi (HKİ) 118 olarak ölçüldü. Bu değer, yaşlılar ve solunum rahatsızlığı olan hassas grupları etkileyebilecek seviyede.

Dört mevsim kirlilik yaşanıyor

Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Ruken Demir’e konuşan ekolojist Ertuğrul Barka, hava kirliliğinin önceki yıllara göre insanları daha fazla etkilemeye başladığına dikkat çekti.

Barka, hava kirliliğinin başlıca sebeplerinin sanayileşme, trafik ve kalitesiz kömür kullanımı olduğunu, İzmir’de deniz kıyılarına oranla iç kısımlarda hava kirliliğinin daha fazla yaşandığını kaydetti.

Ertuğrul Barka

Barka, ağır sanayi bölgesi olarak bilinen Aliağa’da dört mevsim hava kirliliği yaşandığını ve kirlilik değerlerinin diğer bölgelere göre daha fazla olduğunu da söyledi.

‘Fabrikalar nedeniyle ormanlar yok edildi’

Karşıyaka ve Konak ilçelerinde hava kalitesinin Dünya Sağlık Örgütü’nce kabul edilen sınırlara yaklaşmış olmasının rastlantısal bir durum olmadığını ifade eden Barka, şunları söyledi:

Hava kirliliğine Aliağa’daki Ağır Sanayi Bölgesindeki rafineri, petrokimya, demir çelik tesisleri; Organize Sanayi Bölgesindeki sanayi işletmeleri gibi kirletici unsurların etkileri düşünülmelidir. Bir de Atatürk Organize Sanayi Bölgesi ile Karşıyaka’nın iç içe oldukları düşünülürse, kirlilik kaynağının neresi olduğu anlaşılır. Konak ilçesindeki kirliliğin de sanayi kuruluşlarının etkisiyle birlikte konutlarda yakılan düşük kaliteli yakıtlardan kaynaklandığını söyleyebiliriz. Aliağa’daki demir çelik fabrikaları nedeniyle etraflarındaki ormanlar çok ciddi şekilde tahrip edildi. Ölçümü yapılmayan ve gözle göremediğimiz unsurlar da var. Örneğin, çimento fabrikalarında yakılan tehlikeli atıkların ve otomobil lâstiklerinin gaz atıkları son derece tehlikelidirler. Hava kirliliği denince sadece gözle görülebilen partikül maddelerin anlaşılmaması gerekir. Gazları gözle göremezsiniz ama son derece tehlikelidirler. Ayrıca küresel ısınmayı da göz önünde bulundurmalıyız artık.

Tedbir almak önemli

Barka, kirliliğin yarattığı ortamda insanların sağlıklı kalabilme olanağının ortadan kalktığını, kirli havanın sağlıksız bir toplumu da beraberinde getirdiğini vurgulayıp, şöyle devam etti:

Canlıların yaşam kalitesi düşüyor. İnsanlarda üst solunum hastalıklarından tutun da kansere varıncaya dek birçok hastalık oluşur. İnsanlar artık zehir soluyor. Kadınlarda düşük doğum oranı artar. Hava kirliliği olan illere bakın akciğer hastalıkları özellikle oralarda çok yoğundur. Corona virüsü sürecinde öğrendik ki, hava kirliliği bu hastalığın daha da yaygınlaşmasına neden olmaktadır. Hava ne kadar kirliyse virüs o kadar kolay yaygınlaşıyor. Taşıyıcı partiküller ve unsurlar havada yoğunsa yayılma da o kadar yoğun oluyor. Dolayısıyla, insanı öne alacak şehircilik politikaları ve bu kirliliği artıracak unsurları asgariye indirecek tedbirleri almak önemlidir.

‘Halk şüphelendiği tesisleri bildirmeli’

Havayı kirletecek kaynakların denetlenmesi gerektiğine de dikkat çeken Barka, halkın ekonomik gücünün artırılarak kaliteli yakıta ulaşması gerektiğini söyledi ve ekledi:

En önemlisi de sanayi kuruluşlarının yerleri seçilirken meteorolojik koşullar mutlaka değerlendirilmelidir. Yurttaşlar, kirliliğe neden olduklarını bildikleri veya şüphelendikleri tesislerin baca gazı analizlerinin yapılmasını istemelidirler. Fakat bu analizler yapılmamaktadır. Bu konudaki yakınmalarını valiliğe ve büyükşehir belediye başkanlığına iletmelidirler.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
295'i muvazzaf asker 304 kişi hakkında gözaltı kararı
Sonraki Haber
Cezaevlerinde açlık grevinin 12’nci günü: Hak savunucularından çağrı