Ana SayfaGüncelMuhalefetten şerh: Özgürlükler kısıtlanacak, yolsuzluklar gizlenecek

Muhalefetten şerh: Özgürlükler kısıtlanacak, yolsuzluklar gizlenecek

HABER MERKEZİ – Meclis Genel Kurul gündemine giren ‘Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi’ne, başta İçişleri Bakanlığı’nca dernek yönetimlerinin görevden alınması ve yerine kayyum atanmasını öngören maddeleri olmak üzere, sivil toplum örgütlerine yönelik yeni düzenlemeler nedeniyle HDP ve CHP’den tepki var. Muhalefet şerhlerini derleyen Mezopotamya Ajansı’ndan Diren Yurtsever’in haberini kısaltarak aktarıyoruz.


Haber: Diren Yurtsever*


Cumhurbaşkanı ile İçişleri Bakanı’nın yetkilerini genişleten ve derneklere kayyum atamanın önünü açan 43 maddelik “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi” Meclis Adalet Komisyonu’nda kabul edildi.

Bu hafta Genel Kurul’a getirilmesi beklenen teklife, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) muhalefet şerhi düştü.

HDP teklifin getiriliş amacının demokratik hakları engellemek olduğunu vurguladığı şerhte, teklifin komisyona alelacele getirilmesinin iktidarın bu yönlü niyetini ortaya koyduğunu belirtti.

Şerhte, teklifin derneklerin rutin olarak İçişleri Bakanlığı’nca her yıl denetleneceğini ve bu yetkinin “bir taciz aracına dönüşeceğine” dikkat çekildi.

Ayrıca denetleme yetkisinin bakanlık ve dernek denetçileri dışında polis, jandarma, bekçiler de dahil kamu görevlisi sıfatı taşıyan herkesin bu denetimi yapmasının önünü açtığına vurgu yapıldı.

Şerhte, sivil toplumun tamamen ortadan kaldırılmak istendiği savunularak, “Yani amaç, gerçekten kitle imha silahları ile uğraşmak değil, dernekler vakıflar sivil toplum kuruluşlarını hareketsiz bırakmaktır. Çünkü esasen BM’nin öngördüğü düzenleme birkaç madde ile yapılabilecekken iktidar 43 madde ile toplumu dizayn etme saikını ortaya koymuştur” denildi.

Örgütlenme özgürlüğü engelleniyor

Düzenlemenin Anayasa’ya aykırılık içerdiğine değinilen şerhte, Anayasa’da güvence altına alınmış bir hak olan örgütlenme özgürlüğünü engellediğine dikkat çekildi.

İçişleri Bakanı ve valiliklerin STK’lerin yönetiminde bulunan ve hakkında terör soruşturması açılmış isimleri görevden alabilmesi, derneğin faaliyetini geçici olarak durdurabilecek olması ve gerekli görürse yönetimlerine kayyum atayabilmesi, daha önce ceza almış ve fakat hakkında TCK-53 üncü maddesi uygulanmış olanların dernek organlarında yer alamaması gibi öngörülen düzenlemeler hem örgütlenme özgürlüğüne hem de Anayasa’nın 33. maddesine aykırıdır.

Düzenleme ile Cumhurbaşkanı’na verilen malvarlığına el koyma yetkisinin, herhangi bir mahkeme kararı olmadan uygulanabileceği için masumiyet karinesine aykırı olduğu da belirtildi.

Şerhte, yine bu yetkinin mülkiyet hakkının keyfi bir şekilde ihlal edilebileceğine değinildi: “Kanunilik ilkesine ve Anayasa’ya aykırı bir şekilde malvarlığına el koyma yetkisinin geniş bir yetkiyle Cumhurbaşkanlığına verilmesi hukuk devleti olma ilkesine aykırıdır.”

Toplumsal dayanışma da hedefte

Düzenleme İçişleri Bakanlığı’nın talebi üzerine hakim kararıyla internet ortamında yardım toplanmasında içeriğe erişim engeli kararı verebilme yetkisi sağlıyor.

HDP’nin şerhinde, bu durumun toplumsal dayanışmayı hedef aldığı yönünde eleştiri getirilerek, “Son yıllarda acil hastalık (SMA’lı çocuklar vb.) durumları için kullanılan yardım kampanyalarının amacına ulaşmasını etkileyici özelliği ortadadır” denildi.

İzinsiz yardım toplayanlara 5 bin liradan 100 bin liraya kadar para cezası öngörülürken, bu eylemin internet üzerinde yapılması halinde 10 bin liradan 200 bin liraya kadar para cezası uygulanacak.

CHP: Güç zehirlenmesi

CHP ise şerhte iktidarın “güç zehirlenmesi” yaşayarak “tek adam rejimi” altında otoriter bir anlayışla yasa teklifleri çıkardığını belirtti.

CHP de teklifin komisyona alelacele getirildiğine dikkat çekerek, teklifin sadece 6 maddesinin kanunun ismiyle ilgili olduğunu söyleyerek, 37 maddenin ise tekliften bağımsız olduğunu kaydetti.

Şerhte, Türkiye’nin, Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından 2019 tarihli raporunda ‘karapara aklamanın’, ‘terörün finansmanının’ ve ‘kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının’ önlenmesi konuslarında “ciddi eksiklikler” tespit edilerek “Gri Liste”ye (stratejik yetersizliği olan bölgeler) alındığı anımsatılarak, şunlar ifade edildi:

AKP iktidarının, düzenlemeyi hızla gündeme getirmesinin asıl nedeni, teklifin gerekçesinde ifade edilen karapara aklanmasının, terörizmin ve kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesine yönelik uluslararası kontrol mekanizmasına uyum amaçlı olmayan, ekonomiktir. İzlediği yanlış politikalarla Türkiye’yi içinden çıkılması zor bir ekonomik buhrana sokan, bu durumun sonuçlarından birinin de iktidardan düşmek olduğunu gören AKP iktidarı, teklifle, FATF’nin gri listene girme tehlikesini acilen bertaraf etme uğraşındadır. Ancak bu adımı bile yetersiz ve samimiyetsizdir.

‘Yolsuzluk gizlenecek’

Getirilen teklifte Türkiye’nin FATF’nin 12 nolu “Siyasi Nüfuz Sahibi Kişiler” başlıklı tavsiye kararıyla ilgili herhangi bir hüküm barındırmadığına da dikkat çekilen CHP şerhi, şöyle devam etti:

Bu tavsiye, yolsuzlukların önlenmesi ve tespit edilmesi bakımından büyük önem taşıyan, yerli ve yabancı siyasi nüfuz sahibi kişiler ile yakınları tarafından gerçekleştirilen işlemlere konu olan fonların ve malvarlığının mali kurumlarca yakından takip edilerek kaynağının tespiti için tedbir alınmasını gerektirmektedir. Tavsiyeye uyum sağlanmamış olması ülkemizde, siyasi nüfuz sahibi kişiler ve bunlarla bağlantılı kimselerin dahil olduğu yolsuzluk olaylarının ortaya çıkarılmasını zorlaştırmakta ve yolsuzluk kaynaklı fonların ekonomik sistem içinde aklanmasını kolaylaştırmaktadır.

Diğer yandan CHP şerhte, derneklere kayyum atama ve mal varlığına el konulması yetkileri verilmesinin Anayasal güvencede olan hak ve özgürlükleri kısıtlar nitelikte olduğuna yer verdi.


*Mezopotamya Ajansı

  'Sivil topluma kayyum' yasa teklifi komisyondan geçti



Önceki Haber
Otonom'dan: 'Arzu'
Sonraki Haber
Açlık grevleri 26’ncı gününde sürüyor