Polis ve askerlerin işkencesine takipsizlik, şikayetçiye ceza

HABER MERKEZİ – Kayseri’de kendisini gözaltında darp eden asker ve polisler hakkında şikayette bulunan Nihat Akkaya hakkında dava açıldı. Akkaya’ya ‘iftira atmak’ suçlamasıyla 1 yıl 15 gün hapis cezası verildi.

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “örgüt üyeliği” iddiasıyla hakkında soruşturma açılan Nihat Akkaya eşi Rafiye Akkaya ile birlikte, 11 Ağustos 2017’de misafir olarak gittiği Kayseri’deki yakınının evinde gözaltına alındı.

Mezopotamya Ajansı’ndan Erdoğan Alayumat’ın haberine göre Sarız İlçe Jandarma Komutanı, asker ve polisler, Nihat Akkaya’ya tüfek dipçikleri ve tekmelerle yarım saat boyunca işkence yaptı.

Evde yapılan aramaların ardından gözaltına alınan Akkaya çifti, ters kelepçelenerek, Sarız Devlet Hastanesi’ne götürüldü.

Akkaya’nın yüzünde ve vücudunun çeşitli yerinde morluklar ve ezilmelerin olduğu tespit edilirken, hakkında darp raporu düzenlendi.

Kırık ve çıkık için ise doktor Akkaya’yı röntgen çekimine sevk etti. Akkaya’nın röntgen filmi ters kelepçeleri açılmadan çekildi.

Daha sonra Akkaya, Kayseri Emniyet Müdürlüğü’ne oradan ise Antalya Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

13 gün gözaltında kaldıktan sonra 23 Ağustos 2017’de Antalya Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarılan Nihat Akkaya serbest bırakılırken, Rafiye Akkaya “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Serbest bırakıldıktan sonra Antalya’dan Kayseri’ye giden Akkaya, gördüğü işkenceden dolayı Sarız İlçe Jandarma Komutanı ve evini basıp, kendisine işkence eden polis ve askerler hakkında avukatı aracılığıyla Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulundu.

Şiddet soruşturmasına takipsizlik

Şikayet üzerine soruşturma başlatan savcılık, Akkaya’nın, kendisini darp eden asker ve polislere iftira attığını ileri sürerek takipsizlik kararı verdi.

Savcılık takipsizlik kararına gerekçe olarak ise şunları ifade etti:

Soruşturma dosyası tetkik edildiğinde, Nihat Akkaya’nın iddialarının asılsız olduğu; işlemlere tanık olan doktor ve muhtarın alınan ifadelerinde iddiaların asılsız olduğunun sabitlendiği; kolluk personelinin neredeyse her gün benzer işlemleri gerçekleştirdiğinin, yapılan işlemler sonrasında ilgili şahısların adli rapor için hastaneye götürüleceklerini bildiklerinin, kolluğun darp cebir raporunun alınacağını bile bile iddia edildiği gibi 1 saat boyunca kötü muamelede bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu.

Kolluk personelince yaralamaya, tehdide ve hakarete maruz kaldığı iddialarının asılsız olduğunun, gerçeği yansıtmadığının, atılı suçların kolluk personelince işlenmediğini, kendisindeki sıyrıkların, etkisiz hale getirilirken olağan olarak meydana gelmiş sıyrıklar olduğunun, kendisinin yerde kendi kendine sürünmesi sonrası oluşan ufak yaralanmalar olduğunun anlaşılması üzerine şikayet edilen kolluk görevlileri hakkında kovuşturmaya yer olmadığına.

Akkaya ve yakınlarına dava

Akkaya’nın “iftira” attığını ve yakınlarının ise ona “yalancı şahitlik” yaptıklarını iddia eden savcı, Akkaya ve yakınları hakkında “Kamu görevlileri hakkında iftira atmak”, “Kamu görevlisine hakaret” ve “Görevi yaptırmamak için direnme” gerekçesi ile kamu davası açılmasına karar verdi.

Savcılığın takipsizlik kararına Sarız Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’ne itiraz eden Akkaya’nın avukatı, savcı hakkında ise Hakim ve Savcılar Kurulu’na (HSK) “Tarafsızlığını yitirdiği ve görevini kötüye kullandığı” gerekçesi ile şikayette bulundu.

Takipsizliğe yapılan itiraz mahkeme tarafından reddedilirken, savcı hakkında yapılan şikayete ilişkin ise henüz bir karar verilmedi.

Polisler ‘mağdur’ gösterildi

Savcının takipsizlik kararının ardından Akkaya, avukatı aracılığıyla 25 Şubat 2019 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.

Akkaya ve yakınları hakkında hazırlanan iddianame 22 Ocak 2019’da Sarız Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede Akkaya’yı darp eden 10 asker ve polis mağdur olarak gösterildi.

Mahkeme, Nihat Akkaya hakkında, “Kamu görevlisine iftira” ve “Kamu görevlisine hakaret” suçlamalarından 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası vererek, hükmün açıklanmasını geriye bıraktı.

Mahkeme ayrıca Akkaya hakkında “Görevi yaptırmamak için direnme” suçundan beraat kararı verdi.

Rafiye Akkaya ve annesi Vahide Türk hakkında ise “Yalancı tanıklık” yaptıkları gerekçesiyle 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası verilerek, hükmün açıklanması geriye bırakıldı.

Mahkeme hükmün açıklamasını geriye bıraktığı için dosyanın istinafa gitmesi de engellenmiş oldu. Rafiye Akkaya, “Örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla tutuklandığı davadan da beraat etti.

Akkaya’nın avukatı, mahkemenin kararına ilişkin Kayseri 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu.

İtirazı kabul eden mahkeme hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararının bozulması için dosyayı Sarız Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün (25 Aralık) yapılan duruşmada mahkeme Akkaya ve eşine aynı cezaları tekrar vererek, HABG hükmünün kaldırılmasına karar verdi.

Bu karar ile dosya için istinaf yolu açılmış oldu. Bu kararla birlikte avukatların dosyayı İstinaf Mahkemesi’ne taşıması bekleniyor.

‘Düşman hukuku’

Akkaya’nın avukatı Nagehan Avçil, müvekkiline yapılan işkencenin sağlık raporları ve tanık ifadeleri ile kanıtlanmasına rağmen Sarız Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları suç duyurusuna ‘düşman hukukuna örnek olacak şekilde’ takipsizlik kararı verildiğini söyledi.

Müvekkilinin Anayasa’da düzenlenen hak arama hürriyetini savcılık tarafından açıkça ihlal ettiğini ifade eden Avçil, yaptıkları suç duyurusunda soruşturma savcısının müvekkiline “terörist” ifadesini kullanarak amacının işkence suçuna ilişkin soruşturma yürütmek yerine müvekkilini ve suçun tanıklarını yargılatmak olduğunu gösterdiğini ifade etti.

Müvekkili hakkında “örgüt üyesi” ile yürütülen soruşturma nedeniyle “ terörist” yaftası yapıştıran soruşturma savcısının masumiyet karinesini ihlal ettiğini ifade eden Avçil, savcının söz konusu ettiği soruşturmada müvekkilinin beraat ettiğini söyledi.

Soruşturma savcısı hakkında HSK’ye şikayet dilekçesi verdiğini aktaran Avçil, şunları söyledi:

HSK’ye yapılan şikayetten sonuç alınacağını düşünmüyoruz. Nitekim yapılan yargılamada işkenceyi meşrulaştıran ve yeni işkence suçlarına teşvik eden bir karar verdi. Bu kararla birlikte yurttaşların hak arama özgürlüğü mahkemenin mahkumiyet kararı ile ellerinden alınmış oldu.