Ana SayfaGüncelŞenyaşar ailesine saldırı davası: Mahkemeden tanık ve deliller saklanıyor

Şenyaşar ailesine saldırı davası: Mahkemeden tanık ve deliller saklanıyor

HABER MERKEZİ – Suruç’ta Şenyaşar ailesinin üç ferdi dahil dört kişinin hayatını kaybettiği saldırıya ilişkin açılan davada ailenin avukatı Bülent Duran, “Mahkeme heyetinden tanık ve deliller saklanıyor. Bunu başından beri söylüyoruz. Bugün dinlenen iki tanık ile birlikte mahkemede ne kadar çok delilin saklandığını gördük” dedi. Mahkeme heyeti, Fadıl Şenyaşar ve Enver Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 12 Mart 2021 tarihine erteledi.

Urfa’nın Suruç ilçesinde, Haziran 2018’de AKP’nin Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu Şenyaşar ailesinin üç ferdi dahil dört kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin açılan davanın beşinci duruşması, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Saldırıda eşini ve iki oğlunu yitiren anne Emine Şenyaşar, tutuksuz yargılanan oğlu Ferit Şenyaşar, ailenin avukatları ile birlikte Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Urfa, Diyarbakır ve Antep Barosu’na bağlı avukatlar salonda yerlerini aldı. Duruşmaya, Yıldız ailesi üyeleri ve avukatları da katıldı.

Duruşmayı takip etmek üzere adliyeye gelen basın mensupları ile HDP Milletvekilleri Mahmut Toğrul, Ayşe Sürücü ile İmam Taşçıer ve partililer pandemi gerekçesiyle salona alınmadı.

Saldırıda yaralı olarak kurtulup sonrasında tutuklanan Fadıl Şenyaşar duruşmaya tutuklu bulunduğu Elazığ Kapalı Cezaevi’nden, Enver Yıldız ise Osmaniye Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBIS) aracılığı ile katıldı.

Şenyaşarların avukatları önceki duruşmada savcının verdiği mütaalaya karşı savunma yaptı.

Mütaalada savcı 17 sayfalık mütaalasında tutuklu Fadıl Şenyaşar için bir kez “Kasten öldürme” ve 8 kez “Kasten öldürmeye teşebbüs” ile 150 yıla kadar hapis cezası, tutuklu Enver Yıldız için ise ağır tahrik ile öldürmeden 12 yıla kadar hapis cezası istemişti.

Savcı Ferit Şenyaşar, Kenan, Abdurrahman, Mustafa, Nihat ve Süleyman, Ali, Mehmet ile İbrahim Yıldız, İbrahim Halil ve Mehmet Şimşek için ise “basit yaralama”dan ceza istemişti.

“Örgütsel konuşma olmadı”

Duruşma tanıkların dinlenmesi ile başladı.

Tanık olarak daha önce “kırmızı tişörtlü kişi olayı örgütledi” olarak değerlendirilen Orhan Barli, ilk kez mahkemede ifade verdi:

Ben orada kesinlikle Şenyaşarları örgütlemedim. Kişisel konuşmalar oldu. ‘Ülkeyi siyaseten mahfettiniz’ dedi. Onun üzerine gidilmesine rağmen herhangi bir örgütsel konuşma olmadı. ‘Biz örgütteniz’ demedi. Vekil çıktıktan sonra bir silah sesi geldi. Fadıl o zaman orada değildi. Ateş açan ise Mehmet Şah’tı (Yaşamını yitiren Mehmet Şah Yıldız).

Yine tanık olarak dinlenen dönemin AKP Suruç İlçe Başkanı Naif Bülbül, sorulan sorulara “Hatırlamıyorum” demesine rağmen olaya ilişkin konuştu.

Bülbül, “Adil ile konuştuk bayramlaştık. Bizi sıcak karşıladı. Örgütsel olarak bir tehdit görmedim. Gergin bir ortam yoktu. Vekil girdikten sonra ‘biz örgütteniz’ dedi” diye konuştu.

Tanık beyanına ilişkin konuşan Fadıl Şenyaşar ise “Naif benim okul arkadaşımdır. Beni de ailemi de çok iyi tanıyor. Şimdi neden beni tanımadığını ve böyle konuştuğunu anlamıyorum. Ben tahliyemi talep ediyorum” dedi.

“Tanık ve deliller saklanıyor”

Daha sonra savunmasında dava dosyasının işyeri ve hastane boyutunu bir birinden ayırmanın hukuksuzca olduğunu belirten Şenyaşarlar’ın avukatı Bülent Duran, sözlerini şöyle sürdürdü:

Soruşturmanın başından beri kırmızı tişörtlü birinin üzerine şüpheler yoğunlaştırılmıştı. İşte söz konusu şahıs geldi konuştu. Kendisinin olayı örgütlediği belirtildi. Mahkeme heyetinden tanık ve deliller saklanıyor. Bunu başından beri söylüyoruz. Bugün dinlenen iki tanık ile birlikte mahkemede ne kadar çok delilin saklandığını gördük.

Mütaala ve karar verecek koşullar yok. Olay yeri inceleme, balistik raporlar, yine olay örgüsüne bakıldığı zaman her şey ortada. Dinlenen iki tanık ile birlikte olayın bir bütün olduğu tespit edilmiş oldu. Dinlenen tanıklar ile birlikte Şenyaşar ailesinin kimseyi tehdit etmedikleri açığa çıktı. Verilen mütaala çökmüştür artık.

Bu iddianamenin esasını teşkil eden kırmızı tişörtlü kişi bugün konuştu. İşte örgütsel bir bağ denemesinin iddianamesi bugünkü tanıklar ile çöktü. Bakın dükkanda bulunan yaklaşık 10 polis eğer dükkanın önünü kapatsaydılar bu insanlar yaşamını kaybetmeyecekti. Ama korumaların kanal açması ile bu olay yaşandı. Bu polislerin tanık olarak dinlenmesini istiyoruz. Müvekkilimizin tahliye edilmesini istiyoruz. Çünkü kardeşlerini korumuştur. Yaptığı nefsi müdafaadır.

“Gizlilik kararı olduğu için hangi delillerin olduğunu bilmiyoruz”

Daha sonra savunma yapan Şenyaşarların avukatlarından Hidayet Ekmek, Urfa’da devam eden soruşturmanın tüm evraklarının dosyaya eklenmesi gerektiğini belirtti ve ekledi:

Çünkü bu dosyaya etki edecek deliller var. Dosyada gizlilik kararı olduğu için soruşturma dosyasında hangi delillerin olduğunu bilmiyoruz. Bakın o dosyadaki ifadelerin dosyaya eklenmesini istiyoruz. Enver Yıldız’ın tape kayıtlarının tamamının eklenmesini istiyoruz.

Olay esnasında orada olan ve tanık olan tartışma ve kavga sırasında araya girmeye çalışan polis memurları var. Bunların dinlenmesini istiyoruz. Olaya müdahil olan Engin Şimşek ve Süleyman Yıldız hakkında ek soruşturma açılarak dosyaya eklenmesi gerekiyor.

Müvekkilimiz Fadıl kendisini ve kardeşlerini korumak için ateş ediyor. Dolayısıyla tanık beyanına bakıldığı üzere ilk ateş edenin Mehmet Şah Yıldız’ın olduğu tespit oluyor. Yine Mehmet Şah Yıldız’ın öldürüldüğü merminin hangi silahtan çıktığı belli değil.

Duruşma 12 Mart 2021’e ertelendi

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Urfa’da devam eden soruşturmanın akıbetinin sorulmasını, M.K. adlı tanığın dinlenmesini kabul ederek, diğer talepleri reddetti.

Mahkeme, Fadıl Şenyaşar ve Enver Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek bir sonraki duruşmayı 12 Mart 2021 tarihine erteledi.

Ne olmuştu?

14 Haziran 2018’de Urfa’nın Suruç ilçesinde, AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın ‘seçim gezisi’ esnafa saldırıya dönüşmüştü.

Yıldız’ın yakınları ile korumalarının işyeri ve akabinde hastanedeki saldırıları neticesinde esnaf Hacı Esvet Şenyaşar, çocukları Adil ve Celal Şenyaşar hayatını kaybetmişti. AKP’li vekilin ağabeyi Mehmet Şah Yıldız da olayda yaşamını yitirmişti.

Yaşanan olayın ardından hakkında yakalama kararı bulunan şüpheli Enver Yıldız, saldırıdan 15 ay sonra tutuklanmıştı. Olayda babası ve kardeşlerini kaybeden, kendisi de yaralanan Fadıl Şenyaşar da hala cezaevinde tutuklu bulunuyor.

Ayrıca Şenyaşar ailesi bu cezasızlıktan kaynaklı Suruç’taki ev ve dükkanlarını boşaltmak zorunda kalmıştı.

Olaydan 18 ay sonra ise sadece işyerinde yaşananlara ilişkin dava açılmıştı.

Şenyaşar ailesine dönük saldırının yaşandığı hastane boyutuna yer verilmeyen iddianamede, tutuklu Fadıl Şenyaşar ve yaralı kurtulan Ferit Şenyaşar’ın da aralarında olduğu 13 kişiye, “öldürme, öldürmeye teşebbüs, yaralama, mala zarar verme, ateşli silah bulundurma” gibi suçlamalar yöneltilmişti.

İddianame, Urfa 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, dava ‘güvenlik gerekçesi’ ile Malatya’ya nakledilmişti.


Mezopotamya Ajansı



Önceki Haber
Boşandığı kadına şiddet uygulayan Tarık Keskin tahliye edildi
Sonraki Haber
JinNews muhabiri Gülistan Azak gözaltına alındı