Ana SayfaCezaevleri45’inci gün: Siyasi tutuklular açlık grevini sürdürüyor

45’inci gün: Siyasi tutuklular açlık grevini sürdürüyor

HABER MERKEZİ – Binlerce siyasi tutuklunun “tecridin sonlandırılması” talebiyle başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi 45’inci gününde.

Cezaevlerindeki siyasi tutukluların, “PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde süreklileşen tecridin sonlandırılması” talebiyle, kendilerine yönelik salgın sürecinde artan hak ihlallerini de protesto amacıyla başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi sürüyor.

Gruplar halinde beşer gün boyunca sürdürülen eylem 45’inci gününde.

27 Kasım’dan bu yana dokuz grupta üç bin civarında tutuklunun açlık grevinde yer aldığı belirtiliyor.

Cezaevlerindeki eyleme destek amacıyla Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki Mahmur ile Yunanistan’daki Lavrio mülteci kamplarında kalanlar da açlık grevinde.

Diğer yandan başta hak savunucuları olmak üzere çeşitli kesimlerden tutukluların taleplerinin kabul edilmesi yönünde çağrılar gelmeye devam ediyor.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker, “Tutuklular yasaların uygulanmasını istiyor. Bu sadece açlık grevini yapanların sorunları değil, toplum olarak hepimizin sorumluluğudur” diyor.

Tutuklular yasaların uygulanmasını, haklarını kullanma ve keyfi uygulamaların ortadan kaldırılmasını istiyor. Devletin de bu yönde hareket etmesini istiyorlar. Bu sadece açlık grevi eylemleri yapanların sorunları değil, Türkiye’de demokratik hukukun uygulanması, toplum olarak hepimizin sorumluluğudur. Bu temelde devletin de düzenleme yaparken, söz söylerken, politika belirlerken, bunlara dikkat etmesi gerekir.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Doğan Erbaş da “Cezaevlerindeki açlık grevleri dışarıda olan hepimiz açısından bir özeleştiri konusudur. Cezaevinde kalan insanların tek yapacakları şey açlık grevidir” diye belirtiyor.

Ardından da sözlerine şunları ekliyor:

Hepimizin özeleştiri vermesi gerektiğine inanıyorum. Her ne kadar hala dönüşümlü olarak sürdürüyorsalar da geçmişte yapılan açlık grevi örneklerinden de anlaşılacağı gibi bir süre sonra tecrit sona erdirilmezse süresiz-dönüşümsüz açlık grevine dönüşebilir. Dolayısıyla sadece HDP ve Kürt halkının değil Türkiye’de gerçekten bu sistemden zarar gören, daha adil bir yaşam ve özgürlük isteyen, adalet ve hukuktan yana olan tüm güçler duyarlı davranmalı. Bütün baskı ve engellemelere rağmen iktidarı adım atmaya zorlayacak güçlü bir toplumsal iradeyi ortaya çıkarmak gereklidir. Bu konuda hepimize büyük rol ve görev düşüyor.

İmralı Cezaevi

Yaklaşık 22 yıldır İmralı Cezaevi’nde tutulan Abdullah Öcalan, 8 yıl boyunca görüştürülmediği avukatlarıyla 2018-2019 yıllarında yapılan 200 günlük açlık grevi ve ölüm oruçları sonrasında görüşebilmişti.

Öcalan, 7 Ağustos 2019 tarihinden bu yana ise avukatlarıyla görüştürülmüyor.

Diğer yandan Öcalan, kardeşi ile de en son 3 Mart 2020 tarihinde görüştürülmüştü. Bu görüşme, İmralı Adası’nda 27 Şubat 2020 tarihinde çıkan yangının ardından gerçekleşmişti.

Bu arada Öcalan, İmralı Cezaevi’ne hapsedilmesinden 21 yıl sonra ilk kez 27 Nisan 2020 tarihinde ailesiyle bir telefon görüşmesi yapmıştı.

Yani, Öcalan’ın iletişim hakkı yaklaşık dokuz aydır ihlal ediliyor.


Bu derlememizde Mezopotamya Ajansı’da yer alan çeşitli haberlerden yararlandık.

PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Araştırma: Covid-19 hastalığının etkileri aylar sürüyor
Sonraki Haber
22 Ocak’ta BluTV'de: 'Bonkis'ten tanıtım fragmanı