Ana SayfaCezaevleriAdalet Bakanlığı’na göre cezaevlerinde tecrit yokmuş

Adalet Bakanlığı’na göre cezaevlerinde tecrit yokmuş

HABER MERKEZİ – HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran’ın cezaevlerindeki hak ihlalleri ve baskılara dair soru önergesini yanıtlayan Adalet Bakanlığı, “tecrit ve izolasyonun olmadığını” savundu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran’ın, özellikle pandemi sürecinde artan cezaevlerindeki hak ihlallerine dair Adalet Bakanlığı’na verdiği soru önergesine yanıt geldi.

Bakanlık, yüksek güvenlikli ve kapalı cezaevlerinde “tecrit ve izolasyon uygulamalarının olmadığını” savundu.

Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Diren Yurtsever’in haberine göre bakanlık verdiği yanıtta, “Hükümlü ve tutukluların yaşanan ihlallere dair başvurularının titizlikle incelendiğini” de öne sürdü.

Bakanlık yanıtında, “Ceza infaz kurumları hem ulusal hem de uluslararası bağımsız kuruluşlar tarafından periyodik aralıklarla haberli ve habersiz olarak ziyaret edilmekte, hükümlü ve tutukluların sağlık ve yaşam koşulları, iç güvenlik, sevk ve nakil işlemleri ile ilgili aksaklık ve eksiklikler yetkili mercilere bildirilmektedir” diye belirtti.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başaran, bakanlığın verdiği yanıtı “ciddiyetsiz” olarak niteledi.

PKK lideri Abdullah Öcalan’dan uzun süredir haber alınamadığını ve üzerindeki tecride dair Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) başta olmak üzere uluslararası kurumların açıklama yaptığını söyleyen Başaran, şöyle konuştu:

Sayın Öcalan ve yanındaki diğer hükümlülerin bu süreç içerisinde aileleri, avukatları ile görüştürülmemesi, mektup ve telefon hakkının kullandırılmaması tecrit değilse, tecrit nedir? Adalet Bakanlığı’nın tecrit olarak tanımladıkları şeyin ne olduğunu sormak lazım. Çünkü insanları yaşamdan, toplumdan soyutlamak tecrittir ve çok aleni bir şekilde uygulanıyor. Her defasında farklı gerekçeler belirtiliyor ama neredeyse İmralı’da 22 yılı aşkın süredir kesintisiz biçimde uygulanıyor.

Görüşmelerin politik gerekçelerle engellendiğini, cezaevlerinin de birer toplama kampına dönüştüğünü belirten Başaran, sözlerini şöyle sürdürdü:

80 dönemindeki Diyarbakır Cezaevi’ndeki duruma benzer uygulamalar söz konusu. Askeri nizam dayatması, telefonla görüşmelerde tekmil dayatması, ayakta sayım gibi daha birçok uygulama söz konusu. Ama Adalet Bakanlığı toz pembe bir tablo çizerek bu hakikat yokmuş gibi davranıyor. Ama yok deyince ortadan yok olmuyor. Bütün dünyanın şahitlik ettiği bir özel rejim İmralı’da uygulanıyor. İmralı’ya özgü bir sistem, bir yönetim biçimi bugün bütün cezaevlerinin tümüne yaygınlaştı. Kendileri de çok iyi biliyorlar tecridin olduğunu ve hukuksuz olduğunu da çok iyi biliyorlar. Bu cevap içinde bulundukları rezil durumun cevabı.

Meclis gündemine taşınmıştı

Başaran, Elazığ Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan tutukluların tek kişilik hücrelerde tutuldukları, bir arada kalma taleplerinin reddedildiği, işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldıkları, gardiyanların ırkçı yaklaşımlarda bulundukları ve tutukluların şikayet dilekçelerinin savcılığa ulaştırılmadığı yönündeki bilgileri Adalet Bakanlığı’na verdiği soru önergesiyle Meclis gündemine taşımıştı.

Başaran, soru önergesinde bakanlığa, “Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi, Türkiye cezaevlerine yaptıkları inceleme ziyaretleri sonrasında yayınladıkları raporlarda mahpusların tek başına tutulmalarının bir kötü muamele olduğunu belirtmiştir. Türkiye’nin de imzacısı olduğu bu sözleşmenin ihlalinin giderilmesi için ne yapmaktasınız?” diye sormuştu.

Cezaevlerinde açlık grevi eylemi 64’üncü gününde

Bu arada cezaevlerindeki siyasi tutukluların, “PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde süreklileşen tecridin sonlandırılması” talebiyle, kendilerine yönelik salgın sürecinde artan hak ihlallerini de protesto amacıyla başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi sürüyor.

Gruplar halinde beşer gün boyunca sürdürülen eylem 64’üncü gününde.

Eylemin başladığı 27 Kasım’dan bu yana 100’den fazla cezaevine yayılan açlık grevinde binlerce tutuklunun yer aldığı belirtiliyor.

Cezaevlerindeki eyleme destek amacıyla Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki Mahmur ile Yunanistan’daki Lavrio mülteci kamplarında kalanlar da açlık grevinde.

Başta hak savunucuları olmak üzere çeşitli kesimlerden tutukluların taleplerinin kabul edilmesi yönünde çağrılar gelmeye devam ediyor.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
BM'den Libya'daki dış güçlere çağrı: Askerlerinizi çekin
Sonraki Haber
“Kıbrıs'ta çözüm” için BM'den yeni adım