Boğaziçi’ne rektör atanan Bulu: Polis doğrusunu yaptı

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atadığı Prof. Dr. Melih Bulu, Habertürk’te Veyis Ateş’in sorularını yanıtladı.

Bulu, atamayı protesto eden öğrencilere yönelik polis müdahalesini şu sözlerle savundu:

Boğaziçi Üniversitesi’nden 2 kişi var. 17’den iki kişi. Bunlara nasıl izin verildi bilmiyoruz. Üniversiteli olmayanlar arasında, alakasız insanlar. Anladığım kadarıyla bazı örgütlerin mensubu.

Burada provokatif bir olay var. Anladığım kadarıyla Boğaziçili kullanıldı. Boğaziçili üniversiteli her türlü protestoyu yapabilir ama olmayanlar kampüse alınmamalı.

Orada çok pratik bir şey var. Çünkü kapı kırıkmış. Çok fazla şey olduğu için, kapıyı tutturmak için kelepçe takmışlar. Polis amirinin çözümüymüş. Polis orada doğrusunu yaptı. Tabii ki Boğaziçili olmayan öğrencilerin güney kampüse girmeleri, 150 yıllık binalara zarar verebilir, bunu kontrol edemeyiz.

Kampüse polis davet edilmedi. Polis kampüsün önünde herhangi bir şekilde öğrenci olmayanların girişini durdurmak amacıyla yer aldı.

“Niye istifa edeyim”

Türkiye’de dünyadaki standartlara uygun bir rektör atama sisteminin olduğunu ileri süren Bulu, Ateş’in “İstifa edecek misiniz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

Yok canım, niye istifa edeyim. Zaman içinde birbirimizi tanıdıkça aslında ne kadar verimli çalışacağımızı öğrenciler de görecek. Şu anda belki yanlış bir bilgilendirme var. Oradaki birçok insandan daha Boğaziçiliyim, sekiz senem geçti.

“Ben siyasete CHP’de başladım. Daha doğrusu dönemin SHP’sinde. Daha sonra LDP’den teklif geldi. İki yıl da onların gençlik teşkilatının başkanıydım. Hep siyasetin içindeydim” diyen Bulu, AKP ile ilişkisinin Boğaziçi Üniversitesi’nde doktora yaparken başladığını söyledi ve ekledi:

Ben siyaseti 2009’da bıraktım. Sonra bir kere aday oldum ama çok seçilmedim. Böyle bir provokasyon olacağını da düşünmedim. Bu provokasyonlar olmasa biz Boğaziçi’nin protest kültürünü görecektim. Ben öğrencilerle konuşacaktım ve benim onlardan biri olduğumu göreceklerdi.

“Ben en tepede oturan kişi olarak bu resmi görüyorum”

Hakkındaki intihal eleştirilerini “iftira” olarak niteleyen Bulu, “Bütün dert, tezimde bazı şeyleri tırnak içine almamışım. Elimizde yazılı bir şey yoktu. Değişik kurallar var. Sonuçta aldığınız şeyin kaynağını yazmış mısınız? Yazmışız” ifadelerini kullandı.

Öğrenciler ve hocaların bulunduğu noktadan büyük resmi görmediğini savunan Bulu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Büyük resme baktığınızda… Ben en tepede oturan kişi olarak bu resmi görüyorum. Boğaziçi’ne zarar verme refleksi var belki de. Onu bizim engellememiz lazım.

Değişik mücadeleler olabilir ama bunun Boğaziçi üzerinden olmaması lazım. Bizim kendi içimizdeki meseleleri kendi içimizde konuşmamız lazım. Yandaş, sağdan, soldan birilerini çağırırsak iş büyüyor ve gereksiz mücadele alanına dönüyor Boğaziçi. Bu hiç doğru bir şey değil.