Demirtaş’tan Saray’a gönderme: Uçum’un yerine Yerlikaya da atanabilirmiş

HABER MERKEZİ – AİHM’in hakkında verdiği kararın bağlayıcılığına ilişkin hukukçuların değerlendirmelerini paylaşan Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum üzerinden Saray’a göndermede bulundu: “Aslında hukuk danışmanlığına Hamza Yerlikaya da atanabilirmiş.”

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire’nin hakkında verdiği kararla ilgili hukukçular tarafından yapılan değerlendirmeleri paylaştı.

Avukatları aracılığıyla Twitter hesabından açıklamalarda bulunan Demirtaş, “AİHM duruşmasında savunmanlığımı üstlenen değerli hukukçulardan Prof. Başak Çalı ve Dr. Kerem Altıparmak’ın AİHM Büyük Daire kararına dair önemli değerlendirmelerini okumanızı öneririm” dedi.

Söz konusu değerlendirmeye buradan ulaşabilirsiniz.

Demirtaş, bir sonraki paylaşımında ise Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum üzerinden Cumhurbaşkanlığı’na göndermede bulundu:

2/3 Saray'ın hukuk danışmanı(!) Mehmet Uçum’a da okkalı bir cevap olmuş. Aslında hukuk danışmanlığına Hamza Yerlikaya da atanabilirmiş. Nihayetinde Uçum’un hukuk bilgisi Yerlikaya'nın hukuk bilgisiyle aynı seviyede sayılır.

— Selahattin Demirtaş (@hdpdemirtas) January 11, 2021

Selahattin Demirtaş, son paylaşımında da AİHM’de kendisini temsil eden hukukçulardan Benan Molu, Mahsuni Karaman ve Ramazan Demir’in AİHM Büyük Daire kararından derledikleri notları paylaştı. Bu notlara da şuradan ulaşabilirsiniz.

3/3 Ayrıca, AİHM'de beni temsil eden değerli hukukçulardan Av. Benan Molu, Av. Mahsuni Karaman ve Av. Ramazan Demir’in AİHM Büyük Daire kararından derledikleri çarpıcı notları da, kararı anlamayı kolaylaştırır düşüncesiyle paylaşıyorum. https://t.co/tSapN5prbw

— Selahattin Demirtaş (@hdpdemirtas) January 11, 2021

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire, 22 Aralık 2020’de açıkladığı kararında, Selahattin Demirtaş’ın “derhal tahliye edilmesi” yönünde hüküm kurmuştu.

Kararın ardından Demirtaş’ın avukatları yeniden tahliye talebinde bulunmuştu.

Başvuruyu değerlendiren Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği ise kararın Türkçe tercümesinin gelmemesini gerekçe göstererek talebi reddetmişti.