DİERG’den yaşayan diller dersinin seçimiyle ilgili öğretmenlere çağrı

HABER MERKEZİ – Yaşayan diller dersinin seçimiyle ilgili için açıklama yapan Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi, öğretmenleri sorumluluk almaya davet etti.

Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi (DİERG), ortaokullarda 22 Ocak’a kadar yapılacak yaşayan diller derslerinin seçimiyle ilgili açıklama yaptı.

Açıklamda, eğitimin önemli bileşenlerinden her branştan ortaokul öğretmeninin yaşayan diller dersi hakkında öğrenci ve ebeveynlerine bilgilendirme yapması durumunda; öğrencilerin yaşadığı toplumdaki farklılıkları tanıma, benimseme, koruma dikkat ve hassasiyetinin güçlendirilmesindeki payının artabileceği vurgulandı.

“Gelecek kuşaklara aktarılabilmesinde olumlu katkısı olacak”

2012-2013 eğitim öğretim yılından itibaren seçmeli olarak uygulanmaya başlanan Yaşayan Diller ve Lehçeler (5, 6, 7 ve 8. sınıflar) dersi kapsamında okutulan Adığece (Kiril Alfabesine göre), Adığece (Latin Alfabesine göre), Abazaca, Kurmancca, Zazaca, Lazca, Gürcüce, Boşnakça ve Arnavutça derslerine öğrenci ve veli ilgisinin artırılması gerektiği vurgulanan DİERG açıklamasında şunlara dikkat çekildi:

Yaşayan dillerin gelecek kuşaklara aktarılabilmesinde, anadili ve babadili Türkçe olmayanların bu ihtiyacının karşılanabilmesinde seçmeli derslerin de olumlu katkısı olacaktır.

22 Ocak 2021’de sona erecek bu derslerin seçimi anadili Türkçe olmayan öğrenci ve ebeveynler için kültürel, moral ve motivasyon açısından tarihsel, güncel endişe ve umuda sahiptir.

Dahası, anadili ve babadili Türkçe olan öğrencilerin yaşayan diğer dillerin Türkçeden farklılığı, özellikleri ve konuşucuları hakkında bilgi sahibi olması; toplumda Türkçeden farklı dilleri konuşan kesimlerin daha da belirginleşmesi; dillerin sürekliliğinin sağlanması, günlük hayatta açıkça görünür olması açısından bu dersler önemli olanaklar vermektedir.

Öğretmenlere çağrı

DİERG açıklamasının sonunda öğretmenler sorumluluk almaya davet edildi.

Tüm öğretmenlerimizi bu derslerin var oluşunun nedenleri, her bir dilin korunması, günlük hayatta yerini alması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasının, anadili ve babadili ayrımı yapılmaksızın, tüm öğrenci ve ebeveynlere bir kez daha anımsatmaya davet etmektedir.