Ana SayfaGüncelÖğretmenevi müdürü odalara gizli kamera yerleştirmiş

Öğretmenevi müdürü odalara gizli kamera yerleştirmiş

HABER MERKEZİ – Diyarbakır Öğretmenevi’nde kurulan yolsuzluk ve rüşvet çarkıyla ilgili davanın sanıklarından Ali Konan, Kurum Müdürü Yunus Memiş’in odalara gizli kamera yerleştirip menfaat elde etmek istediği kişilere şantaj yaptığını öne sürdü.

Diyarbakır Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu’nda yapılan milyonlarca liralık yolsuzluğa ilişkin açılan davada kirli ilişkiler de açığa çıktı.

Ortaya çıkarılan rüşvet ve yolsuzluk çarkıyla ilgili açılan davanın 26 sanığı arasında Eğitim Bir Sen ile Memur Sen eski il başkanı olan Diyarbakır Öğretmenevi Müdürü Yunus Memiş, eski İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Serkan Batur, Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu ile iş insanları Yusuf Vural, Şeyhmus Mete ve Nihat Güneş de bulunuyor.

‘Karakutu’ bir bir anlattı

Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre yargılanan sanıklar arasında bulunan isimlerden biri, Diyarbakır Öğretmenevi Müdürü Yunus Memiş’in  “karakutusu” olarak adlandırılan Ali Konan.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Ali Konan, savcılık ifadesinde Öğretmenevi’ne ilişkin ihaleler üzerinden yapılan vurgunun yanı sıra kurumda dönen kirli ilişkileri de tek tek anlattı.

Öğretmenevi’nde 2017 ila 2019 yılları arasında yapılan ihalelere ilişkin taslakların birer suretini flash bellek ile savcılığa sunan Konan, hakkında ‘FETÖ üyeliği’ suçlamasıyla dava açıldığı bu dönemde açığa alınmış olmasına rağmen, baskı ve zorla sunmuş olduğu ihale evraklarının düzenlemesinde kendisinden hukuki bilgi alınarak faydalanıldığını dile getirdi.

Öğretmenevi içerisinde yer alan Babil Restaurant’ın, henüz görevde olduğu 2016 yılında yapılan ve Alta Avm Organizasyon Gıda Turizm Medikal Danışmanlık ve Proje Yönetimi Ltd. Şti’ye verilen ihalesinde komisyon üyesi olarak imzası bulunduğunu söyleyen Konan, bunun dışındaki diğer  ihalelerde herhangi bir yetkisinin olmadığını savundu.

Konan’ın dile getirdiği bu ihaleyi kazanan firmanın resmiyette Nursel Munteha Çelen adına kayıtlı olsa da, asıl sahibinin Öğretmenevi Müdür Yardımcısı Mustafa Yaşar’ın bacanağı olan Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen olduğu soruşturma safhasında tespit edildi

‘İhale öncesi ya da sonrası rüşvet’

Konan, Öğretmenevi Müdürü Memiş hakkında soruşturma savcısına şu bilgileri verdi:

Bu dönemde yapılan tüm ihalelerde Yunus Memiş ilgili firmalardan ihale bedeli olan meblağın KDV’sinin yarısını ya ihale öncesinde ya da ihale sonrasında rüşvet olarak alırdı. En son telefonumda da eğer incelemeyle ortaya çıkarsa görülecektir 18 bin TL’lik bir rüşvet aldığına dair ses kaydı vardır. Burada parayı Şahin isimli bir ustadan aldı, ancak Şahin usta işi resmiyette farklı bir firma adınaymış gibi gösterdi. Bu olay 2018-2019 yılları arasında gerçekleşti. 2017-2018 yılları arasında tesisat fatura bedeli ödemesinden kendi paylarını daha rahat alabilmek için ödemeyi şirket hesabına değil de Öğretmenevi çalışanı B.A.’nın hesabına yaptırdı. Kısacası bu şekilde menfaat temin etmekteydi.

Yine Öğretmenevi’ndeki görevliler de bunun bilincinde ve farkındalardı ancak pek ses çıkaramazlardı. Genellikle parası bittikçe sağlam olan yeri bile tekrardan yaptırırdı. Hac’ca bile böyle gitmiştir. Ben aynı zamanda Enes Kırtasiye ile ortak olduklarını düşünmekteyim. Yine bir fitness salonuna da en son ortaklığı olduğunu bilmekteyim. Ayrıca Forum AVM’de bulunan Bisse isimli markaya sürekli olarak öğretmenleri menfaat karşılığında takım elbise almaları için buraya zorla yönlendirirdi ve buradan zorla takım elbise aldırırdı. Daha sonra parasını da gidip oradan elden alırdı. Hatta bana bile oradan zorla takım elbise alacaksın derdi.

Yunus Memiş bu şekilde elde etmiş olduğu paraları döviz ve altın olarak değerlendirirdi. Yine başkası üzerinden araç vs. mal da alırdı. Kısacası kimi görse menfaat almadan hiçbir işini yapmazdı. Öğretmenevi konferans salonları şirket ve kurumlara kiraya verilirdi. Genellikle bu kiralama işlemini Yunus Memiş banka hesabından bedeli almazdı, bizzat nakit olarak elden alırdı ve bu parayı hiçbir şekilde kuruma bildirmez direk cebe atardı.

Gizli kamera ile şantaj

Konan, Öğretmenevi’nin bazı odalarına Kurum Müdürü Yunus Memiş tarafından gizli kamera konulduğunu, burada ağırlanıp, fuhuş yapan misafirlere daha sonra şantaj yapıldığını da anlattı.

Öğretmenevi içerisinde bulunan bazı odalara Yunus Memiş kamera yerleştirirdi ve Diyarbakır eşrafından önemli gördüğü kişileri burada misafir ederdi ve kadınlarla ilişkiye girdiklerinde de onlara şantaj yapardı. Bu iş için de Milli Eğitime bağlı olan öğretmenleri kullanırdı. Öğretmenler istemese bile görevleriyle alakalı sorun çıkaracağını bahane ederek icbar ederdi.

İl Milli Eğitim Müdürü’ne de aynı yöntem

Konan, dava dosyasının müştekileri arasında bulunan Feysel Taşçıer’den önceki İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Aslan’ın da benzer bir şantaja maruz kaldığını öne sürdü.

Konan iddialarını şöyle sürdürdü:

Yine öğrendiğim kadarıyla eski Milli Eğitim müdürü olan Hasan Aslan da bu şekilde öğretmen evinde hakkında kayıt yapılarak kendisine şantaj yapılarak görevinden alındı. Mevcut Milli Eğitim Müdürü de (Feysel Taşçıer) Öğretmenevi’nde hiç kalmadı. Kalsaydı ona da bir kayıt yapacaktı. Yunus Memiş başkanı olduğu Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen’in başkanlığını yaptığı dönemlerde bu kurumları dolandırdığını biliyorum. Şu an Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olan Serkan Batur, 2016 yılında Öğretmenevi’nde müdür yardımcısıydı ve 2016 yılında yapılan ihalede komisyon başkanı olarak görev yaptı. O ihalede dönemin İta Amiri  olan Mustafa Yaşar’ın ikinci dereceden kayın hısımlarına ihale edilmesi olayında akrabalık ilişkilerinden haberdardı. Ancak bu ihalede ben de görev almıştım. Ben ihalenin bu şekilde kasıtlı verildiğini sonradan öğrendim.




Önceki Haber
Gözaltına alınan Osman Şiban serbest
Sonraki Haber
WhatsApp hakkında inceleme başlatıldı