Üniversitelilere ‘Boğaziçi’ operasyonu: En az 17 gözaltı

HABER MERKEZİ – Boğaziçi Üniversitesi’ne AKP’li Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasını protesto eden üniversitelilerin sabaha karşı evleri basıldı. 28 öğrenci hakkında gözaltı kararı çıkarıldığı açıklanırken, en az 17’si gözaltına alındı.

Kuruluşundan bu yana AKP içinde çeşitli görevlerde yer alan, 2015 yılında ise İstanbul’dan milletvekili aday adayı olan Prof. Dr. Melih Bulu’nun, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasının yankıları sürüyor.

Dün Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan ‘kayyum’ protestosunun ardından bu sabaha karşı birçok üniversite öğrencisinin evleri basıldı.

İstanbul’un 13 ilçesinde çok sayıda adrese polislerce baskın düzenlenirken, en az 17 öğrencinin gözaltına alındığı öğrenildi.

Gözaltına alınan öğrencilerin isimleri şöyle: Ferhat Ergen, Ulaş Bedri Çelik, Azad Aksoy, Ferhat Can, Taylan Karatepe, Yıldız İdil Şen, Cihan Çiçek, Şiran Delepalta, Burak Çetiner, Arda Yüksel, Doğukan Gürbey, Roni Gören, Denizhan Eren, Kudret Çetinkaya, Tuana Uğuz, Ahmet Furkan Polatkan ve Havin Özcan.

Kadınların Kurtuluşu üyesi, LGBTİ+ aktivisti arkadaşımız Yıldız İdil Şen ve LGBTİ+ aktivisti Havin dün Boğaziçi Üniversitesi önündeki protestolara katıldıkları gerekçesiyle, bugün sabaha karşı kaldıkları evden gözaltına alınmıştır. pic.twitter.com/Dcl0eoHTwU

— Kadınların Kurtuluşu (@kadinkurtulusu) January 5, 2021

İstanbul Emniyet Müdürlüğü de yaptığı açıklamada, “2911 Sayılı Kanuna Muhalefet” ve “Görevli Memura Mukavemet” iddialarıyla 28 öğrenci hakkında gözaltı kararı çıkarıldığını belirtti.

Boğaziçili öğrenciler: Arkadaşlarımız serbest bırakılsın

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki Güney Kampüs’te bir araya gelen üniversitenin öğrencileri, gözaltılara ilişkin açıklama yaptı.

Bu sabah arkadaşlarımızın gözaltı haberleriyle uyandık. Biz Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olarak, çeşitli üniversitelerden desteğe gelen öğrenci arkadaşlarımız ve emekçilerle birlikte ortak bir etkinlik için bir araya geldik. Okula rektör olarak atanan Melih Bulu hiçbir açıklama yapmadan öğrencilerin polisle karşı karşıya kalmasını sağladı.

Arkadaşlarımıza Çarşamba günkü eyleme gelemeyecek şekilde iki günlük gözaltı kararı verildi. Öğrenciler arasındaki bu temel dayanışma, baskı, abluka ve yıldırma politikalarıyla sindirilmeye çalışılsa da, biz kayyumlara karşı, anti demokratik uygulamalara karşı sesimizi yükseltmeye, taleplerimizi dile getirmeye devam edeceğiz.

Kayyum atamasının haksız bir uygulama olduğunu biliyoruz. Yarın bütün arkadaşlarımızla birlikte bunu dillendirmeye devam edeceğiz. Susmayacağız, kabul etmeyeceğiz. Gözaltına alınan arkadaşlarımız serbest bırakılsın.

Öğrenciler ayrıca, yarın (Çarşamba günü) saat 14.00’te Güney Kampüs’te yapılacak eyleme çağrıda da bulundu.

Ne oluyor?

Geçtiğimiz hafta AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beş üniversiteye rektör atamıştı. Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne Prof. Dr. Mehmed Özkan’ın yerine Prof. Dr. Melih Bulu getirildi.

Bulu’nun, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasına başta öğrenciler olmak üzere çeşitli kesimlerin tepkisine neden oldu.

Sosyal medyada “#KayyumRektörİstemiyoruz” etiketi ile kampanya başlatan üniversite öğrencileri, 4 Ocak’ta Boğaziçi Üniversitesi’nde bir araya gelerek, Bulu’nun rektör olarak atanmasını protesto etti.

“Kayyum rektör istemiyoruz” sloganları atan öğrenciler, kampüs içindeki çeşitli eylemlerinin ardından rektörlüğe yürümek istedi ancak polis şiddetine maruz kaldı. Ayrıca polis, öğrencilerin rektörlüğe giremesin diye Boğaziçi Üniversitesi’nin kapısına da kelepçe taktı.

Öte yandan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyeleri yayımladıkları yazılı açıklamada, “Üniversitemizin akademik özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve demokratik değerlerini açıkça ihlal eden bu uygulamayı kabul etmiyoruz” diye vurgulamıştı.

Eğitim Sen de yaptığı açıklamada, “Rektörünü dahi seçemeyen üniversitelerimiz, siyasi iktidarın her türlü tasarrufuna açık hale getirilmiştir” ifadesini kullanmıştı.

Prof. Dr. Melih Bulu ise tepkilerin ardından yaptığı ilk açıklamasında ‘Unutmayalım ki hepimiz aynı gemideyiz’ demişti.