Ana SayfaGüncelVan’da tutuklu gazetecilerden mesaj: Bu hepinizin davası

Van’da tutuklu gazetecilerden mesaj: Bu hepinizin davası

HABER MERKEZİ – Van’da iki köylünün askeri helikopterden atılarak linç edilmesini haberleştirdikleri için tutuklanan dört gazeteci hakkındaki soruşturma üç aydır tamamlanmadı. İçeriden mesaj gönderen gazetecilerden Adnan Bilen, “Bilinmelidir ki bu dava Türkiye’deki tüm muhalif medya ve gazetecilerin davasıdır” diyerek, meslektaşlarını dayanışmaya davet etti.

Van’ın Çatak ilçesi kırsalında 11 Eylül 2020’de operasyona çıkan askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra helikopterden atılıp linç edilen Servet Turgut yaşamını yitirirken, Osman Şiban ise ağır yaralanmıştı.

Yaşananları haberleştirip ülke gündemine sokan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur ile Jinnews muhabiri Şehriban Abi’nin yanı sıra gazeteci Nazan Sala, 6 Ekim 2020’de yapılan ev baskınlarında gözaltına alındı.

Dört gazeteci 9 Ekim’de çıkarıldıkları mahkemece “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.

Mahkeme, “Devlet aleyhine toplumsal olayları haber yapmak” iddiasını tutuklamaya gerekçe gösterdi.

Ancak tutuklamaların üzerinden üç ay geçmesine rağmen soruşturma tamamlanmadı.

90 gündür tutuklu bulunan gazetecilerden Adnan Bilen ve Cemil Uğur, cezaevinden gönderdikleri mesajla bir kez daha tüm gazeteci ve sivil toplum örgütlerine “mesleği sahiplenin” çağrısı yaptı.

Tutukluluk cezaya dönüştü 

Mezopotamya Ajansı’ndan Müjdat Can’ın haberine göre, Adnan Bilen, yaptıkları mesleğin doğruluğunun mahkeme kararıyla belirlenemeyeceğini vurguladı.

Tutukluluğun cezaya dönüştüğüne dikkat çeken Bilen, mektubunda şu ifadelere yer verdi:

Böylesine baskıcı bir ortamda doğruları yazan her muhalif gazeteci bu ülkenin yüz akıdır. Tutuklayarak, gözaltına alarak bu gerçeği kimse karartamaz. Kendilerine muhalefet eden ne bir gazete ne bir siyasetçiyi istemiyorlar. Ne de başka bir dinamik. Bu kadar haksız ve hukuksuzluğun yaşandığı bu dönemde elbette ki buna karşı sözünü sakınmadan söyleyenler çıkacaktır. Bu sözü bastırmak, yok etmek tarih boyunca nasıl başarıya ulaşmadıysa, bugün de ulaşamayacaktır.

Bu nedenle başımız dik ve alnımız aktır. Bilinmelidir ki bu dava Türkiye’deki tüm muhalif medya ve gazetecilerin davasıdır. Bu dava farklı sonuçlanırsa, sarı basın kartı olmayan ve iktidar tarafından onaylanmayan gazeteciler mesleğini yürütemeyecek bir boyutla karşı karşıya kalacaktır. Tüm Türkiye’deki basın ve medya örgütlerini gazetecileri sahiplenmeye çağırıyoruz.

‘Mesleğin onuruna sahip çıkmaya devam edeceğiz’

Gazeteci Cemil Uğur ise tutuklanmalarının siyasi bir karar sonucu olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti:

Bu ülkede özellikle muhalif basın mensuplarına sarı basın kartı verilmedi. Verilenler de iptal etti. Halka haber ulaştıran özgür basın emekçileri olarak bu kararların gerçeği susturmaya yönelik olduğunu iyi biliyoruz. Mezopotamya Ajansı’na yönelik olduğunu iyi biliyoruz. Halkın gerçek ve doğru haberi alması için mesleğimizin onuruna sahip çıkmaya devam edeceğiz.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
ATK raporu: Aleyna Çakır'ın ölümü 'ası' sonucu gerçekleşti
Sonraki Haber
Mevcut en güncel haber.