Ana SayfaGüncelHDP CHP’yi ziyaret etti: Sancar’dan açıklama

HDP CHP’yi ziyaret etti: Sancar’dan açıklama

HABER MERKEZİ – Mithat Sancar başkanlığındaki HDP heyeti, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve kurmaylarını ziyaret etti. Görüşmenin ardından açıklama yapan Sancar, “Muhalefet, demokratik hakların kullanımı konusunda ortak hareket etmelidir” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), muhalefet partileriyle görüşme turları kapsamında Saadet Partisi’nin ardından Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) ziyaret etti.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve beraberindeki heyet, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geldi.

CHP Genel Merkezi’nde yapılan toplantıda Sancar’ın yanı sıra HDP Sözcüsü Ebru Günay, Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan, Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ile Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan bulundu.

CHP heyetinde ise Genel Başkan Yardımcıları Muharrem Erkek ve Oğuz Kaan Salıcı, Parti Sözcüsü Faik Öztrak ile Genel Sekreter Selin Sayek Böke yer aldı.

Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından kameraların karşısına geçen HDP Eş Genel Başkan Mithat Sancar,

CHP ile oldukça önemli bir görüşme gerçekleştirdiklerini vurgulayarak şunları söyledi:

Demokrasi programımızın yeni aşamasının en önemli programlarından biri olan muhalefet partilerini ziyaretlerimiz devam ediyor. Bugün CHP Genel Merkezinde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve heyetiyle bir görüşme yaptık. Oldukça önemli bir görüşmeydi. Türkiye’nin gündemindeki bütün başlıkları ele aldık. Karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Bu görüşmelerimiz devam edecek. Muhalefet partileriyle yapacağımız görüşmelerin bundan sonraki durağı Gelecek Partisi olacak. 9 Şubat’ta. Sonra DEVA Partisini ziyaret edeceğiz.

“Türkiye’nin gündemindeki önemli sorunları konuştuk” diyen Sancar, şöyle devam etti:

En önemli mesele ekonomik krizdir. Ekonomik kriz dediğimizde sanki etkisi herkese eşit bir şekilde yansıyan bir olaydan konuşuyormuşuz gibi hissedilebilir. Mesele geniş halk kesimlerinin yoksullaşmasıdır. Pandemi yönetiminin bu yoksullaşmayı daha da derinleştirdiğini görüyoruz. Ağır ekonomik kriz aslında derin yoksullaşma ve adaletsizliğin daha da yaygınlaşmasıdır. Bu konuda muhalefet partilerinin belli temel ortak noktaları olduğunu görüyoruz. Ekonomik kriz konusunda faturanın halka yansıtılmasına karşı ortak çalışmaların neler olabileceğini de muhalefet partileriyle konuşuyoruz. Bugün Sayın Kılıçdaroğlu ve heyetiyle bu meseleyi de ele aldık.

Sancar “Diğer muhalefet partilerine sunduğumuz bir müzakere önerisi çerçevesi var. Bunların muhalefet partileri arasında müzakere edilmesini öneriyoruz. Kendilerine sunduğumuz 3 başlık var” dedi ve ekledi:

Bunlardan birincisi Türkiye’nin özellikle OHAL ile yaşamaya başladığı ağır adaletsizlik hallerini nasıl birlikte tamir edebileceğimiz meselesidir. Özellikle yargı alanında yaşanan sorunların büyük adaletsizlik meselesi haline geldiğini görüyoruz. Çeşitli örnekler arasında Enis Berberoğlu davası da var.

Özellikle AİHM kararından itibaren Demirtaş ve diğer tutuklu ve hükümlü arkadaşlarımızın durumu da özel bir önem kazandı. AİHM Demirtaş kararını bugün Sayın Genel Başkan ve heyetiyle görüştük. Burada bir fikir ayrılığı gözükmüyor. Bizler bu kararın derhal yerine getirilmesini başından beri söylüyoruz. Ama iktidar AİHM kararını bağlayıcı bulmadığını ve yerine getirmeyeceğini belirtiyor. Bunun apaçık Anayasanın 90. Maddesinin ihlali anlamına geldiğini bir kez daha vurgulayalım. CHP yetkilileri de bundan önce yaptıkları açıklamalarda aynı görüşü dile getirmişlerdi.

Ağır adaletsizlik hallerinin OHAL ile ortaya çıkan örnekleri var. Bunların başında kayyım rejimi geliyor. Kayyım uygulaması belediyelere yönelik olarak OHAL KHK’leri ile getirilmişti. Ama o zaman yapılan başka bir düzenleme vardı. Üniversite rektörlerinin doğrudan Cumhurbaşkanlığı tarafından atanmasını getiren bir düzenlemeydi. Yani bugün Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin veya öğretim elemanlarının haklı olarak tepki gösterdiği uygulama OHAL ile gelen bir düzenlemedir. Belediyelere kayyım atanması da OHAL ile getirilmişti. Bizler kayyım rejiminin en başta yerel yönetimleri hedef aldığını ama sadece yerel yönetimlerle sınırlı bir uygulama olmadığını dile belirtiyoruz. Nitekim üniversitelere rektör atama usulü bir kayyım sistemi olarak ortaya çıkarmıştır. Boğaziçi Üniversitesindeki son uygulama bunu bütün Türkiye’nin gözü önüne sermiştir. Kayyım rejimine karşı mücadele demokrasi mücadelesidir, insanların kendilerini yönetme hakkını savunması meselesidir. Sivil topluma da yaygınlaştırılmak isteniyor yeni çıkan kanunla. Bütün derneklere iktidarın kayyım atama imkanı yeni düzenlemede var. Biz bunu da birlikte ele almanın, bu uygulamaya karşı bütün muhalefet partilerinin ortak bir tutum sergileyebilmesinin önemine işaret ettik.

Mithat Sancar, “Demokrasi için demokratik seçimler için yolun şimdiden sağlamlaştırılması gerekiyor. Bunu iktidardan bekleyemeyeceğimizi geçmiş tecrübelerle çok iyi biliyoruz. Muhalefet, demokratik hakların kullanımı konusunda ortak hareket etmelidir” diye de ekledi.

Kılıçdaroğlu ile yapılan görüşmede ‘seçim ittifakının’ gündeme gelmediğini belirten Sancar ayrıca, “Güçlü parlamento, güçlü denetim sistemi ve güçlü yerel demokrasi öneriyoruz” diye konuştu.

“İktidarın gündeme getirdiği anayasa değişikliğinin bize göre samimi bir tarafı yok. Bunun gerçekten anayasa yapmaya yönelik bir program olarak ortaya konulduğunu düşünmüyoruz” diyen Sancar, iktidarın sıkışmışlıktan kurtulmak için toplumu oyalamaya çalıştığını savundu.

“Bizim önceliğimiz demokrasi, özgürlük ve toplumsal barıştır” diye de ekleyen Sancar, “Muhalefet partileri arasında demokrasiye, özgürlüğe ve toplumsal barışa yönelik çalışmaları ortak yürütme konusunda genel mutabakat oluşması bizim arzumuzdur. Bunu Türkiye’nin bütün demokrasi güçleriyle paylaşacak şekilde biz 8 Şubat’ta başlatıyoruz. 8 Şubat’ta bir basın toplantısıyla kamuoyuna programımızı duyuracağız” dedi.

  ‘Herkes için adalet’: HDP yeni kampanyasının startını veriyor



Önceki Haber
Ahmet Şık hakkında 'Boğaziçi' soruşturması
Sonraki Haber
Eylemde gözaltına alınan gazeteci Altay serbest bırakıldı