İHD eşbaşkanı Türkdoğan: İktidarın Gare’deki sorumluluğunu ortaya koyduk
HABER MERKEZİ – Gare operasyonunda alıkonulan 13 kişinin ölümünden sonra hedef alınan İHD’nin eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan, iktidarın sorumluluğunu ortaya koydukları için İçişleri Bakanı Soylu’nun kendilerini hedef aldığını dile getirdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak Kürdistan Bölgesi sınırlarındaki Gare’de gerçekleştirdiği sınır ötesi operasyon ve 13’ü PKK tarafından alıkonulan polis, asker ve istihbarat personeli, üçü de operasyona katılan asker olmak üzere 16 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından hedef alınan İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan yeniden tv’de Ayşegül Doğan’ın sorularını yanıtladı.
Alıkonulan 13 kişinin ölümü üzerinden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendilerini “canı çıkasıca dernek” diyerek hedef göstermesini, “İktidarlar başarısızlıklarını örtbas etmek için mutlaka bir sorumlu arayışına girerler” sözleriyle yorumlayan Türkdoğan, şöyle devam etti:
Alıkonulan kişilerin serbest bırakılması konusunda derneğimizin geçmiş tecrübeleri var. Bugüne kadar başarısız olmamış, çok sayıda insanı sağ salim alıp yetkililere teslim etme vakamız var. Bu son olayda da ağırlıklı olarak bizler bu insanların sağ salim kurtarılmaları için çaba içerisinde olduk, ama maalesef bu çabalarımız yeterli olmadı ve iktidarın sorumluluğunu ortaya koyduk. Sayın Bakan iktidarın sorumluluğuna değindiğimiz için bize çok kızmış. Bırakın hukuk devletlerini, kanun devletlerinde bile her zaman iktidarlar sorumludur. Dolayısıyla siz eğer başarısız bir kurtarma operasyonu yapmışsanız bunun en azından siyasi sorumluluğunu kabul etmek zorundasınız. Kaldı ki, Sayın Cumhurbaşkanı zaten iktidarın, hükümetin, devletin sorumlu olduğunu kabul etti.
Türkdoğan, Soylu’nun hedef göstermelerinden sonra diyalog çağrısında bulunmasıyla ilgili olarak da şunları kaydetti:
İçişleri Bakanı’nın geçmişte ne olup bittiğini bilmediği ya da bilmek istemediği kanaatindeyim. Çözüm süreciyle ilgili kanunun görüşmelerinde bile Meclis’e sadece İHD, Mazlum Der ve TİHV davet edilmişti, 2014’ün Temmuz ayında. Akil İnsanlar Heyeti çalışmalarına kişi olarak değil sadece, dernek olarak da katıldık. Çatışmalar başladığında kentlerde özellikle o dönemin valileri, güvenlik bürokrasisiyle diyaloglarımız vardı ve birçok sorunu çözebiliyorduk… Şimdi bir İçişleri Bakanı kendi sorumluluğu söz konusu olduğunda başkalarını suçlayarak bu işin içinden çıkacağını düşünüyorsa yanılıyor. Ona diyalogla aktaracaklarımızın önemli olacağı kanaatindeyim.
“6 yıldır devam eden savaşın sonuçlarından biri”
Geçtiğimiz 6 yıl boyunca İHD’nin girişimlerine değinen Türkdoğan, “Aileler derneğimize başvuru yaptı. Biz 2015’in sonundan itibaren ailelerle birlikte defalarca ortak basın toplantıları düzenledik ve bizzat PKK’ye çağrıda bulunduk, basın üzerinden çağrılar yaptık. İktidarın bilgisi dahilinde çok çeşitli girişimlerde de bulunduk. Defalarca Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerle görüştük, devlet yetkilileriyle görüştük” dedi ve ekledi: “Ama bu sefer başarılı olamadık.”
Türkdoğan bu sefer başarılı olamamalarının nedenini ise şöyle ifade etti:
Çünkü örgüt bu sefer devletin, hükümetin veya iktidar partisinin kendileriyle doğrudan ya da dolaylı biçimde diyalog içine girmesini, muhatap alınmayı istediği için sadece bizim sivil toplum olarak girişimlerimiz maalesef başarıya ulaşamadı. Tabii bu ileriye dair başarıya ulaşamayacağı anlamına gelmiyordu, ta ki bu operasyon yapılana kadar maalesef.
6 yıldır devam eden silahlı çatışmalar ve uygulanan sert güvenlik politikaları bir türlü esnemediği için maalesef böylesi kötü bir durumla karşı karşıya kaldığımızı düşünüyorum. Bütün bu olup bitenler 6 yıldır kesintisiz devam eden silahlı çatışma ve savaşın sonuçları. Bunu konuşmadan eksik bırakırız, bununla birlikte konuşmalıyız.
“Aileler herkese tepkili”
Yaşamını yitiren 13 kişinin ailelerinin üzgün ve tepkili olduğunu söyleyen Türkdoğan, “Devlete, hükümete, örgüte, bizlere, herkese tepkililer. Aileleri anlayabiliyorum, çünkü onlar sadece çocuklarını istiyordu ve maalesef alamadılar, onlara cenazeleri teslim edildi” dedi.
“Alıkonulan sekiz kişiyi 2013’te Türkiye’ye getirebilmiştik”
İHD’nin benzer durumlarda geçmişte üstlendiği rolleri hatırlatan Türkdoğan, 2011 ve 2012’de alıkonulan sekiz asker, polis ve kamu görevlisinin serbest bırakılması için girişimleri olduğunu, 2013’te başlayan barış sürecinin etkisiyle bu kişilerin alınıp Türkiye’ye getirdiklerini hatırlatırken, yine 2015’te alıkonulan 20 gümrük memurunun diyalog yoluyla alındığını belirtti.
“Hala örgütün elinde çok sayıda insan var”
2015’ten itibaren zaman ilerledikçe, daha sonra alıkonulan insanlarla ilgili bir başarı gerçekleştiremediklerini belirten Türkdoğan, bunun nedenini şöyle anlattı:
Çünkü çok sert bir döneme girildi. Şu anda yerel kaynaklardan aldığımız bilgilere göre hala örgütün elinde çok sayıda insan olduğundan bahsediyorlar. Bu sorun bitmiş bir sorun değil, devam eden bir sorun.
‘Ayşegül Doğan Soruyor’ programına konuk olan Öztürk Türkdoğan’ın söyleşisinin tamamını aşağıdaki bağlantıdan izleyebilirsiniz.