Ana SayfaDünyaBM’den HDP ve İstanbul Sözleşmesi açıklaması: Şok edici

BM’den HDP ve İstanbul Sözleşmesi açıklaması: Şok edici

HABER MERKEZİ – Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini ‘şok edici’ olarak yorumlayan BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Liz Throssell, HDP’ye yönelik kapatma davasından ve Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Meclis’ten atılmasından endişe duyduklarını dile getirdi.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkması ve Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik kapatma davasına ilişkin Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Liz Throssell açıklamalarda bulundu.

Mezopotamya Ajansı’ndan Rüştü Demirkaya’nın haberine göre BM’nin Cenevre ofisinde açıklama yapan Throssell, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının Meclis’te veya sivil toplum kuruluşları ile kadın kurum ve kuruluşlarıyla tartışılmadan alındığına dikkat çekti.

Throssell, Yüksek Komiserliğin, özellikle de toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin Türkiye toplumunda ciddi bir endişe kaynağı olmaya devam ettiği göz önüne aldığında, Türkiye’nin kadın haklarını geliştirme çabalarında geriye doğru önemli bir adımı temsil eden bu geri çekilme kararı konusunda endişeli olduğu vurguladı.

Throssell, “Türkiye, İstanbul’da kabul edilen sözleşmenin müzekkeresinde aktif bir rol ve Mart 2012’de sözleşmeyi ilk onaylayan devlet olmasından kaynaklı bu Sözleşmeden vazgeçme kararı şok edicidir” dedi.

Türkiye yanlış mesaj veriyor

Kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmak için küresel taahhüt ve siyasi bir iradenin gerekli olduğu bir zamanda, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerinden çekilme kararının dünyaya yanlış bir mesaj gönderdiğini ifade eden Throssell, Covid-19 salgını sırasında dünya çapında görülen cinsiyete dayalı şiddetteki artış ve kadın haklarına karşı reaksiyon, kadın haklarının korunmasına yönelik çabaları hiç olmadığı kadar hayati hale getirdiğini söyledi.

Türkiye’ye bu kararından geri dönmesi çağrısı yapan Throssell, “Türkiye’yi sivil toplum ve kadın gruplarıyla istişarelerde bulunmaya ve Türkiye’deki tüm kadın ve kız çocuklarının güvenliğini ve haklarını geliştirmek ve korumak için somut çabalar göstermeye çağırıyoruz” dedi.

‘Terörizm suçlaması çok geniş bir tanım’

Açıklamasında HDP’ye yönelik baskılara da yer veren Throssell, şunları söyledi:

Muhalif siyasetçiler ve insan hakları savunucuları evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alındı. Bu insanlar çok geniş bir biçimde tanımlanmış terörizmle suçlanmakta. Bu geniş ve belirsiz tanımlama üzerinden yapılan suçlamalar, eleştiri yapanları hedef alıp onları susturmaya devam ediyor. Herhangi bir terörle mücadele operasyonunun uluslararası insan hakları hukukuna uygun olması gerektiğini ve asla muhalefeti bastırmak için bir bahane olarak kullanılmaması gerektiğini yineliyoruz.

17 Mart’ta muhalefetteki HDP’nin kapatılması için yasal işlemler başlatıldığını hatırlatan Throssell, aynı gün Türkiye Meclisi’nin, 2016 yılında sosyal medyada “terör propagandası” olarak tanımlanan bir paylaşımda bulunduğu gerekçesiyle milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun ihraç edilmesi ve dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verdiğini söyledi.

‘Karar endişe verici’

Gergerlioğlu’nun hüküm giydiği “suçun” çok geniş, net olmayan ve uluslararası standartlara aykırı göründüğünü dile getiren Throssell, şöyle devam etti:

Kendisine karşı başlatılan yasal işlemlerin, Türkiye’de temel özgürlüklerden ve insan haklarından yararlanma üzerinde caydırıcı bir etkiye sahip olabilecek daha geniş bir terörle mücadele tedbirlerini kullanma eğiliminin bir parçası gibi görünmesinden derin endişe duyuyoruz.

Türkiye’nin, ‘terörle mücadele’ kapsamında tedbirler alırken kişilerin fikir ve ifade özgürlüğü, barışçıl toplanma hakkı, siyasi parti kurma ve siyasi partilere katılma hakkı da dahil olmak üzere örgütlenme özgürlüğü, kamu çalışmalarına katılma hakkı gibi insan haklarına tam saygı göstermesi gerektiğini ifade eden Throssell, bu ayın başlarında Türkiye’nin bir insan haklarının korunması geliştirilmesi konusunda BM’de bir eylem planını onayladığını söyledi.

Throssell, Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklere uygun olarak bu eylem planını uygulaması gerektiğine işaret etti.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a İstanbul Sözleşmesi eleştirisi
Sonraki Haber
Güllü Yılmaz'ı öldüren Can Yılmaz'a ağırlaştırılmış müebbet istemi