Ana SayfaGüncelBuldan: AKP ‘Muaviye tarzı’ bir iktidar ortaya çıkardı

Buldan: AKP ‘Muaviye tarzı’ bir iktidar ortaya çıkardı

HABER MERKEZİ – HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin “Herkes için Adalet” kampanyası kapsamında gerçekletirdiği ‘din alimleri buluşması’nda yaptığı konuşmada, dini siyasallaştırmakla eleştirdiği AKP’nin “Muaviye tarzı” bir iktidar ortaya çıkardığını söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), “Herkes için Adalet” kampanyası kapsamında din alimleri ile bir araya geldi.

Ankara’da bir otelde “Hak, adalet ve vicdan” sloganı ile gerçekleşen buluşmaya, Türkiye’nin tüm illerinden din alimleri katıldı.

‘İslam ve Adalet’in konuşulacağı buluşmanın yapılacağı salona Kürtçe, Arapça ve Türkçe olmak üzere “Hak, Adalet ve Vicdan için buluşuyoruz” afişleri asıldı.

Oluşturulan divanda ise milletvekilliği düşürülen HDP’li Ömer Faruk Gererlioğlu yer aldı.

Türkiye’nin farklı illerinden gelen din alimleri ile gerçekleştirilen buluşmanın açılış konuşmasını HDP Halklar ve İnançlar Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları yaptı.

Hatimoğulları, yaşanan toplumsal sorunların temelinde adaletsizliğin olduğunu belirterek, “Din ve imanı ağzından düşürmeyenlerin kötülükleri karşısında elbette vicdan, hak ve adalet mücadelesi kazanacaktır” dedi.

Ardından HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan bir konuşma yaptı.

“Halk, ‘irademizi yok sayamazsın’ dedi”

Buldan, geçtiğimiz haftasonu milyonların katılım gösterdiği Newroz kutlamaları ve alanlardan verilen mesajlar üzerinde durarak sözlerine başladı.

Halkın Newroz alanlarından verdiği mesajların doğru okunması gerektiğini söyleyen Buldan, “Neydi bu mesaj? Barışta ve demokratik çözümde ısrar, demokratik siyasette kararlılık, zulme karşı asla boyun eğmeme ve hiçbir gücün halk iradesini durduramayacağı gerçeğidir. Evet, halkımız, Newroz meydanlarından güçlü bir biçimde devlet ve iktidar aklına ‘İrademizi yok sayamazsın, engelleyemezsin, onurumuzla oynayamazsın. Buna izin vermem’ demiştir” dedi.

“Adaletin olmadığı bir yerde zulüm vardır” diyen Buldan, “Barışın olmadığı bir yerde yıkım, acı ve gözyaşı vardır. Eşitliğin olmadığı bir yerde her türlü haksızlık ve hukuksuzluk vardır. İslam âlimleri, yüce dinimizi tanımlarken; ‘İslam adalet ve barış dinidir’ tarifinde ittifak etmişlerdir” ifadelerini kullandı.

Adaletin ölçüsü ve dayanağının hakkaniyet olduğunu vurgulayan Buldan, şöyle devam etti:

Adalet, İslam’ın özü ve ruhudur. Bugün tek tek bireyler olarak da, toplumsal olarak da, kimlikler ve inançlar olarak da karşı karşıya kaldığımız en büyük sorunlardan biri adaletsizliktir. Her alanda bir adaletsizlik kuşatmasıyla karşı karşıya olduğumuzun altını bir kez daha çizmek isterim. Dillerimiz, kimliklerimiz, kültürlerimiz, inanç özgürlüğümüz adaletsizlik kuşatması altındadır. İnsanca yaşayabilmek için alınteri döken ama bunun karşılığını alamayan, emeği sömürülen, ezilen emekçi halklarımız büyük bir adaletsizlikle karşı karşıyadır. Bu ülke onurlu ve adil bir barışa kavuşsun, Türkiye geçmişiyle ve hakikatle yüzleşsin diye mücadele eden halklarımız adaletsizlikle karşı karşıyadır. Bin bir emekle, fedakârlıkla, tüm engellemelere rağmen demokratik iradesini ortaya koyan ama kazanımları darbeyle gasp edilmeye, yok edilmeye çalışılan Kürt halkı büyük bir adaletsizlikle karşı karşıyadır.

Buldan “Hukuk, adaletten koparıldığı için bugün ne yazık ki Türkiye’de sofralar adaletsizdir” ifadesini kullanarak, Bediüzzaman Said-i Kürdî’nin ‘Zulüm adalet külahı giymiş’ sözünü hatırlatarak, “Bugün yaşadığımız tüm bu adaletsizlikler işte bu sözde saklıdır” dedi.

Kürt sorununun temelinde ‘inkar, adaletsizlik, eşitsizlik, haksızlık ve hukuksuzluk’ olduğunu belirten Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bir halkın eşitlik talebini yok saymak, bastırmaya çalışmak İslam’ın barış özüyle çatışan bir anlayıştır. Özellikle Kürtçe anadile yönelik engeller, yasaklar, anadillerin yok sayılması, tek dil dayatması, aynı zamanda İslam’ın farklılık ilkesinin de inkarıdır. İşte bu inkarcı Kürt düşmanı zihniyet, İslam’ın çoğulculuğa yönelik kapsayıcılığını çarpıtan bir zihniyettir. Bunun net görülmesi gerekir. Bugün İslam, Türkiye’de devlet ve iktidarın tahakkümü altındadır. İsrafı itibara endeksleyen bir haram anlayışına teslim olan yönetim, eşitlik dini olan İslam’ın ilkeleriyle çelişmektedir.

‘Muaviye çizgisi’ vurgusu

Buldan, “Dinin siyasallaştırılması ve devletin din-inanç üzerine kurduğu tahakküm Muaviye tarzı bir iktidarı ortaya çıkarmıştır. Nitekim bugün yaşadığımız tam da Muaviye çizgisidir. Bunu milletvekilliği düşürülen Ömer Faruk Gergerlioğlu arkadaşımıza yapılan zulümde gördük ve yaşadık” diye de belirtti.

Arkadaşımızı sabah namazı için abdest alırken, ibadetini yerine getirmesine dahi izin vermeyerek Meclis’te gözaltına aldılar. Zulmettiler. Büyük günah işlediler. Oysa Gergerlioğlu, cinayet işlemedi, yolsuzluk yapmadı, ihaleye fesat karıştırmadı, kimseye kötülük yapmadı. Tek suçu insanlık onurunu, adaleti ve hakikati savunmasıdır. Vicdanlı bir insan olarak mazlumların yanında olmasıdır. Hepimiz hakikatin, vicdanın ve adaletin yanındayız, Gergerlioğlu’nun yanında, zulme karşı direniyoruz, direneceğiz.

“Bugün barışı engelleyen zihniyet İslam’ın barış çizgisini reddetmektedir” diyen Buldan, “İktidar zihniyeti hakikatle bağını kopartarak, doğrunun yerine yalanı koyarak, iyiliğin yerine kötülük zihniyetiyle ilişki kurarak, harama yaslanarak iktidarını ayakta tutma çabası içerisindedir. İşte partimizi kapatmaya yönelik çabalar da, HDP’nin temsil ettiği adalet ve eşitlik fikriyatını, hakikat mücadelesini ortadan kaldırmaya yönelik hamlelerdir” diye konuştu.

Buldan’ın konuşması sonrası buluşma, basına kapatılarak, forum şeklinde devam etti.




Önceki Haber
8 yıldır şiddete maruz bırakılan kadından 'sözleşme' tepkisi: Kadınlar ölümle burun buruna
Sonraki Haber
Las Tesis'ten Türkiyeli kadınlara İstanbul Sözleşmesi desteği