Ana SayfaGüncelBuldan ve Sancar: HDP fikriyatı yoluna devam edecek, iktidara kaybettirecek

Buldan ve Sancar: HDP fikriyatı yoluna devam edecek, iktidara kaybettirecek

HABER MERKEZİ – Partilerine yönelik kapatma girişimine ilişkin açıklamalarda bulunan HDP eşbaşkanlarından Pervin Buldan, yaşanan süreç için ‘tam bir darbe anlayışı’ yorumunda bulundu ve demokrasi güçlerine çağrıda bulundu. Eşbaşkan Mithat Sancar da HDP’nin binalardan ibaret olmadığını belirterek, yollarına devam edeceklerini vurguladı. Çağrılarının amacının “demokrasi umuduna ve özgür gelecek inanınca hep birlikte sahip çıkmak” olduğunun altını çizen Sancar, “HDP fikriyatı, halkla birlikte demokratik siyasette yoluna devam edecektir ve bu iktidara kaybettirecektir” diye konuştu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi, akabinde de Yargıtay Başsavcılığı’nca HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) dava açılmasının ardından bugün olağanüstü toplandı.

Toplantıya verilen arada kameraların karşısına geçen HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, gündemdeki en sıcak gelişmeye ilişkin açıklamalarda bulundu.

‘Tam bir darbe anlayışı’

İlk olarak konuşan Buldan, özellikle son 5 yıldır HDP üzerindeki baskılara dikkat çekerek demokratik siyasette ısrarcı olduklarını vurguladı.

“Dün bir kez daha Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçecek olan iki gelişmeyi birlikte yaşadık” diyen Buldan, “Daha önce de milletvekili arkadaşlarımızın vekillikleri düşürüldü, tıpkı Musa Farisoğulları, Leyla Güven, Ahmet Yıldırım, Leyla Zana gibi. Geçmişte yapılan yöntemin bir kez daha dün parlamentoda yaşandığını ve bu anlayışın devam ettiğini gördük. Bu tam bir darbe anlayışıdır” ifadelerini kullandı.

Buldan, “Bugünkü iktidarın AKP hükümetinin küçük ortağı ile birlikte 15 Temmuz’da Meclis’in çatısına bomba yağdıranlarla hiçbir farkları kalmamıştır. Çünkü bunun da adı darbedir, halkın iradesini gasp etme darbesidir” diye ekledi.

‘İnandığımız yolda yürümeye devam edeceğiz’

Pervin Buldan

Pervin Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Biz Türkiye halklarının Türkiye toplumunun gerçek gündemiyle ilgilenen bir partiyiz. Bugün halkın gündemi açlıktır, halkın gündemi sefalettir yoksulluktur, işçinin, esnafın, kadının yaşadığı zulümdür. AKP’nin bu gündemi değiştirmek ve bu gündem üzerinden partimizi kriminalize etme çabalarından öteye gitmeyeceğini ifade etmek isterim.

Halkın gündemleri arasında bunlar ve bir de halkın gündeminde tecrit meselesi vardır. Kürt sorununun şimdiye kadarki çözümsüzlüğünden kaynaklı sadece İmralı Cezaevi’nde Sayın Öcalan’a yönelik değil, tüm Türkiye tecrit altına alınmak istenmektedir. Partimize açılan dava da bu amaçla açılmıştır. Tecrit bir insanlık suçudur. Sayın Öcalan’a uygulanan tecridin aile ve avukat görüşlerinin yaptırılmaması, tecridin daha da derinleştirilmesi, bu ülkenin sorunlarına katkı sağlamayacaktır. Ülkenin gerçek anlamda bir barışa demokrasiye ve özgürlüklere ihtiyacı vardır.

Bu yüzden diyoruz ki ne yaparsanız yapın, biz inandığımız yolda yürümeye devam edeceğiz. Yani halkımızın gerçek gündemleri ile ilgilenmeyi kendimize yol olarak seçtik ve bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Bu mesele sadece HDP’nin meselesi olmaktan çıkmak zorundadır. Hem HDP’yi kapatma konusu hem de vekilliklerin düşürülmesi meselesi sadece HDP’yi ilgilendiren bir mesele olmamalıdır Türkiye’de.

Demokrasi güçleri ve partililere çağrı

Demokrasi güçlerine çağrı yapan Buldan, “Bugün bize yapılan yarın mutlaka size yapılacaktır. İşte şimdi hep birlikte bu haksızlıklara, bu hukuksuzluklara hep birlikte karşı durmak hepimizin görev ve sorumluluğudur” dedi.

Buldan, “Halkımıza, parti çalışanlarımıza, il ve ilçe örgütlerimize buradan çağrı yapmak isterim: Hiç kimse enseyi karartmasın, hiç kimse moralsiz olmasın, herhangi bir kaygı ve herhangi bir şüpheye kapılmasın, HDP var olduğu sürece halklarımızın yanında olmaya ve demokratik siyaseti yürütmeye devam edecektir” diye belirtti.

Newroz çağrısı

Herkesin Newroz’unu da kutlayan Buldan, “Türkiye’nin birçok yerinde büyük bir coşku ile büyük moralle Newroz Bayramımızı kutlamaya hazırlanıyoruz. Tüm Türkiye halklarını başta Kürtler olmak üzere Newroz’da birlikte hayal çekmeye, omuz omuza, birlikte demokrasi mücadelesini vermeye, buradan bir kez daha bu daveti ve çağrıyı yapmak isterim” diyerek sözlerini noktaladı.

‘Ülkeyi karanlığa sürüklüyorlar’

Mithat Sancar

Buldan’ın ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise “İktidar girdiği çözümsüzlük patikasından çıkma imkanlarını bütünüyle yok edecek adımlar atıyor, çözümsüzlük politikası bu ülkeyi karanlığa sürüklüyor” dedi.

2015’ten bu yana ‘siyasi darbe sürecinin derinleşerek devam ettiğini’ söyleyen Sancar, “Siyasi darbe süreci, esas itibariyle HDP üzerinden yürütülse de hedef Türkiye’de demokrasi umudunu, özgür gelecek inancını yok etmektir. Açıkça söylemek gerekiyor; siyasi darbenin çeşitli aşamalardan geçerek geldiği nokta faşizmi kurumsallaştırmak ve tamamen yerleştirmektir” şeklinde konuştu.

‘HDP ne tek tek şahıslardan ibarettir ne de binadır’

HDP’ye yönelik baskıların, faşizmi kurumsallaştırma yolunda kendilerine en büyük engelin kim olduğunun itirafı olduğunu dile getiren Sancar, şunları söyledi:

HDP taviz vermeyen duruşuyla, demokratik siyasetteki ısrarıyla, çözüm politikalarında inadıyla bu iktidarın ilerlemesinin önünde, başarmasını hedeflerine ulaşmasının önünde en büyük güç olduğunu göstermiştir. Daha önce yakın zamanda 4 Kasım 2016 darbe operasyonunun bir aşamasıyla arkadaşlarımız tutuklandı, o günden bu yana sayısız belediye başkanımız görevden alındı, sayısız yoldaşımız ve sayısız çalışanımız zindanlara tıkıldı, sandılar ki HDP bitecek, eriyecek ama tam tersi oldu.

Çünkü HDP ne tek tek şahıslardan ibarettir ne de binadır. HDP güçlü bir fikriyattır, HDP halktır. Halkı bitirmek mümkün olsaydı, bütün diktatörlükler ebediyen yaşayacak olacaktı. Ama tarihe dönüp baktığınızda, hiçbir diktatörlüğün kendine biçtiği ebedi ömrü asla yaşayamadığını, hatta onun binde birini tamamlayamadığını göreceksiniz.

‘Bizi bitirmeye çalıştıkça kendileri tükeniyorlar’

Sancar, partilerine yönelik son hamlelere ilişkin ise şöyle konuştu:

İktidarın çaresizliğini ve acizliğini bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye’nin devasa sorunları vardır. Türkiye çoklu krizler içindedir. Bu krizlerin sebebi iktidarın kendisidir, bu iktidarın politikalarıdır. Çözüm üretmesi artık mümkün olmayan bu iktidar, şimdi başka manevralarla ömrünü uzatmaya çalışıyor, halkın ekmek ve özgürlük derdi var. Halkın barış özlemi var bunlara asla cevap verecek bir kapasitesi ve zihniyeti olmayan iktidardın seçtiği yol diktatörlük yöntemleri, hukuk dışı araçlar ve yönelimlerdir.

Bizi bitirmek onlar için bekalarını güvence altına almanın yolu gibi görünüyor ama bizi bitirmeye çalıştıkça kendileri tükeniyorlar. Bize yönelik her saldırı tükeniş itirafıdır, iktidarın tükendiğinin itirafıdır. Hukuku, adaleti, vicdanı, ahlakı bir kenara bırakarak, bu yolda yürümeyi sürdürebileceklerini düşünüyorlar, çok büyük yanılıyorlar. Bu yolda HDP kapatma davasının açılmış olmasına hiçbir şekilde aldırmadı, kararlı bir şekilde yürüyüşüne devam edecektir. Kapatma davasıyla arzuladıkları etkileri yaratma imkanları yoktur. Halkımız bunu net olarak bilsin. Bizim demokratik siyasette yürütmek için imkanlarımız çok gücümüz büyüktür. Halkımızın desteği, bizim en büyük servetimiz, en büyük moral ve inanç kaynağımızdır. Biz onların bu inancını bu desteği en ileri noktaya götürecek yolları bulacağız.

‘HDP yoluna devam edecek’

Bu yolların ne olacağını zaman içerisinde kamuoyuyla paylaşacaklarını söyleyen Sancar, şöyle devam etti:

Demokratik siyaset yürüyüşü daha güçlü bir şekilde devam edecektir. HDP, bu ülkenin yönetimine ortak olma hedefini mutlaka gerçekleştirecektir. Bu ülkede HDP’siz bir yönetimin sorunları çözemeyeceğini herkesin iyi görmesi lazım. Kapatma davası, HDP’yi siyasetin dışına iterek iktidarı sürdürme hesapları, bu ülkenin bütün halklarına karşı ağır bir saldırıdır. Bütün demokrasi güçlerine, muhalefet partilerinin bu gerçeği açık bir şekilde görmesi gerekiyor. Bizim çağrımız HDP’ye yardım edilmesi çağrısı değildir. HDP halkına, tabanına, çalışanlarına güvenerek yoluna devam edecek güçtedir, inançtadır.

Çağrımızın amacı, bu ülkede demokrasi umuduna ve özgür gelecek inanınca hep birlikte sahip çıkma çağrısıdır. Burada ortaya konulacak tavır diktatörlüğün pekiştirilmesi senaryolarını durdurma tavrı olacaktır. Bunun için de demokrasiden yana derdi olan, adalet beklentisi olan, barış özlemi olan bütün çevreleri ve bireyleri bu gidişata karşı açık demokratik tavırlarını göstermeye çağırıyoruz.

Mithat Sancar, “Demokratik güçler olarak demokratik imkanlarla bu süreci durdurma sorumluluğumuz vardır. Bazı sınavların bütünlemesi yoktur. Bu sınavda bir kerede ya başarılı olursunuz ya da başarısız olursunuz. Telafisi olmayan sınavlarda yanlış tavır büyük kaybettirir, herkese kaybettirir” diye de ekledi.

‘Karanlık tünelin ucunda ışık var’

“Bu karanlık tünelin ucunda ışık var ve o ışığı görüyoruz, biz o ışığa yürüyoruz, herkesin gözlerini o ışığa dikmesini bekliyoruz” diyen Sancar, demokratik siyasette ısrarcı olduklarını vurguladı:

HDP fikriyatı, halkla birlikte demokratik siyasette yoluna devam edecektir ve bu iktidara kaybettirecektir. Demokrasi güçlerine kazandıracaktır. Bunu daha önce gösterdik ve bir kez daha göstereceğiz. Bu konuda kimsenin şüphesi ve tereddüdü olmasın. Kapatma davası açmanın anlamı, bu iktidarın döneminin kapandığının itirafıdır. Kapatma davası açan İktidar, kendi döneminin kapandığını açık bir biçimde ortaya koymuştur. Kapatma davası hukuk üzerinden konuşulacak bir mesele değildir, ortada hukukla açıklanacak bir durum söz konusu değildir.

‘Başsavcılığın esas aldığı tek şey var, Saray’ın iradesi’

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in, partileri hakkında Anayasa Mahkemesi’ne sunduğu kapatma başvurusuna dair hazırladığı iddianamenin kendilerine henüz tebliğ edilmediğini vurgulayan Sancar, son olarak şunları ifade etti:

İddianameye şöyle hızla göz atarsanız eğer, gerçek iddianame ise bu göreceksiniz, saçmalıktan öte gerçekten hukuk tarihine çok büyük bir ayıp olarak geçecek bir belge ile karşı karşıya olduğunu görürsünüz. Hangi birini saysak bilemiyorum. Mesela bize isnat edilen, bazı arkadaşlarımız için siyaset yasağı gerekçesi yapılan yargılamalar, beraatla sonuçlanmış ama iddianameye delil olarak konulmuş. Meclis konuşmalarımız dosyaya konulmuş ama bunlar kapatma davasının gerekçesi olamaz anayasaya göre. Bu mevcut anayasa bile böyle bir kapatma davasına cevaz vermiyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa’ya, kanunlara ve uluslararası sözleşmelere aykırı davranmıştır, bunları bir kenara koymuştur. Başsavcılığın esas aldığı tek şey var, Saray’ın iradesi. Yargıtay Başsavcılığı bu davayı Saray’ın iradesinin gereği olarak açmıştır, hukukun gereği olarak değil. Bu nedenle tartışılacak olan hukukilik, hukuka uygunluk meselesi değil, siyasi operasyonun niteliğidir.

‘Öcalan’la ilgili iddialar tesadüf değil’

Açıklamanın ardından HDP eşbaşkanları, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın sağlık ve güvenlik koşullarıyla ilgili iddialara ilişkin soruya şu yanıtı verdiler:

Bu ülkede hiçbir şey tesadüfi değildir. AKP ve MHP’nin yapmak istediği, planlı programlı Türkiye halklarının demokrasi mücadelesini boşa çıkarmakla ilgilidir. Hem Sayın Öcalan ile ilgili çıkan haberler hem Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi hem de partimizi kapatma girişiminin, birkaç gün içinde yaşanması ve gelişmesi elbette tesadüf değildir. İmralı ile ilgili söylemler kaygı vericidir, hiç zaman kaybetmeden İmralı ile bir görüşmenin gerçekleşmesi gerekiyor. Ya avukat görüşü ya aile görüşü, çünkü uzun süredir bir görüşme yapılmıyor. Bu haberlere istinaden acilen Sayın Öcalan ile bir görüşme yapılmasını elzem bulduğumuzu ifade etmek isterim. Bu haberlerin tesadüfi olmadığını biliyoruz. Kararların saraylarda alındığını da biliyoruz. Birbirlerine yaptıkları ziyaretlerde vermiş oldukları sözleri dile getiriyorlar.

  Kapatılma girişimi: Dünyadan tepkiler yükseliyor, Ankara savunmada
  HDP'ye kapatma davası: İddianamenin detayları, siyasi yasak istenen siyasetçiler



Önceki Haber
2020'de binin üzerinde kadına şiddet uygulandı: Hak ihlalleri sürüyor
Sonraki Haber
Şenyaşar ailesinin 'adalet nöbeti'ne polis ve belediye engeli