Ana SayfaGüncelFerit Şenyaşar: Bizi buraya yönlendiren adaletsizlik

Ferit Şenyaşar: Bizi buraya yönlendiren adaletsizlik

HABER MERKEZİ – Urfa Adliyesi önünde “adalet” talebiyle, annesi Emine Şenyaşar’la birlikte 21 gündür oturma eylemini sürdüren Ferit Şenyaşar, mücadelelerinden geri adım atmayacaklarını vurgulayarak, “Bizi buraya adaletsizlik yönlendirdi” dedi.

Urfa’nın Suruç ilçesinde, 24 Haziran seçimleri öncesi AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşi Hacı Esvet Şenyaşar ile çocukları Adil ve Celal Şenyaşar’ı yitiren Emine Şenyaşar ile oğlu Ferit Şenyaşar’ın ‘adalet’ mücadelesi devam ediyor.

Şenyaşar ailesinin, Urfa Adliyesi önünde ‘adalet’ talebiyle başlattıkları oturma eylemi 21’inci gününde.

Engellemelere ve gözaltılara rağmen eylemlerini sürdüren anne ve oğluna, ‘adalet nöbeti’ne başladıkları günden bu yana çeşitli kesimlerden destek ziyaretleri geliyor.

Ferit Şanyaşar, annesi ile sürdürdükleri ‘adalet’ mücadelesi ile geride bıraktıkları 20 günde neler yaşadıklarına dair Mezopotamya Ajansı’ndan Emrullah Acar’ın sorularını yanıtladı.

Saldırın yaşandığı 14 Haziran 2018’den bu yana ‘adalet’ aradıklarının altını çizen Şenyaşar, nöbet başlatmadan önce çalmadıkları kapı kalmadığını dile getirdi.

‘Haklı mücadelemizden geri adım atmadık’

Emine Şenyaşar ile oğlu Ferit Şenyaşar

Adaletin sağlandığı mekanların adliye binaları olduğu için nöbet için Urfa Adliyesi’nin önünü seçtiklerini söyleyen Şenyaşar, “Biz burada nöbet başlatırken 24 saat kesintisiz olarak sürdürmeyi istedik ama annem 65 yaş üstünde olduğu için zorlanacaktı. Urfa Barosu da araya girince biz bu nöbetimizi saat 08.00 ile 17.00 arasında yapma kararı aldık. Bir memur gibi sabah saat 08.00’de geliyoruz, mesai bitince annemle beraber evimize gidiyoruz” diye belirtti.

Nöbet tuttukları zaman diliminde farklı engellemelere maruz kaldıklarını paylaşan Şenyaşar, “20 gündür sabah evden çıkarken her şeyi göze alarak çıkıyoruz. Gözaltına alınma, tutuklanma hatta ölümü göze alarak bu ‘adalet’ mücadelemize başlıyoruz. Engellendik, gözaltına alındık ama haklı mücadelemizden geri adım atmadık” dedi.

Annesinin nöbet esnasında ‘kamu memuruna hakaret’ ettiği gerekçesiyle 15 Mart’ta gözaltına alındığını hatırlatan Şenyaşar, şunları dile getirdi:

Annemin söylediği cümle şu; ‘Milletvekili ve akrabaları eşimi ve çocuklarımı katletti.’ Bundan dolayı annem gözaltına alındı, sonra ifadesinde de aynı cümleyi tekrar etti. ‘Evet benim çocuklarımı milletvekili Yıldız ve akrabaları katletti’ dedi. Biz bundan şu sonucu çıkarıyoruz; Milletvekiliyseniz katliam yapmanız serbest ama milletvekilinin katliam yaptığını dile getirmek suç. Bu suç ise biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz.

Adalet sağlansaydı…

Bu olaydan sonra 25 Mart tarihinde bu kez hem anne Emine Şenyaşar hem de Ferit Şenyaşar, 2911 sayılı ‘toplantı gösteri yasasına muhalefet suçu’ gerekçesiyle gözaltına alındı. Polisler gözaltındaki anne ve oğluna ‘Sizi kim yönlendiriyor?’ sorusu yöneltti.

Şenyaşar, yüz yüze kaldıkları bu soruya dair şunları söyledi:

Bizi adaletsizlik buraya yönlendirdi. Adalet sağlansaydı şu an biz burada olmazdık. Annem 65 yaş üstü, kalbi sıkışıyor, gözlerinden yirmi dört saat yaş akıyor. Adalet sağlansın, biz evimize gideriz. Suruç Devlet Hastanesinde katliam yapıldığını bütün dünya biliyor artık.

Engellemelere rağmen devam ettirdikleri ‘adalet nöbeti’ni ziyaret edenlerden olumlu dönüşler aldıklarını dile getiren Şenyaşar, şöyle konuştu:

Adliyeye şehir dışından gelen yurttaşlar ve avukatlar oluyor. Katliam ile ilgili bilgi sahibi olmayan ya da eksik bilen kişilere, katliama dair bilgi aktarımında bulunduğumuzda şaşırıyorlar. Hayatları boyunca böyle bir vahşet duymadıklarını söyleyip, yaşanılanlara inanamıyorlar. Elimizde bulunan somut delilleri gösterince ikna oluyorlar ve gözyaşlarını tutamıyorlar.

‘Siyasi baskı var’

Öte yandan Şenyaşar, “Hafta sonları adliye binası kapalı olmasına rağmen nöbete devam ediyoruz. Urfa Başsavcısının büyük bir siyasi baskı altında olduğunu biliyoruz. İrade sahibi değil, onun için adliye binasında olmayan adaleti talep ediyoruz” dedi.

Şenyaşar, ‘adalet’ talebiyle ilk olarak 16 Aralık 2020 tarihinde AKP’nin Urfa İl binası önünde oturma eylemi başlattıklarını da hatırlattı.

Bu eylem sırasında görüştükleri AKP’li yetkililerin ‘Evet bir milletvekilimiz katliam yapmış, bunu lanetliyoruz. Bir sonraki dönem Urfa halkı olarak bu milletvekilini istemiyoruz’ dediklerini aktaran Şenyaşar, buna rağmen AKP’li İbrahim Halil Yıldız’ın partinin yapılan son kongresinde yeniden MKYK’ye alınmasına öfkeli.

Ferit Şenyaşar, “Urfa halkı AKP’li de olsa neyin ne olduğunu biliyor ama AKP üst yöneticileri milletvekilini korumaya devam ediyor” dedi.

Duruşmaya çağrı

Urfa Valiliği’nin 28 Mart ile 11 Nisan tarihleri arasında 15 gün sürecek tüm açık alan etkinliklerine yasak getirmesine de değinen Şenyaşar, “Bundan sonra da adalet mücadelemiz kesintisiz devam edecek. Valiliğin bir yasaklama kararı var. Bu yasaklamalara karşı demokratik haklarımız çerçevesinde adalet mücadelemizi sürdüreceğiz. Bugün tekrardan dosya savcısı ile görüşeceğiz, bu dosya açılacak ve katliamdan bütün dünya haberdar olacak” diye konuştu.

Şenyaşar ailesine ait işyerinde yaşananlara dair açılan davanın Malatya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 Nisan’da yapılacak duruşmasına ‘vicdan sahibi’ avukat ve baro başkanlarının gözlemci olarak katılması çağrısında bulunan Şenyaşar, son olarak şunları söyledi:

Duruşma var ve bir karar çıkacak. 2 Nisan’da karar verecek savcı ve mahkeme heyeti büyük bir baskı altında. Verecekleri kararda adalet sağlanmazsa Türkiye hukuk tarihine kara bir leke olarak düşecek. Üst mahkemede de geri dönecektir.

Ne olmuştu?

14 Haziran 2018’de Urfa’nın Suruç ilçesinde, AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın ‘seçim gezisi’ esnafa saldırıya dönüşmüştü.

Yıldız’ın yakınları ile korumalarının işyeri ve akabinde hastanedeki saldırıları neticesinde esnaf Hacı Esvet Şenyaşar, çocukları Adil ve Celal Şenyaşar hayatını kaybetmişti. AKP’li vekilin ağabeyi Mehmet Şah Yıldız da olayda yaşamını yitirmişti.

Yaşanan olayın ardından hakkında yakalama kararı bulunan şüpheli Enver Yıldız, saldırıdan 15 ay sonra tutuklanmıştı. Olayda babası ve kardeşlerini kaybeden, kendisi de yaralanan Fadıl Şenyaşar da hala cezaevinde tutuklu bulunuyor.

Ayrıca Şenyaşar ailesi bu cezasızlıktan kaynaklı Suruç’taki ev ve dükkanlarını boşaltmak zorunda kalmıştı.

Olaydan 18 ay sonra ise sadece işyerinde yaşananlara ilişkin dava açılmıştı.

Şenyaşar ailesine dönük saldırının yaşandığı hastane boyutuna yer verilmeyen iddianamede, tutuklu Fadıl Şenyaşar ve yaralı kurtulan Ferit Şenyaşar’ın da aralarında olduğu 13 kişiye, “öldürme, öldürmeye teşebbüs, yaralama, mala zarar verme, ateşli silah bulundurma” gibi suçlamalar yöneltilmişti.

İddianame, Urfa 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, dava ‘güvenlik gerekçesi’ ile Malatya’ya nakledilmişti.

Yargılamaya 15 Nisan 2020’de başlanırken, 20 Kasım’da yapılan dördüncü duruşmada mütalaasını mahkemeye sunan savcı, tutuklu Fadıl Şenyaşar’a bir kez “kasten öldürme”, sekiz kez “kasten öldürmeye teşebbüs” iddialarıyla 150 yıla kadar hapis cezası istemişti. Enver Yıldız için ise “ağır tahrik ile öldürme” suçundan 12 yıla kadar hapis cezası, diğer sanıkları için ise “basit yaralama”dan ceza istenmişti.

Davanın Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan 12 Mart 2021 tarihli altıncı duruşmasında ise Şenyaşar ailesi avukatları, mahkemeden tutuksuz sanıklardan İbrahim Yıldız’ın tape kayıtlarının dosyaya eklenmesi, soruşturmanın genişletilmesi, olaya ilişkin harici bulgu ve delilerin tespit edilmesi, işyeri ve hastane boyutlarıyla ikiye ayrılan soruşturmanın birleştirilmesinin yanı sıra esasa dair ek süre taleplerinde bulunmuştu. Ancak mahkeme, tüm talepleri reddederek bir sonraki duruşmayı 2 Nisan’a ertelemişti.




Önceki Haber
Ford Otosan'da üretime altı gün ara
Sonraki Haber
Dargeçit JİTEM Davası'nda tüm sanıkların beraati istendi