Ana SayfaÇalışma YaşamıHendek’teki iş cinayeti davası: Yaşar Coşkun’dan ‘her gün iş kazası oluyor’ savunması

Hendek’teki iş cinayeti davası: Yaşar Coşkun’dan ‘her gün iş kazası oluyor’ savunması

HABER MERKEZİ – Hendek’teki havai fişek fabrikasında yedi işçinin can verdiği patlamaya ilişkin açılan davada sanık Yaşar Coşkun, “Türkiye’de her gün iş kazası oluyor. Tutuklanma sebebi midir bu? Kamuoyu baskısıyla tutuklandık” savunması yaptı. Mahkeme yarın ara kararını açıklayacak.

Sakarya’nın Hendek ilçesindeki Büyük Coşkunlar havai fişek fabrikasında, geçtiğimiz yıl yedi işçinin hayatını kaybettiği patlamaya ilişkin açılan davanın 15 Mart’ta başlayan ikinci duruşmasına, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

Duruşmanın dördüncü gününde de mahkeme heyeti, sanıkların ve müştekilerin beyanını almaya devam etti.

Tutuklu sanıklardan genel ustabaşı Erşan Öztürk suçlamaları kabul etmediğini belirterek beraatını talep etti.

Sorumlu mesul müdür ve kimyager Asiye Angın ise “Dün Yaşar Bey, Asiye Hanım’ı sevmeyenler şimdi nasıl seviyorlar dedi. Ben güvenli çalışma konusunda sürekli uyarıda bulunduğum için çalışanlar daha önce benden şikayet etmiş olabilirler, bu işimi iyi yaptığımın kanıtıdır. Burada çalışmak zorunda kaldım. Başka bir iş bakmışsam da bulamadım. Fabrikadaki sorun üretim baskısı nedeniyle fazla malzeme ile çalışılmasıydı. Ben her gün uyarılarımı yaptım” dedi.

Angın, bir çocuk annesi olduğunu ve kaçma şüphesi olmadığını belirterek tahliyesini istedi.

“İçeride can güvenliğimden şüphe ediyorum”

Ardından iş güvenliği uzmanı Aslı Bozgurt’un savunmasına geçildi. Bozgurt, savunmasında şunları kayddetti:

Müfettişler benim tuttuğum defterlere bakarlardı. Benim tutanaklarımda fazla ürün ile çalışıldığı yazıyordu. Ancak müfettişler gördüklerine bakıyorlardı. Benim patlamadan bir hafta on gün önce iş yeri ile ilişiğim kesilmişti. Resmi olarak ayrılmıştım. Savcı bana evrakları bulamadığını söyledi. Eğer müsaade edilirse yerleri göstereceğimi söyledim. Kollukla içeri girdim ve noter onaylı defter ile İSG kurul tutanaklarını savcıya bizzat teslim ettim. İhmalim ve kusurum varsa ispatlanırsa cezama razıyım. 2 çocuğum var yalnız büyütüyorum. Tutuksuz yargılanmak istiyorum. İçeride can güvenliğimden şüphe ediyorum. 8 ay boyunca çok zor şeyler yaşadım. Kaçma şüphem yok.

“Patlama Çin Mahallesi’nde başlamadı”

Tutuksuz sanık sorumlu müdür Ahmet Sanık Ahmet Çağırıcı da beyanında “Ben burada sanık olarak değil, müşteki sanık olarak yargılanıyorum. Olay günü Çin Mahallesindeydim. Beni jandarma ya da arama kurtarma ekipleri kurtarmadı, beni o hengamede oraya çocuğunu kurtarmak için gelen Muammer abi kurtardı. O olmasaydı ben de orada ölecektim. Benim ailem de burada diğer ailelerle beraber haklarını arayacaktı. Ben ölmediğim için yargılanıyorum. Beni tanıyan hiçbir işçi arkadaşım benden şikayetçi olmadı. Çünkü ben işimi düzgün yapıyordum” dedi.

Çağırıcı kroki üzerinde, hangi birimde ne tür üretim yapıldığını göstererek, şunları söyledi:

Müştekilerden bir kısmı bazı topların ve muskaların 4 nolu depoda olduğunu söyledi. Eğer bu doğruysa, bu çok büyük hata, bunlar patlamaya hazır bomba.

Bu patlamanın Çin Mahallesi’nde başlamış olması imkansız. Yaşar Coşkun’un Çin Mahallesi’nde patlama oldu dediği yerde, yanmamış kağıtlar vardı. Ben oradaydım. Videoları var.

Doktorlar yüzde bir ihtimal bile yaşamaz diyorlardı. Ölümden döndüm. Ben hastanede yatarken babama yüzüne bakmadan geçmiş olsun enişte demişler. Pusuda ölmemi beklediler. Ahmet ölsün, patlama Çin mahallesinde oldu, sorumlu Ahmet’ti diyelim dediler. Allah yaşamamı nasip etti. Ben de geldim doğruları konuşuyorum.

10 gün entübeydim. 10 günün sonunda Ali Rıza Coşkun babamı arıyor. Türkiye’nin en iyi avukatlarını tutarız, en iyi hastanelere götürürüz Ahmet’i diyorlarmış.

Servise alındığım gün jandarma geliyor ifademi almaya. Yoğun bakımdan çıktığım gün. Daha konuşamıyorum ki. Nasılsa aklı yerinde değil hemen ifadesini alıp, ne söylerse kardır diyorlar. Suçsuzum. Söyleyeceklerim bu kadar.”

Savcı tutukluluk hallerinin devamını istedi

Beyanların ardından mütalaasını veren savcı tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti.

Savcı, müşteki vekillerinin tutuksuz sanık Ali Rıza Ergenç Coşkun hakkında tutuklu yargılanma taleplerinin reddi yönünde mütalaa verdi.

Mütaalaya karşı konuşan Aslı Bozkurt “Ben kanser tedavisi gördüm ve görmeye devam ediyorum. Ali Rıza Ergenç hakkında tutuklama talep edilmedi ama üzerimde hiçbir mal varlığı olmayan benim kaçma şüphem olduğu düşünülemez. Bu sebeple tahliyemi talep ediyorum” dedi.

Yaşar Coşkun tehdit etti

Aranın ardından konuşan ve tahliyesini talep eden patron Yaşar Coşkun, da tutuksuz sanık sorumlu müdür Ahmet Çağrıcı’yı kastederek şunları söyledi.

Ahmet zaten benim sayemde iyileşti. Sakarya’da kaç kişi böyle hastaneye götürülmüş? Ben her gün Sağlık Bakanı ile konuştum, onun talimatıyla Ahmet’e bakıldı. Ahmet dikkatli konuşsun.

Türkiye’de her gün iş kazası oluyor. Tutuklanma sebebi midir bu? Biz kamuoyu baskısı sebebiyle tutuklandık. Ayrıca Savcı delillerin karartılması dedi. Öyle bir şey yok” savunması yapan Coşkun’a savcı “Ben delil karartılması demedim, deliller toplanması dedim.

Duruşmaya yarın saat 14’e kadar ara veren mahkeme ara kararını açıklayacak.

Ne olmuştu?

Fotoğraf: DHA

3 Temmuz 2020 tarihinde, Sakarya’nın Hendek ilçesi Yukarıçalıca mevkiinde yaklaşık 15 dönüm alan üzerine kurulu havai fişek fabrikasında, büyük bir patlama meydana gelmişti.

Patlamanın ardından çıkan yangın, hem havadan hem de karadan müdahaleyle uzun uğraşlar sonucu kontrol altına alınmıştı. Patlamanın şiddetiyle fabrikanın yakınında bulunan bazı ev ve binalarda hasar meydana gelmişti.

Kentin birçok noktasından duyulan patlama sonucunda fabrikada bulunan yedi işçi hayatını kaybetmiş, 120’yi aşkın kişi de yaralanmıştı.

Yaşamını yitiren işçilerin isimleri şöyle: Sebahattin Tepeçınar, Havva Çelik, Halis Yılmaz, Muhammet Çanakçı, Muhammet Aygün, Erhan Ateş ve Ramazan Kor.

Patlamanın ardından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan havai fişek fabrikasının sahiplerinden Ali Rıza Ergenç Coşkun adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, oğlu Yaşar Coşkun, A.A. (fabrika sorumlu müdürü), H.A.V. (fabrika müdürü/genel ustabaşı), E.Ö. (genel ustabaşı) ve A.B. (iş güvenliği uzmanı) “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçlamasıyla tutuklanmıştı.

Öte yandan İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi (İSİG), patlamanın gerçekleştiği fabrikada 2007 yılından bu yana çeşitli yıllarda pek çok kez benzer patlamalar gerçekleştiğini, hayatını kaybeden ve yaralanan işçiler olduğunu ancak fabrikanın isim değişiklikleri ile faaliyetine devam ettiğini bildirmişti.


Karınca, Evrensel



Önceki Haber
Meclis Başkanı: Anayasamızda parti kapatma var, bir ilk değil
Sonraki Haber
Gül: Gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşürülmesini ve HDP'nin kapatılma davasını çok yanlış buluyorum