Hrant Dink davasında karar çıktı: Yılmazer ve Akyürek’e ağırlaştırılmış müebbet

HABER MERKEZİ – Hrant Dink cinayeti davasının 131’inci duruşmasında karar çıktı. Eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ile Ramazan Akyürek’e ağırlaştırılmış müebbet hapis verildi.  Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile istihbaratçı Sabri Uzun ‘zaman aşımı’ nedeniyle ceza almadı. Fethullah Gülen ve Zekeriya Öz dahil 13 sanığın dosyası ayrıldı.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesine ilişkin devlet görevlileri hakkında açılan davanın karar duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

131’inci duruşmada, Dink’in öldürülmesinde kamu görevlileri olarak rolleri olduğu gerekçesiyle yargılanan yedisi tutuklu 76 sanıkla ilgili karar çıktı.

Duruşmaya, Hrant Dink’in avukatları, dostları ile tutuksuz yargılanan dönemin Trabzon Jandarma Komutanı Ali Öz, eski emniyet müdürleri Reşat Altay, Celalettin Cerrah’ın aralarında bulunduğu çok sayıda sanık katıldı.

Tutuklu sanıklar ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile duruşmaya katıldı.

Savcılığın ‘anayasayı ihlal’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istediği sanık gazeteci Ercan Gün’e ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 10 yıl hapis cezası verildi. 

Dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli Astsubay Bekir Yokuş için ‘kasten öldürmeye yardım’ suçundan 10 yıl hapis cezası verildi.

Mahkeme heyeti eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay’ın, “İhmal nedeniyle adam öldürmek” ve “resmi belgeyi yok etme” suçlarından beraatına hükmetti, “görevi ihmal”den ise ‘zaman aşımı’ nedeniyle dosyayı düşürdü.

Eski İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli astsubay Yavuz Karakaya, “Anayasayı ihlal”den müebbet hapis cezası, “kasten öldürmeye yardım” suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Eski polis memuru Muhittin Zenit’e üç suçtan beraat verilirken ‘görevi ihmal’ suçu ise zaman aşımı nedeniyle düşürüldü.

Akyürek ve Yılmazer’e ağırlaştırılmış müebbet

Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Ramazan Akyürek’e ‘tasarlayarak kasten adam öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

Akyürek, ‘resmi belgeyi yok etmek’ suçundan ise 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Akyürek gibi cezaevinde tutuklu bulunan dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’e de ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis verildi.

Yılmazer, ‘resmi belgeyi yok etmek’ suçundan ise 4 yıl 6 ay hapse çarptırıldı.

Hrant Dink cinayeti davasının tutuklu sanığı eski asker Muharrem Demirkale de iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun için suçlamalar zamanaşımı nedeniyle düşerken, Ecevit Emir ve Emre Cingöz için de beraat kararı verildi.

Mahkeme Fethullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, Ekrem Dumanlı ve Adem Yavuz Arslan dahil 13 firari sanığın dosyasının ayrılmasına karar verdi.

Yargılama hep yarım kaldı

14 yıldır devam eden davada tetikçi Ogün Samast ile azmettiriciler Erhan Tuncel ve Yasin Hayal hakkındaki yargılama tamamlanmasına rağmen suikastın arkasındaki perde halen aralanmış değil.

Zira 18 yaşını doldurmadığı için dosyası çocuk ağır ceza mahkemesine gönderilen Ogün Samast’a 22 yıl 10 ay ceza verilmiş, diğer sanıklarla ilgili yapılan duruşmalarda ise ‘örgüt bağlantısı yok’ denilerek devlet bağlantısı yok sayılmıştı.

Yasin Hayal, ‘tasarlayarak öldürmeye azmettirmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, eski polis muhbiri Erhan Tuncel ise ‘cinayete yardım ve yataklık etmek’ ve ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlarından beraat etti.

Yargıtay bozunca yeniden yargılama başladı

Yargıtay, cinayetin örgüt kapsamında işlenmediği kanaatine karşı çıkarak kararı bozdu ve yeniden yargılama başladı.

Dosyanın Yargıtay’dan dönmesinin ardından 77 emniyet ve jandarma görevlisi hakkında iddianame düzenlendi ve 2016 yılında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılama başladı.

İddianamede, Trabzon İl Jandarma Komutanlığı görevlilerinin cinayetin işleneceği bilgisine sahip oldukları, Trabzon İl Jandarma Komutanlığı ile İstanbul İl Jandarma Komutanlığı görevlilerinin cinayet için organize oldukları iddiası yer aldı.

2015 yılında 27 devlet görevlisi, 2017 yılında da 50 devlet görevlisi hakkında ek iddianame düzenlendi ve bu davalar birleştirildi.

Bugün görülen davanın savcısı 14 Aralık 2020 tarihinde verdiği 68 sayfalık mütalaasında, toplam 11 sanığın beraatını, bir sanığın dava dosyanın düşmesini talep etmişti.

Mütalaada, aralarında Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan’ın da bulunduğu 13 firari sanığın dosyasının ayrılması ve 51 sanığın ise değişik oranlarda cezalandırılmasını talep edilmişti.

Karanlık perde kaldırılmadı

Duruşma öncesi Hrant’ın Arkadaşları, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde “Hrant için adalet” pankartı açarak basın açıklaması yaptı.

Hrant’ın Arkadaşları’ndan Bülent Aydın, 14 yıldır her duruşma öncesinde oldukları gibi ‘adalet’ nöbetinde olduklarını söyledi.

Aydın, “Bu dava 14 yıldır sürüyor. 2016’dan beri kamu görevlilerinin yargılandığı aşama sürüyor” dedi.

Bugün duruşmada verilecek kararla birlikte Dink cinayetine ilişkin davanın sonuna gelinmeyeceğini söyleyen Aydın, Dink cinayeti davasının sadece bir aşamasının sona erdiğinin söylenebileceğini vurguladı.

Hala Dink cinayeti üzerindeki karanlık perdenin kaldırılmış olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü bu cinayetin bir mekanizmayla karara alındığı ve cinayet şebekesinin nasıl harekete geçtiği tam olarak ortaya konulmadı. Bu cinayete hazırlık sürecinde Dink’in nasıl hedef haline getirildiği tam olarak ortaya konulmadı.

‘Öldür diyenler yargılansın’

Aydın, açıklamasında taleplerini dile getirdi:

Biz bitti demeden bu dava bitmez. Bu dava bundan sonra da başka aşamalar şeklinde devam edecek. Bundan sonra bu dava ne yönde gelişecek bu karara ve bundan sonraki sürece bağlı. Ama bu cinayetin içinde ve arkasında olan herkes ortaya çıkıp yargılanana kadar ve hak ettikleri cezayı alana kadar biz bu davanın peşini bırakmayacağız. ‘Öldür’ diyenler yargılansın. Biz bitti demeden bu dava bitmez.