TTB: İller ve bölgeler arası aşılanma oranlarında eşitsizlikler var
HABER MERKEZİ – İller ve bölgeler arası aşılanma oranlarında eşitsizliklerin olduğuna dikkat çekilen TTB açıklamasına göre, en düşük aşılama Kürt illerinde. Açıklamada ayrıca, Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirenlerin yüzde 73’ünün 65 yaş ve üzeri olmasına rağmen, 65 yaş ve üstündekilerin yüzde 69,3’ünün aşılandığı belirtildi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, iller ve bölgeler arası aşılanma oranlarına ilişkin yazılı açıklama yayımladı.
Açıklamada, temel üreme sayısının 2,5 ile 3,5 arasında olan bir enfeksiyon hastalığında, yüzde 100 etkili ve yaşam boyu bağışıklık sağlayan bir aşının toplum bağışıklığını da sağlayabilmesi için toplumun yüzde 60’ı ile yüzde 72’sinin; aşı yüze 80 etkili olduğunda ise toplumun yüzde 75’i ile yüzde 90’ının aşılanmasının gerektiği belirtildi.
“En az 65 milyon insanın aşılanması gerekmekte”
Daha düşük düzeyde bir etkide ise tüm toplumun aşılanmasının gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, şunlar ifade edildi:
Bu aşamada, 18 yaş altı nüfus ve belli hastalıkları olanlara aşı yapılmayacağını göz önüne aldığımızda, %100 etkili bir aşıyla bile kapsam dahilindeki her bireyin aşılanması çok önemlidir.
Bu durumda göçmenler dahil en az 65 milyon insanın aşılanması gerekmektedir. Belirtilen 65 milyon kişi için gereken 130 milyon doz aşının şu ana kadar 14,5 milyon dozu temin edilmiş ve öncelikli gruplara aşı yapılmaya 14 Ocak 2021 itibariyle başlanmıştır.
Türkiye’de açıklanan verilere göre 01.03.2021 tarihi itibarıyla bir doz aşı alan kişi sayısı 7.045.000; iki doz aşı alan kişi sayısı 1.849.000’dir.
14 Ocak’ta başlayan aşılamada günlük ortalama 200 bin doz aşı uygulanmaktadır. Uygulanması gereken 121 milyon doz daha aşı olduğuna göre bu hızla aşılanma aylarca sürecektir.
Bir doz alan kişi sayısında iller arasında büyük bir fark gözlemlendiğine dikkat çekilen açıklamada, illerden bazıları şu şekilde karşılaştırıldı:
İllerde bir doz aşı olan kişilerin o ilin nüfusuna oranı 34 ilde %10,0 ile %14,4; 33 ilde %6,0 ile %9,9; 14 ilde (Şırnak, Hakkâri, Ağrı, Şanlıurfa, Siirt, Mardin, Muş, Bitlis, Diyarbakır, Batman, Bitlis, Van, Gaziantep, Iğdır) %1,5 ile %5,0 arasında değişmektedir.
Aşılamadaki ‘eşitsizlik’
Farkın ortaya çıkmasında, aşılamanın bu aşamada ağırlıklı olarak 65 yaş ve üzeri grubunda uygulanmasının önemli bir neden olduğuna vurgu yapılan açıklamada, bir diğer önemli nedenin ise ‘eşitsizlik’ olduğu belirtildi ve eklendi:
Bu alanda çalışan bilim insanları; verilerin yaşa göre standardize edilmemiş kaba hız verileri olduğunu, bu şekliyle değerlendirmenin hatalı olabileceğini, standardizasyon yapılmazsa yaşanan eşitsizliklerin fark edilemeyeceğini, diğer bir deyişle gizlenmiş olacağını bilmektedir.
“65 yaş ve üzeri grubunun iller bazında oranlarına bakıldığında aşılamadaki eşitsizlik gün yüzüne çıkıyor” denilen açıklamada şu hususlara dikkat çekildi:
65 yaş ve üzeri grubunda en yüksek aşılanma oranları Ankara (%86,8), Eskişehir (%83,9) ve Osmaniye (%81,6) illerinde gerçekleşmiştir. 65 yaş ve üzeri grubunda en düşük aşılanma oranları ise Hakkâri (%19,8) Şırnak (%21,3) ve Siirt (%24,3) illerinde gerçekleşmiştir. 65 yaş ve üzeri grubunda aşılanma oranları, Güneydoğu Anadolu’da en düşük düzeydedir.
Aşılanma oranı en düşük olan iller aynı zamanda son iki haftadaki verilere göre 100.000 nüfusa en düşük vaka oranlarının da görüldüğü illerdir.
Sahadan alınan bilgilere göre aşılamada yaşanan eşitsizliğin temelinde iktidarın politikalarına duyulan güvensizlik ve bakanlığın COVID-19 aşılamalarını başvuruya dayalı randevu sistemi ile planlanması nedeniyle anadilinde sağlığa erişim imkanının olmaması esas nedenler arasında görülmektedir.
Bakanlığa üç soru
“İller ve bölgeler arası aşılanma oranlarında eşitsizlik olduğu verilerle ortadadır” denilen açıklamada Sağlık Bakanlığı’na şu üç soru yöneltildi:
- Vaka sayılarının diğer illere göre düşük olmasının nedeni hastalığı geçirmeleri mi? Yeterli test yapılmaması mı? Etkili bir temaslı takibi yapıl(a)maması mı? Yoksa her üçü müdür? TÜİK ile birlikte yapılan seroprevalans çalışmasının illere göre sonuçları kamuoyu ile neden paylaşılmamaktadır?
- Risk gruplarında aşılamaya geçmeden önce örneklem üzerinden PCR’a ve antikor düzeyine ve yine antikoru negatif olanlarda ikinci doza geçmeden PCR ve antikor düzeyine bakılmış mıdır?
- Aşı sonrası istenmeyen etki sürveyansı yapılıyor mu? Yapılıyor ise bu sürveyans sonuçları neden paylaşılmamaktadır?
TTB açıklamasının tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.
PAYLAŞ:
Tweet