Ana SayfaGüncelSoma Katliamı Davası yeniden: Sanık sandalyeleri boş kaldı

Soma Katliamı Davası yeniden: Sanık sandalyeleri boş kaldı

HABER MERKEZİ – ‘Bilinçli taksir’den cezalandırılmaları gerektiğini belirten Yargıtay’ın verdiği karar doğrultusunda tutuksuz dört sanığın yeniden yargılandığı Soma Katliamı Davası başladı. Sanık ve avukatlarının duruşmaya katılmamasına tepki gösteren ailelerin avukatları, “Davada siyasal iktidarın yaptığı müdahaleler sonra kararın bozulması gibi eşi benzeri görülmeyen hukuksuzluğun ardından SEGBİS ile adil yargılama olamaz” dedi. Sanıkların tutuklanma taleplerinin reddine karar veren mahkeme, davayı 24 Mayıs’a erteledi.

Manisa’nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği iş cinayetiyle ilgili Soma Katliamı Davası’nda yargılama yeniden başladı.

Daha önce “Olası kastla insan öldürme” suçundan ceza alan sanıklar hakkında, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin geçen Ocak ayında verdiği karar doğrultusunda “bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçundan ceza verilmesi istenmişti.

Yeniden başlayan yargılamada Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu dört tutuksuz sanık ve avukatları, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya bulundukları kentlerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

Katliamda yakınlarını kaybedenler ve avukatları ise duruşmada hazır bulundu.

Mahkeme heyetinin daha önce verilen kararları okuması ardından söz alan müşteki avukatları, sanıkların SEGBİS ile duruşmaya katılmasına tepki gösterdi.

Sanıksız yargılama olamaz. Ülke tarihinin en büyük işçi katliamı Soma katliamının davasında siyasal iktidarın yaptığı müdahaleler sonra kararın bozulması gibi eşi benzeri görülmeyen hukuksuzluğun ardından SEGBİS ile adil yargılama olamaz. Bu kararı yeniden değerlendirmenizi talep ediyoruz.

Mahkeme başkanı tarafından talep reddedilirken, bozma ilamına karşı İstanbul 15’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nden duruşmaya katılan Can Gürkan’ın beyanına geçildi. Bu sırada aileler, mahkeme heyetine ve Gürkan’a tepki gösterdi.

Sanıklar buraya getirilmeli, içimiz yanıyor. Sizin tarafsızlığınızdan şüphe duyuyoruz. Bizim çocuklarımız toprak altına girdi sizin vicdanınız rahat mı? İnsan gibi bir karar vermiş olsaydınız şu an bunları tartışmayacaktık? Lebaleb kongreler olurken burada da tüm sanıkların katılımı ile dava yürütülmeli.

Gürkan’ın “Hepimiz bir acı yaşadık. Bunun farkındayız” sözü üzerine aileler, “Neyin farkındasınız, bizim çocuklarımız öldü sense dışarıdasın, Yargıtay’ı kaça aldın” diye tepki gösterdi.

‘Karara direnin’

Söz alan aile avukatlarından Can Atalay, elindeki Yargıtay’ın karar dosyasını göstererek “Bu bir paçavradır. Bütün bu feryat paçavraya karşıdır. Bu paçavraya ne kadar para harcadılar, hangi cemaatlerle iş tuttular bilmiyoruz ama buna boyun eğmeyeceğiz” dedi.

Atalay, mahkeme heyetine “Yargıtay’ın vermiş olduğu karara direnin” diye seslendi.

Avukat Evren İşler de sanıkların duruşmaya SEGBİS ile katılmasına tepki göstererek, “Can Gürkan’ı özlemedik, adil yargılama olsun diye burada istiyoruz. Yargıtay’ın kararıyla birlikte adil yargılamaya gölge düşmüştür. Siz de olası kast kararınızla daha önce de adil yargılamaya gölge düşürmüştünüz. İlk günden bu yana gözümüzün içine baka baka oyun oynandığının farkındayız. Memleketin yargı pratiğinin geldiği yer burası” ifadelerini kullandı.

Aile avukatlarından Mürsel Ünder ise bugünkü duruşmada “olası kastla” ilgili teknik bir savunma yapmayı planladıklarını ancak yargılama sırasında yaşananlardan sonra buna gerek duymadıklarını belirtti.

Bizim açımızdan durum baştan beri net. Devlet bu yargıya sermayenin güvenliği açısından baktı. Yaşanan her olay bizim bu iddiamızı güçlendiriyor. Toplum bu dosya ile ilgili kararını verdi. 301 rakamı hafızamıza kazındı. Soma bütün dünyada bir kabus şehir olarak anılıyor. Devlet ve sermaye de kararını vermiş durumda. Ancak bu dosyanın peşini bırakmayacağız. Can Gürkan bu dosyadan olası kasttan ceza verilirse madencilik yapılamaz diyor. Biz de diyoruz ki böyle bir katliamda olası kastla ceza verilmezse hiçbir işçi katliamında bir daha verilemez.

‘Yargılama siyasi olarak bitti’

Sanık ve avukatlarının duruşma salonunda bulunmamasını ‘baştan bir kurgulama’ olarak değerlendiren avukat Seçil Değerli de şunları söyledi:

Biz bugün burada ailelerle baş başa kaldık. Adalet talebimiz adliyelerde karşılanmazsa elbette ki sokaklara taşıyor. Ancak adalet talebini meydanlarda dile getiren madenci yakını tekmeleniyor veya ‘cumhurbaşkanına hakaret’le yargılanıyor. Bu salonlar adaletsizliğin çaresizliğin kabullendirildiği yerler olarak kalıyor. Bu yargılama siyasi olarak bitmiştir. Size usulü tamamlamak kalıyor. Dönemin enerji bakanı TKİ tarafından Soma A.Ş.’ye aktarılan 182 milyon TL nerede? Bu yargılamanın neresinde? Asıl patron benim diyen Alp Gürkan bu yargılamanın neresinde? Halkın vicdanında bu davanın hükmü verildi. Burada verilecek karar, 7 yılda 13 bin işçinin katledilmesi karşısında yapılacak yargılamaları da etkiledi. Hiçbir işveren yargılanmadı. Bu Yargıtay kararını anlamlandıramadığımız için sizden bir talepte bulunmuyoruz. Biz bu davanın mahkeme koridorunda da meydanlarda sokaklarda mücadelesini her yerde vereceğiz.

“300 can değil 5 bin can adınız”

Avukat beyanlarının ardından söz alan Elmas Kaya, “Bizim avukatlarımız dövüldü, içeri atıldı. Sanık avukatları ise dedi ki ‘Onlar da çok basiretsiz, valizle para kazanıp kaçsalardı’ dediler. Yaratandan değil yönetenden korktukları için böyle. Bir taraftaki avukatlar çanta çanta para aldı diğer taraftakilere, dayak tutuklama düştü. 300 can değil 5 bin can adınız” dedi.

Davada 7 yıldır verilen adalet mücadelesinin son anlarının tiyatrodan ibaret olduğunu kaydeden İsmail Çolak da “Çünkü siz adaleti göçük altında bıraktınız. Burada çocuklar bayramlarda mezarlara sarılarak bayram geçiriyor. Bugün veya yarın kararı verirken elinizi vicdanınıza koyun. Adaletle karar verin. 301 madencinin katillerinin bir kısmını siz, bir kısmını İzmir Bölge mahkemesi, bir kısmını Yargıtay bıraktı” ifadelerini kullandı.

Eşinin son 3 ay sürekli gazdan zehirlendiğini ifade eden Naciye Kaya ise, eşinin “Başımıza bir şey gelecek, kömürü elimize alamıyoruz, yanıyordu” sözlerini hatırlatarak, “Eşimin gözü açık gitti, gözleri kapanmıyordu. Kendi adaletimizi kendimiz mi sağlayalım? Benim çocuklarım 7 yıldır babasız, yanıyoruz. Adalet sağlanmadığı sürece de bu ateş sönmeyecek” diye konuştu.

Son olarak konuşan Gülten Kavas da “Yangın varken, gaz varken bunlar neden işçi aldılar? Neden hakimi değiştirdiler? 7 yıldır bu adliye sarayı hayatım oldu. Neden bizim avukatlarımız bizi savunurken dört yıldır içerde yatıyor? Bu katiller serbestken onlar neden içerde?” diyerek tepki gösterdi.

“Uzaktan yargılama olmaz”

Ardından savcılık esas hakkındaki mütalaasını vermek istedi ancak katılan vekilleri sanığın ek savunması alınmadan, savunma makamı mütalaa vermeden savcılığın mütalaa vermesine itiraz etti.

Avukat Can Atalay, “İki bekletici mesele talebimiz var. Eksiklikler tamamlandıktan sonra süre talep edeceğiz dedik, eğer savcılık makamı CMK’daki hükme rağmen esas hakkında mütalaa vermesi hukuksuzdur. Savcılık makamı talebimizi dikkate almalıdır” dedi.

Müşteki avukatları, “Uzaktan yargılama olmaz. Bu durum yarıya, adalete olan güveni sarsıyor. Bir yargılama yapılacaksa sanıkların sorgulaması duruşma salonunda yapılmalıdır. Savcılık savunma makamı mütalaasını vermeden verdiği mütalaa ile ‘Zaten karar verdik. Siz ne derseniz önemi yok’ demeye getiriyor. Kararı vermişsiniz biz burada oyun oynuyoruz sanki” diyerek savcılığın mütalaa vermesine itiraz etti.

Mahkeme katılan vekillerinin talebine ilişkin ise AYM ve Kanun Yararına Bozma başvurusunun bekletici mesele yapılmasına yer olmadığına karar verdi.

Savcıdan tekrar mütalaası soruldu. Savcı esas hakkındaki mütalaasını açıklayarak, Yargıtay bozma ilamına uygun olarak, sanık Gürkan, Ormanoğlu ve Kurt hakkında bilinçli taksirle insan öldürmesinden ceza verilmesini, sanık Haluk Evinç hakkında verilen cezanın bozulması talebinde bulunarak beraatına karar verilmesini istedi.

Mütalaa okunduktan sonra Can Gürkan’a söz verildi. Gürkan, yazılı savunma talebinde bulundu. Ardından söz alan Gürkan’ın avukatı, “Adaleti tescil etmek için buradayız. Müvekkilim evli ve kaçma şüphesi bulunmamaktadır” demesi üzerine aileler ise “Bizimkiler aile babası değil miydi? Adalet sadece size mi var?” diyerek tepki gösterdi.

Tutuklama talebi reddedildi

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti ise sanıkların mahkemeye getirilmesi taleplerinin reddine, Can Gürkan hariç sanıkların vareste tutulması taleplerinin kabulüne, kamu görevlilerinin sorumluluğuna dair süren soruşturmanın akıbetinin sorulmasına ve sanıkların tutuklanma taleplerinin reddine karar verildi.

Davanın bir sonraki duruşması 24 Mayıs’a ertelendi.

‘Mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz’

Duruşma öncesinde ise katliamda hayatını kaybeden madencilerin aileleri, eski Akhisar Garı önünde bir araya gelerek davanın görüleceği adliye binasına yürüyüş düzenledi.

301 madencinin isminin yazılı olduğu pankart açan aileler sık sık, “Somayı unutma unutturma”, “301’in hesabı sorulacak”, “Gün gelecek devran dönecek katiller halka hesap verecek” sloganları attı.

Basın açıklamasına ailelerin yanı sıra sendika ve siyasi parti temsilcileri ile HDP milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Murat Çepni, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da katıldı.

Açıklamada konuşan Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak, katliamın üzerinden geçen 7 yıla rağmen acılarının ilk günkü kadar taze olduğunu söyleyerek sözlerine başladı.

Çolak, “Tekmelediniz bizleri sonraysa kendinize seçim yatırımı yapmak için bir özür dilettirdiniz. Kuru bir özür müydü o tekmenin acısını bizim yüreğimizden sökecek olan? O tekmeyi her gün attınız yüreklerimize… Mahkeme salonlarında verdiğiniz kararlarla, HSK önüne evlatlarımızın toprağını götürürken bizlere biber gazı sıkarak tekmelediniz. Avukatlarımıza şiddet gösterilmesine göz yumarak, dava karar aşamasına gelmişken, hakimi değiştirerek tekmelediniz. ‘İnfaz yasası’ adı altında 6 gün biçtiğiniz cezayı bile çok görüp bu kararı bozdunuz. Çıkardınız evlatlarımızın katillerini” diye konuştu.

Ülkedeki herkes için adalet aramaya devam edeceklerini söyleyen Çolak, “Soma’dan sonra yüzlerce işçi kaybettik, hepsinin ailesinin yanındaydık. Biz yaşatmak ve onları korumak için yola çıktıkça başka haberlerde yıkıldık. Ne olursa olsun mücadele etmeye ve bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz” dedi.


Karınca, Evrensel, Mezopotamya Ajansı



Önceki Haber
Hafriyat kamyonu aracın üzerine devrildi: Bir kişi yaşamını yitirdi
Sonraki Haber
DİSK-AR açıkladı: Gerçek işsizlik oranı yüzde 28,3