Ana SayfaGüncelKobani Davası: Dosya itiraz süresi dolmadan üst mahkemeye gönderilmiş

Kobani Davası: Dosya itiraz süresi dolmadan üst mahkemeye gönderilmiş

HABER MERKEZİ – Kobani Davası’na bakan Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, avukatların, duruşma sırasında yapmış oldukları reddi hakim talebinin geri çevrilmesi kararına karşı yapacakları itiraz süresi dolmadan ve itiraz dilekçeleri sunulmadan dosyayı 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği ortaya çıktı.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 108 kişinin ‘sanık’ konumunda olduğu Kobani Davası’na bakan Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, reddi hakim talebinin reddine yapılacak itirazları beklemeden dosyayı 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği öğrenildi.

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 26 Nisan’da yapılan duruşma sırasında avukatların yanı sıra Demirtaş ve Yüksekdağ ile Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel reddi hakim talebinde bulunmuştu.

Mahkeme heyeti ise “reddi hakim taleplerinin yazılı verilmesi gerektiğini, duruşma sırasında ileri sürülen reddi hakim taleplerinin yazılı yapılmak üzere bu aşamada reddine” karar vermişti.

Bunun üzerine bazı avukatlar duruşma günü reddi hakim taleplerini içeren dilekçeleri UYAP üzerinden mahkemeye sunmuştu.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti ise Demirtaş, Yüksekdağ ve Tuncel’in reddi hakim taleplerini bildirmesi için süre vermiş, avukatların reddi hakim talebini ise “duruşmayı uzatmaya yönelik” olduğu gerekçesiyle geri çevirmiş ve Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz yolunun açık olduğuna karar vermişti.

Dosya 29 Nisan’da üst mahkemeye gönderilmiş

Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre mahkemenin belirttiği itiraz süresi 7 gündü.

Mezopotamya Ajansı’ndan Zemo Ağgöz’ün haberine göre, savunma avukatları da itirazın son gününde (3 Mayıs) itiraz dilekçelerini mahkemeye sundu. Ancak mahkemenin, itiraz dilekçelerini almadan dosyayı 29 Nisan’da 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği öğrenildi.

Avukatların itirazını beklemeden Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen “reddi hakim talebinin reddine ilişkin itiraz” evrakında, duruşma sırasında reddi hakim talebinde bulunan birçok avukat ile Sabahat Tuncel ve Figen Yüksekdağ’ın avukatlarının isimleri yer almadı.

Reddi hakim talebinde bulunuldu

Demirtaş, Yüksekdağ ve Tuncel’in avukatları ise reddi hakim talebini içeren dilekçelerini bugün 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmek üzere 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sundu.

Yüksekdağ’ın avukatları sundukları dilekçede, şu ifadeler yer aldı:

Reddi heyet talebimizin ‘yargılamayı uzatmak amacı ile yapıldığı’ gerekçesiyle mahkeme heyeti tarafından reddi kararı verilmiş olması; mahkeme heyetinin eksik, hatalı, usule ve yasaya açıkça aykırı işlemlerle yargılamayı biran önce bitirmek amacı ile hareket ettiğini, bu hali ile mahkemenin tarafsız, bağımsız, adil ve dürüst bir yargılama yapamayacağının açıkça anlaşılması nedeni ile heyetin reddi talebimizin geri çevrilmesine dair kararının kaldırılmasına ve mahkeme heyetinin reddi talebimizin kabulüne karar verilmesini talep ederiz.

‘Karar geri alınsın’

Demirtaş’ın avukatları da sundukları dilekçede, şunları kaydetti:

Heyetin reddi talebinin geri çevrilmesi kararının itiraza tabi olduğu, nitekim bu hususun ara karara da bağlandığı; henüz itiraz süresi dolmadan ve itiraz dilekçeleri sunulmadan, reddi hakim talep dilekçelerinin, itiraz dilekçesiymiş gibi ele alınarak; dosyanın Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi kararının geri alınmasını, itiraz süresi ve itiraz dilekçelerinin sunulmasının beklenmesini, reddi hakim talebimizin geri çevrilmesine ilişkin 26 Nisan 2021 tarihli kararın geri alınmasını ve heyetin reddi talebimizin kabulünü, aksi halde aynı konuda karar vermek üzere dosyanın CMK 268 vd uyarınca Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini talep ederiz.

‘Adil bir yargılama olmaktan çıkarıldı’

Tuncel’in avukatlarının sunmuş olduğu dilekçede ise, “Yapılan yargılamada, tarafsızlık, dürüstlük, mesleğe yaraşırlık, eşitlik, ehliyet ve özen gibi ilkelere uymaksızın hareket etmiş olmaları, savunma hakkına somut, anlaşılabilir hukuki veya maddi bir gerekçe ortaya koymaksızın keyfi bir şekilde izin verilmemiş olması ve yargılamayı bir bütün olarak usuli güvencelerini sağlamayarak adil bir yargılama olmaktan çıkarmış olmaları sebebiyle kendilerini müvekkil adına reddediyoruz” denildi.

  Hakikat ve korku: Bir duruşmanın anatomisi
  HDP davası eleştirisi



Önceki Haber
Sağlık Bakanlığı verileri: Yeni vaka sayısı 25 binin altında
Sonraki Haber
Fotoğraflarla: Kolombiya'da 'vergi' protestoları