Ana SayfaÇalışma YaşamıSoma Katliamı’nın 7’nci yılı: Adalet yerini bulana kadar mücadele edeceğiz

Soma Katliamı’nın 7’nci yılı: Adalet yerini bulana kadar mücadele edeceğiz

HABER MERKEZİ – Manisa Soma’da 301 madencinin hayatını kaybettiği iş cinayetinin üzerinden 7 yıl geçti. Ancak madenci aileleri ve Soma Katliamı Davası’nın avukatları adaletsizliğin hala sürdüğüne dikkat çekiyor. “Soma sadece ölen 301 madencinin davası değil tüm Türkiye’nin davasıdır” diyor ve ekliyorlar: “Başka Somalar yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Katliamın üzerinden kaç yıl geçerse geçsin adalet aramaya devam edeceğiz.”


Haber: Yadigar Aygün


Türkiye’de bundan 7 yıl önce, ülke tarihinin en fazla can kaybının yaşandığı iş cinayeti gerçekleşti.

Manisa’nın Soma ilçesinde Soma Holding’e bağlı Soma Kömür İşletmeleri’ne ait maden ocağında 13 Mayıs 2014 tarihinde saat 15.00 sıralarında yangın çıktı.

Yangın nedeniyle 420 metre derinlikte bulunan, 3,5 kilometre uzunluğundaki galeriler dumanla doldu. Bu sırada madende bulunan 800’e yakın işçi mahsur kaldı.

İş cinayetinde 301 madenci hayatını kaybederken, yüzlerce işçi yaralandı. Hayatını kaybeden madencilerden en genci 18, en yaşlısı 53 yaşındaydı.

Soma Katliamı Davası’nda ise verilen cezaların Yargıtay tarafından bozulması sonucu 13 Nisan’da yeniden başlayan yargılama devam ediyor.

Daha önce “Olası kastla insan öldürme” suçundan ceza alan sanıklar hakkında, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin geçen Ocak ayında verdiği karar doğrultusunda “bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçundan ceza verilmesi istenmişti.

Soma Katliamı’nın üzerinden 7 yıl geçerken, madenci ailelerinin adalet mücadelesi hala sürüyor.

Katliamda yaşamını yitiren madencilerin aileleri ve davanın avukatları Gazete Karınca’ya konuştu.

‘İnsanlara kendi acılarını bile yaşatmadılar’

Katliamda hayatını kaybeden Erdoğan Köse ve oğlu Berkan Köse

Babası Erdoğan Köse’yi kaybeden Berkan Köse, Soma Katliamı’nın hayatlarının en acı günü olduğunu vurgulayarak, yaşadıkları acı günleri şu sözlerle anlattı:

Faciayı duyduğumuzda madenlere ve hastanelere koştuk. Yakınlarımızı saatlerce bulamadık. Herkes yakınını bulmaya çalışıyordu. Hastane önüne gelen ambulansı gören babamın amcası kendisini yere attığında, babamın öldüğünü anladım. O gün orada yeni evlenmiş aynı yastığa baş koymuş hayalleri olan eli taze kınalı gelinler vardı. Çocuklarını arayan anneler ve babalar vardı. Çocuklarını toprağa veren aileleri gördük. 14 yaşımda babamı kaybettim. 3 yaşında, 1 yaşında daha 9 aylık bebekler babasız kaldı. Onlar hiç babasını görmedi. Bizlere çocukluğumuzu, gençliğimizi yaşatmadılar. Hastane morglarında yer olmadığı için soğuk hava depolarına cenazelerimizi almaya gittik. Çok acı günler yaşadık. Protestolar, sırasında polis acılı ailelere ve eylemcilere biber gazı, plastik mermi ile saldırdı. Bir madenci yakını gözaltına alınırken dönemin Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel tarafından tekmelendi. O tekme hepimize atılan bir tekmeydi. İnsanlara kendi acılarını bile yaşatmadılar.

Soma Katliamı Davası’nda verilen kararların hukuki olmadığını vurgulayan Köse, sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi.

Köse,  “Verilen kararlarla hukuku, adaleti katlettiler. Faillerin tekrar tutuklu yargılanmasını istiyoruz. Bir gün babamın mezarının başına gidip baba adalet yerini buldu diyeceğim. Umudumu ve inancımı hiç kaybetmedim. Adalet arama mücadelemiz sonuna kadar devam edecek” diye konuştu.

Failler serbest, Soma’nın avukatları tutuklu

Soma Katliamı’nda iki kuzenini kaybeden Soma Davası’nın avukatı Berrin Demir de yargılama sürecinde çok fazla usulsüzlükler yaşandığına şu sözlerle dikkat çekti:

Duruşmalar sürerken meslek hayatımda hiç görmediğim şeyler oldu. 4-5 terabaytlık Soma Davası dosyasını inceleyip hemen karar vermeleri fiziki olarak mümkün değil. Mahkeme heyetinin hepsi değiştirilerek farklı illere sürüldüler. Biz sanıkların ceza almasını beklerken bir baktık ki tahliye kararları geldi. Şu an davada tutuklu hiçbir sanık kalmadı.

Hayatını kaybeden madencilerin ailelerinin avukatlığını yapan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın da aralarında bulunduğu bazı avukatlar ise tutuklu bulunuyor.

Soma Katliamı Davası’nda verilen kararın hiçbir hukuki yanı olmadığını da vurgulayan Demir, “Bu karar akla ve hukuka aykırıdır. Verilen kararlar ile birlikte başka iş cinayetlerinin önü açılmış oldu. Bu karar diğer tüm iş cinayeti davalarını da etkileyecek” diye belirtti.

Avukat Demir, “Yargılama sürecinde gördük ki yargı tamamen siyasallaşmış vaziyette. Hukukun gereğini yerine getirmekten imtina ediyorlar. Dünya’nın hiçbir yerinde böyle kararlar verilmez. Yargı, bu davada tetikçilik görevi görüyor” ifadelerini kullandı.

‘İş cinayetleri davalarında cezasızlık politikası uygulanıyor’

Avukat Berrin Demir

Berrin Demir, siyasi iktidarın maden patronlarını koruduğunu da vurgulayarak, Türkiye’de yaşanan iş cinayetlerinin asıl sorumlusunun AKP ve sermaye güçleri olduğunu söyledi:

Türkiye’de her gün iş cinayetleri yaşanıyor. Maden emekçileri göz göre göre Soma’da ölüme gönderildi. Dava süreçlerinde gördük ki inanılmaz denetimsizlikler ve ihmaller vardı. İşçiler kara düzende çalıştırılıyordu. AKP, tamamen maden patronlarının arkasında ve onları koruyor. Zaten Can Gürkan bir duruşma esnasında ‘Bu mahkeme beni mahkum ederse başka maden işleten kimse bulamazsınız’ demişti. İktidar, patronlara yeter ki sermaye gelişsin, kar edelim, yeter ki para gelsin. Ne olursa olsun yeter ki çarklar dönsün ne isterseniz veririm diyor. İş cinayetleri davalarında cezasızlık politikası uygulanıyor. İş yerlerinin denetimsiz ve başı boş kalması AKP iktidarın plan, programı ve onayı dahilinde işliyor.

Erdoğan ‘fıtrat’ demişti

Katliamın ardından Soma’ya giden dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, gazetecilerin ‘katliamda sorumluluk kime ait?’ sorusuna, ‘Biraz geçmişe gidiyoruz’ diyerek 1800-1900 yıllarda madenlerde yaşanan katliamları örnek göstermişti.

Erdoğan, o konuşmasında, “Bu ocaklarda bu tür kazalar sürekli olan şeyler. Literatürde iş kazası denilen olay vardır. Bunun yapısında, fıtratında var. İş kazaları sadece madenlerde olur diye bir şey yok. Hiç kaza olmayacak diye bir şey yok” demişti.

Ekim 2013’te CHP’li 60 vekil tarafından Soma’daki maden ocaklarında meydana gelen iş kazaları ve iş cinayetlerinin araştırılması amacıyla bir meclis araştırma komisyonu kurulması önerilmişti. Bu önerge ise AKP milletvekillerinin oylarıyla reddedilmişti.

‘Soma’yı unutturmayacağız’

Avukat Demir, adalet mücadelesine sonuna kadar devam edeceklerinin ise altını çizdi.

Demir, “Soma Davası’nın sadece Soma’da öldürülen 301 madencinin davası değil. Bu dava tüm Türkiye’nin davası. Başka Soma’lar yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Soma’yı unutturmayacağız. Biz sonuna kadar adalet aramaya devam edeceğiz” diye vurguladı.

Dava sürecinde neler oldu?

Soma Katliamı Davası 2015 yılında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Davada, sekiz tutuklu sanık bulunuyordu.

19 Haziran 2018’de verilen mütalaada, madenin patronu Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu sanıklar için “Olası kastla öldürme” suçundan 301 kez ve 20 ile 25 yıl, “Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” suçundan ise 162 kez ve 2 ile 6 yıl arası hapis cezasının verilmesi istendi.

Mahkeme tarafından 11 Temmuz 2018’de, davanın 23. duruşmada Can Gürkan’a 15 yıl, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş Genel Müdürü Ramazan Doğru’ya 22 yıl 6 ay, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı’ya 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik’e 18 yıl 9 ay, Maden Mühendisi Ertan Ersoy’a 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Ayrıca Can Gürkan, 3 yıl süreyle maden faaliyetlerinden men edildi.

Tutuksuz sanıklardan emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik’e 11 yıl 8 ay, Maden Mühendisleri Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık’a 10 yıl 10’ar ay, Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Sevinç, çalışanlardan Hilmi Karakoç, Mehmet Eres, Hüseyin Alkan, Fuat Ünal Aydın’a 8 yıl 4’er ay ve Murat Bodur’a 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Can Gürkan’ın babası Alp Gürkan’ın da bulunduğu 37 sanık ise beraat etti.

19 Nisan 2019’da ise istinaf mahkemesi, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını onadı ve tutuklu yargılanan madenin patronu Can Gürkan tahliye edildi.

Soma Katliamı’nda yaşamını yitiren 301 madencinin isimleri

Ardından davada verilen kararlar Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2 Ekim 2020’de verdiği kararda, sanıklara verilen cezayı az bularak kararı bozdu.

Yargıtay’ın kararına göre, Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu dört sanığa “Olası kastla” 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama suçundan ceza verilmesi istendi. İki Yargıtay savcısı, bu kararın düzeltilmesi için 8 Ocak 2021’de başvuru yaptı.

Bu sırada Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin beş üyesinden üçü değiştirildi. Yapılan itirazlar üç üyenin oylarıyla kabul edilmesinin ardından Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu dört sanığa “Bilinçli taksirle ölüme sebep olma” suçundan yeniden yargılanmasına karar verildi.

Bu karar ile Can Gürkan’a en fazla 22 yıl hapis cezası verilebilecek. Geçen yıl yapılan tartışmalı ‘infaz düzenlemesi’ ile de bu cezanın yarısı infaz edilebilecek.

Soma Katliamı Davası’nda şu an hiç tutuklu sanık bulunmuyor.




Önceki Haber
ABD: Türkiye, Müslüman olmayan dini azınlıkların haklarını kısıtlıyor
Sonraki Haber
Kürt meselesinde direnç noktaları