Ana SayfaManşet‘Çocuk istismarı devlet eliyle meşrulaştırılmak isteniyor’

‘Çocuk istismarı devlet eliyle meşrulaştırılmak isteniyor’

HABER MERKEZİ – Avukatlar ve çocuk dernekleri üyeleri, AKP hükümetinin çocuklara yönelik cinsel istismar faillerine getiren yasa tasarısını sürekli neden gündeme getirdiğini değerlendirdi. Avukatlar ve dernek üyeleri, “Yargı eliyle çocuk tecavüzleri, çocuk istismarı meşrulaştırmaya çalışıyor. 18 yaşın altındaki her birey çocuktur. Çocukların erken yaşta evlendirilmesi kabul edilemez. Çocuk istismarı ile sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu yasayı aklınızdan çıkarın gündeme dahi getirmeyin” diyor.


Haber: Yadigar Aygün


AKP hükümetinin, Kasım 2016’da Meclis’e getirdiği tasarıda yer alan ve tartışmalar üzerine geri çekilen çocuk yaşta evliliklere af getirilmesini öngören madde, geçtiğimiz haftalarda bir kez daha gündeme getirildi. 

Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ndaki cinsel istismar suçunda çocuk ile failin evlenmesi halinde, fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren madde, 2016 yılında tartışma konusu olmuştu. Ayrıca bu konu 2020 Nisan ayında düzenlenen infaz paketlerinde de tekrar tekrar gündeme getirilmişti.

Somut delil aranacak

Meclis’e sunulacak olan dördüncü yargı paketinde, katalog suçlardan tutuklamalara “somut delil” kriteri getiriliyor. Buna göre; Mevcut mevzuata göre “terör’, soykırım, insanlığa karşı suçlar, göçmen kaçakçılığı, insan ticareti, kasten öldürme, çocuğun cinsel istismarı, hırsızlık, yağma, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, suç işlemek için örgüt kurma, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, düşmanla işbirliği yapma, anayasayı ihlâl, cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı, yasama organına karşı suç, hükümete karşı suç, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyan”ın da aralarında bulunduğu suçlar “katalog suç” kapsamında bulunuyor. Çocuk istismarı suçlarında artık somut delil aranacak. 

Hak ihlalleri artacak

Cinsel istismar, taciz, tecavüze maruz bırakılan çocuklar, kadınlar, bireyler, yaşadıklarını anlatmakta dahi güçlük çekiyor. Türkiye’de 3 yaşında, 5 yaşında, 12 yaşında, 17 yaşındaki çocuklar istismara, tacize ve tecavüze maruz bırakılıyor.

Cinsel istismar ve taciz vakalarında, vücutta delil olmayabiliyor. Uzmanlar, çocuğa yönelik cinsel istismar vakalarında somut delil koşulunun getirilmesi yaşanan hak ihlalleri ve yaşanan travmaları daha da arttıracağını vurguluyor.

Söz konusu af yasasının neden sürekli gündeme getirildiğini ve çocuk istismarını avukatlar ve çocuk dernekleri Gazete Karınca’ya değerlendirdi.

‘Anayasaya aykırıdır’

Devletin imzalamış olduğu Birleşmiş Millet Çocuk Hakları Sözleşmesi gereğince devlet, çocuğu her türlü istismar, ihmal ve şiddete karşı korumak ve buna yönelik önleyici mekanizmayı oluşturmak ile yükümlüdür.

İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Üyesi avukat Fırat Çiçek, devletlerin çocukları korumakla yükümlü olduğuna şu sözlerle dikkat çekiyor:

Anayasa’nın 41.maddesi gereğince devlet her türlü istismara karşı çocuklara yönelik koruyucu tedbirler alır. Çocuk istismarına karşı Anayasa gereğince önleyici ve koruyucu tedbirler alınması gerekiyorken istismarın evlilik şartıyla af düzenlemesi için harekete geçilmesi bunun için zemin hazırlanması Anayasa’ya aykırıdır.

Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması girişiminden sonra af yasa tasarısı konusunun gündeme getirilmesi tesadüf değildir. Keza İstanbul Sözleşmesi’nin 37. maddesi taraflara çocuğu kasten evliliğe zorlamanın cezalandırılmasını temin etmek üzere gerekli yasal ve diğer tedbirleri alması yönünde sorumluluk yüklemiştir.

Çocukların erken yaşta evlilikleri, Türk Ceza Kanunu kapsamında çocuk istismarı suçunu oluşturuyor. Avukat Çiçek, istismarcılara af yasası Meclis’ten geçerse istismarın kanun yoluyla meşrulaştırılacağının altını şu sözlerle çiziyor: 

Çocuk istismarına ilişkin önleyici mekanizmayı oluşturmayı bir yana bırakın 2016 yılından beri af düzenlemesine ilişkin sistematik bir şekilde çalışan hükümetin tek savunması bu konuda mağdur aileler olduğuna ilişkindir. Hükümet toplumda algı oluşturmak için çocuk istismarını aile temeline oturtmaya çalışıyor. Burada mağdur olan istismar mağduru çocuklardır.

Bu konuda Çocuk Koruma Kanunu kapsamında mağdur çocuklar için koruma altına alınması ve tedbir gibi çözümler üretmesi gerekirken af tasarısı adı altında düzenleme yapılması çocuk istismarını kanun eliyle meşrulaştırmak demektir. Bilinmelidir ki çocukların erken yaşta evlilikleri Türk Ceza Kanunu’nu kapsamında çocuk istismarı suçunu oluşturuyor.

Adalet Bakanlığı 2017 Adli Sicil İstatistikleri’ne göre 2010-2017 yılları arasında çocuk cinsel istismarı suçu üzerinden açılan dava sayısı 134 bin 960. Cezaevlerinde TCK 103 maddesi çerçevesinde 2020 yılı rakamıyla 645 hükümlü bulunuyor.

‘Tecavüz yasayla meşrulaştırılıyor’

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) gönüllüsü Zelal Ayman, AKP hükümetinin çocuk istismarcılarına af yasa tasarısını neden sürekli gündeme getirdiğine şu sözlerle dikkat çekiyor:

2016 yılında da çocuk istismarcılarına af yasası bir torba yasanın içerisine sıkıştırılmak istendi. Ara ara geçen günkü gibi sürekli bunu gündemde tutuyorlar. Şeri hukuk düzenlemesini isteyen marjinal ama çok güçlü bir kesim var. Bu kesim Türkiye’deki seküler, eşitlikçi, laik yasal mevzuatı delip şeriat hukukun egemen olmasını istiyor.

İstanbul Sözleşmesi’nin geri çekilmesinde de bu kesimlerin çok büyük bir payı var. Ataerkil bir düzende erkeklerin cinsel özgürlüklerinin sınırsız olması isteniyor. Bu sınırsız cinsel özgürlük fikrine ve şeri hukuka göre 12 yaşındaki bir kız çocuğuyla evlenilebilir. 12 yaşındaki bir çocuk gebe kalabilir. Çocuk doğurabilir onunla cinsel ilişki caizdir. Oysa ki evrensel hukuka göre 18 yaşından küçük her birey çocuktur. 12 yaşında bir çocuk daha da çocuktur. Burada yapılmak istenen 12 yaşındaki bir kız çocukla nikah yapılmasıdır. Cinsel ilişki kılıfı adı altında tecavüzün meşrulaştırılmasıdır.

 ‘Gerekirse benzin döker kendimi yakarım’

Çocuk İstismarını ve İhmali ile Mücadele Derneği sözcüsü Volkan Çolakoğlu, çocuk istismarının her geçen gün arttığının altını çiziyor.

Çolakoğlu, çocuk istismarcılarına af yasasının geçmemesi için ne gerekiyorsa yapacağını belirtiyor. 

Referans aldıkları ya da savundukları nokta, çocuk yaşta evlilikler diye bahsettikleri konu tam tanımlaması aslında çocuğun nitelikli cinsel istismarıdır. Toplumun reaksiyonunu ölçüyorlar. Bunu bir nabız ölçme eğilimi olarak görüyorum. 13-14 yaşındaki çocuklar zorla nitelikli cinsel istismara maruz bırakılıyorlar.

Faillerin affedilmesi gibi bir durum söz konusu olmaması gerekiyor. Bu ne çocuk haklarına sığar ne de insan haklarına sığar. Böyle bir yasayı Meclis gündemine getirebilirler mi? Getirebilirler kanunlaştırabilir mi evet kanunlaştırabilirler fakat biz bunun yapılmaması için her türlü tepkimizi göstereceğiz. Gerekirse Meclis’in önüne gider üzerime benzin döker yakarım.  Gerekirse Meclis’in önünde kendimi zincirle bağlarım. Bu yasanın Meclis’ten geçmesine bireysel olarak izin vermem.

‘Hepimiz sokağa döküleceğiz’

Trabzon Yetişme Çağındaki Çocukları Koruma Derneği Başkanı Nuray Usta, çocuk istismarcılarına af yasası ile çocuk yaşta evliliklerinin önünün açılmaya çalışıldığını vurguluyor:

İstismarcılara af yasasının gündeme getirilmesi bile başlı başına bir sorun. Anayasayı düzenleyenler 15 yaşındaki kendi çocuğunu evlendirir miydi? Bunu onlara sormamız lazım. Başka birinin çocuğu için bu kararı nasıl alabiliyorlar. 12 yaşındaki, 15 yaşındaki çocuğun rızası yok ki.

AKP, kendi seçmenlerinden içeride olan insanlar var. Çocuk tecavüzü ve çocuğu alıkoymadan cezaevinde yatanları kurtarmak için düzenleme. Bunu bir kanun maddesi haline getirmek kadar iğrençlik olamaz. Çocukları yakarak yapacak bunu. Biz çocuk istismarına yönelik bu yasanın geçmemesi için elimizden geleni yapacağız. Asla izin vermeyeceğiz. Hepimiz sokağa döküleceğiz.

Avukatlar ve dernek üyeleri Çocuk istismarcılarına af yasa tasarısı karşında yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı;

  • Çocuk istismarcılarına yönelik af yasası gündeme dahi getirilmemelidir
  • STK’lar , barolar, meslek örgütleri ve siyasi partilerden oluşan inisiyatif kurulmalıdır.  
  • Çocuk haklarına ilişkin kazanılmış tüm hakların korunması ve geliştirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. 
  • Çocuk istismarına yönelik af tasarısına karşı gerek sosyal medyada gerek sokaklarda eylemsel şekilde mücadele yürütülmelidir. 
  • Af tasarısının çocuk istismarının meşrulaştırdığına dair toplum bilgilendirilmelidir. 
  • Af girişimlerini gündemde tutmak, “evlilik” adı altında 15 yaş altındaki çocukların cinsel istismarını ve tecavüzü, toplum ve yargı nezdinde meşrulaştırma girişimidir. Herkes buna karşı çıkmalıdır.
  • Çocukların yaşama, oyun oynama, eğitim alma, sağlıklı yetişme, iş ve meslek sahibi olma, kendini geliştirme, özgür hareket etme, geleceği üzerinde söz sahibi olma ve korunma haklarını ortadan kaldırmaya yönelik tüm girişimler derhal durdurulmalıdır.



Önceki Haber
Hindistan’da fabrika yangını: 15 işçi yaşamını yitirdi
Sonraki Haber
Kurtarılmaya çalışılan İklim mi?