Ana SayfaGüncelHDP’li Önlü’den kritik iddialar: Polis içeride Deniz’in olduğunu nerden biliyordu?

HDP’li Önlü’den kritik iddialar: Polis içeride Deniz’in olduğunu nerden biliyordu?

HABER MERKEZİ – HDP’li Alican Önlü, Deniz Poyraz’ın öldürüldüğü İzmir saldırısına ilişkin kaleme aldığı yazıda, önemli ayrıntılara dikkat çekti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Örgütlemeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Alican Önlü, İzmir’deki il binalarına yönelik saldırıda, Onur Gencer tarafından katledilen Deniz Poyraz’a ilişkin önemli iddialarda bulundu.

Yeni Yaşam gazetesinde konuya ilişkin yazan Önlü, şunları kaydetti:

İl örgütümüzün yaptığı hemen her eylemde il binamızın önünde oturan provokatör sözlü taciz ve hakaretlerde bulunuyor.  İl yöneticilerimiz rutin olarak il binasına girip çıkarken de bağırarak tacizlerde bulunuyorlar. A Haber, sürekli il binamız önünde oturan kişiyle (bu kişiler değişiyordu)  yaptıkları röportajlarla partimizi hedef gösteriyordu.

Daha önce Vatan Partisi de üç defa il binamızın önünde provokatif eylemler yaptı.  Bu grup da siyah çelenk bırakarak, partimizi hedef gösterip sürekli hakaret ediyor.

İl yöneticilerimiz artık bir rutin haline gelen, hakaret, tehdit, sözlü taciz ve eylemler üzerine Vali’nin özel kaleminden randevu talep ediyor ancak randevu verilmiyor. İzmir Milletvekilimiz Murat Çepni de yaşanan güvenlik sorunuyla ilgili Vali’yi arıyor ancak bir türlü ulaşamıyor. İl Örgütümüzün ısrarlı talebi sonucu İzmir Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube ile görüşülüyor. İzmir Güvenlik Şube Müdürlüğüyle toplamda üç kez görüşme yapılıyor. İl yönetimi, hedef gösterildiklerini, tacizlerin yaşandığını, arkadaşlarımızın saldırı tehdidi altında olduğunu söylüyor.

HDP’li Önlü, MYK Üyeleri olan Mahfuz Güleryüz’ün emniyet yetkilisine şunu dediğini anlattı:

Bizleri hedef haline getirenlere sessiz kaldığınız müddetçe saldırı tehdidi altında olacağız. Göreceksiniz bir gün biri elini kolunu sallayıp gözlerinizin içine baka baka il örgütümüze gelip bizi katledecek. Bunu mu istiyorsunuz?

Saldırı günü

Deniz Poyraz’ın öldürüldüğü gün, saat 15.00’da Alsancak Kozalak Kafe’de Kobani Davası’ndan tutuklu bulunan bir önceki dönem PM üyesi Beyza Üstün’ün kitabının imza günü olduğunu ve bu etkinlik öncesinde saat 12.00 gibi il yöneticilerinin, il binasında buluşup topluca imza gününe katılmayı düşündüğünü belirten Önlü, şöyle devam etti:

Bir kısım il yöneticimiz de hayatını kaybeden bir partilimizin yeğeninin cenaze törenine katılmaya gidiyor. Katliam günü il binasını Deniz Poyraz arkadaşımız açıyor. Daha sonra İl Saymanımız ve PM Üyemiz Hacay Yılmaz il binasına geliyor. Etkinlik için kente gelen Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Naci Sönmez’i almak için sayman arkadaş araçla havaalanına gidiyor. PM Üyemiz de il binamızın aşağısındaki kafelerden birine oturmaya gidiyor. İl binasında Deniz Poyraz arkadaş yalnız kalıyor.

İl Eşbaşkanımız Kadir Baydur, saat 10.30 sıralarında aracıyla il binasının önüne geliyor. Aracını park ediyor, il binasına çıkmadan önce büfeye girip sigara alıyor. 10.50 civarı binanın kapısına geldiği sırada silahlı üç sivil polis kapının önünde bekliyor ve binaya girişleri kapatmışlar. İl Eşbaşkanı ne olduğunu sorduğunda, polis “İkinci kata silahlı baskın var” diyor. İl Eşbaşkanı girmek istiyor bırakmıyorlar, ‘müdahale edin’ diyor ama “Çelik yelekli polis lazım” yanıtını alıyor.  İl Eşbaşkanı o ana kadar herhangi bir silah sesi ya da başka bir gürültü duymuyor. Beş dakika içinde resmi ekipler geliyor. İl Eş Başkanımız artık silah sesleri duymaya başladığını söylüyor. 15 dakika sonrasında da müdahale ekibi geliyor.

‘Adını ilk olarak polis aktardı’

Müdahale ekibi geldikten sonra Güvenlik Şube’den bir polis memurunun il eşbaşkanına içeride kaç kişinin olduğunu sorduğunu ifade eden Önlü, sözlerini şöyle sürdürdü:

İl Eşbaşkanı 5-6 kişi olabileceğini söylüyor ve “Neden müdahale etmiyorsunuz katliam çıkacak” diyor. Polis bunun üzerinde “Deniz’in düşmanı var mıydı?” diye soruyor. İl Eşbaşkanı, Deniz arkadaşın içeride olduğunu tahmin ettiğini ancak başka kimin olup olmadığını bilmediğini söylüyor. İl Eşbaşkanımız Deniz’in adını kimseye zikretmediğini, adını ilk olarak polisin söylediğini aktardı!

Katliamdan kısa bir süre sonra Demirören Haber Ajansı, İl Eşbaşkanımızı arayarak “Deniz’in iki kardeşi tutukluymuş. Bir düşmanı olabilir mi?” diye soruyor. Eşbaşkan ‘bilmiyorum’ deyip telefonu kapatıyor. Saldırının duyulmasının ardından il binamız önünde kitle toplanmaya başlıyor. Yöneticilerimiz güvenlik şube ekiplerinin hep tahrik edici bir tutum içinde olduğu aktardı.

Görüntüler alındı

Saldırının ardından esnaftan görüntü toplanması için iki arkadaşlarını görevlendirdiklerini kaydeden Önlü, şu bilgileri verdi:

Ancak polis öncesinde görüntüleri almış. Ayrıca kapıyı gören esnaflardan biri yöneticilerimize saldırganın silahını çekerek içeri girdiğini belirtiyor. Fakat basında yer alan görüntülerde bu görünmüyor. Esnaf, polisin görüntüleri aldıktan sonra bilgisayarları formatladıklarını söylüyor.




Önceki Haber
Konut kiraları tartışması İsveç hükümetini düşürdü
Sonraki Haber
Japonya’dan Asya’nın enerji geçişine 10 milyar dolarlık yardım