Kanada’da bir ilk: Yerliler, çocuk koruma sistemlerini kendileri üstlenecek

HABER MERKEZİ – Kanada’da geçen aydan beri eski yatılı okulların yakınında bulunan yaklaşık bin cenazeden sonra Cowessess kabilesi, federal hükümetle anlaşma yaptı ve kendi çocuk koruma sistemlerini üstleneceklerini açıkladı.

Salı günü, Kanada’nın batısındaki Saskatchewan eyaletinde Cowessess kabilesinin şefi Cadmus Delorme, Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile yerlilerin kendi çocuk refahı hizmetlerinin sorumluluğunu üstlenebilmesi için anlaşma yaptı.

70 yıl aradan sonra Kanada’da ilk kez yerli bir topluluk, kendi üyeleri arasında çocuk ve aile hizmetleri üzerinde kontrol sahibi olacak.

Bu anlaşma aynı zamanda, yerli gruplara kendi topluluklarında çocuk refahı üzerinde daha fazla kontrol sağlamayı ve yerli çocukların koruyucu bakımda en çok temsil edilen olmasını azaltmayı amaçlayan 2019 yasası kapsamındaki bu tür ilk anlaşma.

Reuters’in haberine göre, sözleşmenin açıklandığı etkinlikte “Hedefimiz bir gün bakımda hiçbir çocuk bırakmamak”, şeklinde konuşan Şef Delorme, “Yapacak daha çok işimiz var” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Trudeau, hükümetinin benzer anlaşmalar konusunda diğer diğer yerli kabilelerle görüşmelerde olduğunu söyledi.

Kanada’daki çocuk koruma sistemi

Kanada, yıllardır yerli çocukları asimile edip, koruyucu aileye yerleştirmek için ailelerinden ayırdı.

2018’deki raporlara göre, Saskatchewan Eyaleti’nde bulunan koruyucu aile bakımındaki çocukların yüzde 80’i yerli.

Kanada’daki isimsiz mezarlar

Kanada’da geçmişte yerlileri asimile etmek için kullanılmış olan bir yatılı okulda bulunan cenazeler, yerli toplulukların nesiller boyu maruz bırakıldığı istismarın ve adalet için verdikleri mücadelenin acımasız bir hatırlatıcısı.

165 yıl boyunca ve 1996’ya kadar, Kanada’nın yatılı okul sistemi çocukları ailelerinden ayırdı ve onları yetersiz besleyip, şiddete maruz bırakıp ve cinsel istismara maruz bırakıldıkları yatılı okullara gönderdi.

2015’te Kanada’nın Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu, yatılı okullardaki faaliyetleri “kültürel soykırım” olarak tanımladı.