3 yılda Efrin’de 84 kadın katledildi

3 yılda Efrin’de 84 kadın katledildi

Efrîn’de kadınlara yönelik işlenen suçların bilançosunu açıklayan Efrîn Sivil Toplum Örgütleri, 84 kadının katledildiğini belirtti.

Suriye iç savaşı başladıktan sonra Efrin, Kürtlerin yönetimine geçmişti.

Kürtlerin yönetimine geçen ve zamanla Suriye’nin en güvenli kentlerinden biri olan Efrin, 2018’de Rusya ve Türkiye’nin müzakereleri sonucu, kente saldırılar gerçekleşti.

Türkiye’nin desteklediği cihatçı örgütler ve Suriye Milli Ordusu’nun ortaklaşması, yapılan saldırılarla Kürtler kentin yönetimini kaybetti.

Kürtlerden boşalan otorite boşluğunu dolduran SMO ve cihatçı örgütler, her gün kentten gelen yağlama, bombalanma, köylülerin katledilmesi gibi olaylarla anılıyor.

Ayrıca, Efrin’deki zenginliklerin de Türkiye ve çevre ülkelere taşındığı bilgisi uzunca kamuoyunda yer edinmişti.

Efrinli kadınların cihatçı örgüt militanları tarafından tecavüze maruz kalması ve ardından kadınların öldürmesi son günlerde sık sık gündemdeki yerini koruyor.

Efrîn Sivil Toplum Örgütleri, Türkiye’nin ve bağlı olduğu grupların Efrîn’de kadınlara yönelik işlediği suçların bilançosunu açıkladı.

Onlarca kadının katıldığı basın açıklaması Şehba’da okundu.

Açıklama metninin Arapça’sını Efrîn İnsan Hakları Örgütü Üyesi Wefa Mihemed, Kürtçe’sini ise Sivil Toplum Örgütü Yöneticisi Gulê Cafer okudu.

Açıklamada savaşın devam ettiği bölgelerde kadınların durumuna dikkat çekilerek, “Efrîn’de yaşananlar savaş suçunu aşmış durumdadır. Türk devleti mücadeleye öncülük eden kadınlardan intikam almaya çalışıyor. Kadınlar Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’de terörü yok ettiği için Türk devletinin saldırılarına uğruyor” denildi.

84 kadın katledildi

Hazırlanan bilançoya göre Efrîn’de 18 Mart 2018’den bu yana 84 kadın katledildi.

Bu kadınlardan 6’sı yaşadıklarına dayanmayarak yaşamına son verdi. Binin üzerinde kadın çeteler tarafından farklı tarihlerde kaçırıldı. Birçoğunun akıbeti halen bilinmiyor. 71 kadına yönelik cinsel istismar suçu işlendi.

Açıklamanın devamında işlenen tüm suçlar kınanarak, Birleşmiş Milletler (BM) ve bağlı kuruluşların bu suçlar karşısında harekete geçmesi istendi.

HABER MERKEZİ