İHD İstanbul Hapishane Komisyonu, yüzde 98 engelli ağır hasta tutuklu Serdal Yıldırım’ın, ATK’nin ‘cezaevinde kalamaz’ raporu vermesine rağmen tahliye edilmemesine dikkat çekti. Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi ise 30 yıldır çeşitli cezaevlerinde tutulan ve ihtiyaçlarını kendi başına karşılayamayan hasta tutuklu Mehmet Emin Süsin’in tahliyesini talep etti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Hapishane Komisyonu, gerçekleştirdiği 577’nci F Oturması’nda yüzde 98 engelli raporu bulunan tutuklu Serdal Yıldırım’ın durumunu aktardı.
‘Yüzde 98 engelli ve ‘cezaevinde kalamaz’ raporu var’
Mersin R Tipi Cezaevi’ndeki ağır hasta tutuklu Serdal Yıldırım’ın durumuna dikkat çekilen eylemde, açıklamayı İHD Hapishaneler Komisyonu üyesi Meryem Bars okudu.
Tek başına yaşamını idame edemeyen Yıldırım’ın ölüme terk edildiğini belirten Bars, belden aşağısı felçli olan Yıldırım’ın mide ülseri nedeniyle yeterli beslenemediği için aşırı kilo kaybı yaşadığını, sırt omurlarına takılan platinlerin kayması nedeniyle de sürekli ağrı çektiğini aktardı.
Yıldırım’ın Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) 5 kez “Cezaevinde kalamaz” raporu verdiğini, buna rağmen “güvenlik tehdidi yaratacağı” gerekçesiyle tahliye edilmediğini kaydeden Bars, tutuklunun yaşamına kast edildiğini söyledi.
‘Sağlık ve yaşam hakkı için derhal serbest bırakılmalı’
Yıldırım’ın tahliye edilmesi çağrısında bulunan Bars, şu ifadeleri kullandı:
Acı çekerek ve zor koşullarda ölümle yaşam arasında bir çizgide yaşama tutunmaya çalışan Serdal Yıldırım’ın sağlık ve yaşam hakkının korunabilmesi için derhal serbest bırakılması, tedavi ve bakımının ailesinin desteğiyle serbest koşullarda sürdürülmesi gerekmektedir. Yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz.
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi ise hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirdikleri eylemlerinin 449’uncu haftasında İHD Ankara Şubesi önünde bir araya geldi.
Açıklamayı, İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen okudu. “Tedavi haktır engellenemez, hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartının açıldığı eylemde Giresun Espiye L Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mehmet Emin Süsin’in durumuna dikkat çekildi.
Açıklamaya Yeşil Sol Parti Ankara 1’inci bölge milletvekili adayları Ali Özkan, Ercan Sadık İpekçi, Sıla Altun, Çağdaş Sinan Küpeli, Zişan Kürüm Yılmaz, Mehmet Akın Atauz, Hatice Gözen, Bülent Kaya, Erol Akkuş ve Ufuk Özel de katıldı. Açıklama öncesi Galatasaray Meydanı’nda yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri’nin gözaltına alınması protesto edildi.
‘Cezaevi koşulları durumunu ağırlaştırdı’
1993’te tutuklanan Mehmet Emin Süsin’ın yaklaşık 30 yıldır çeşitli cezaevlerinde tutulduğunu belirten Çevirmen, “Uzun hapislik süresi boyunca ve kötü koşullardan kaynaklı pek çok hastalık meydana gelmiş ve gün geçtikçe de durumu ağırlaşmıştır. İlk tutuklandığı 1993 yılından, 2000 yılına kadar Diyarbakır’da hapishanede tutulan olan Süsin daha sonra Adıyaman E Tipi Hapishanesine gönderilmiş ve 2000-2011 yılları arasında burada tutulmuştur. Sonrasında Karabük, Şırnak, Van, Erzurum, Giresun E Tipi Kapalı hapishanelerinde tutulmuş ve son olarak Giresun/Espiye L Tipi açıldığında buraya getirilmiş ve yaklaşık 2 yıldan fazla bir süredir de bu hapishanede bulunmaktadır” bilgilerini paylaştı.
‘Fiziksel engelleri bulunan tutuklu, ihtiyaçlarını yalnız karşılayamıyor’
Süsin’in hipertansiyon ve şeker hastası olduğunu, ayrıca şeker hastalığından dolayı fiziksel engellerinin bulunduğunu belirten Çevirmen, şu bilgileri aktardı:
Hastalıklarına bağlı olarak neredeyse tüm dişleri dökülmüş durumda ve bundan kaynaklı olarak beslenmede sorun yaşıyor. Şeker hastası olmasına rağmen sıvı gıdalarla beslenmek zorunda kalmıştır. Bu hastalıklarının yanı sıra kalp hastasıdır. Tek başına ihtiyaçlarını karşılayamıyor ve arkadaşlarının desteği ile yaşamını devam ettirebiliyor. Aile görüşüne ve telefona ancak koluna girilerek ve yürüteç desteği ile çıkabilecek duruma gelmiştir. Daha önce hastalıkları nedeni ile 2017-18 yılları arası Giresun Devlet Hastanesinde sağlık kuruluna çıkarılmış ancak heyet oy çoğunluğuyla ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verdiği için tahliye edilmemiş ve durumu her gün daha da kötüleşmiştir. 2020 yılında yapılan avukat görüşünde de sonraki süreçlerde de Adli Tıp Kurumuna sevk için başvuru yaptığını, hastaneye gidişlerde dar ve havasız ring araçlarında saatlerce elleri kelepçeli bir şekilde yolculuk ettiğini, yolculuk sırasında nefes dahi alamadığını bu sebeple rapor almak için ATK’ ye gitmek istemediğini aktarmıştır.
’30 yılını dolduran Süsin, acilen tahliye edilmeli’
Süsin’in, ailesinden uzak cezaevinde tutulduğuna bundan kaynaklı olarak ziyaretlerin gerçekleştirilemediğine dikkat çeken Çevirmen, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu durum, hem aile bireyleri hem de hasta mahpus üzerinden olumsuz bir duruma ve tahribata neden olmaktadır. 30 yılını doldurmasına 6 ay kalan Mehmet Emin Süsin’in hapishanede yaşamını devam ettiremeyeceği açıktır. Mehmet Emin Süsin’in hastalıklarından kaynaklı olarak acil olarak tahliyesinin gerçekleştirilmesi ve tedavisine ailesinin yanında sağlıklı koşullarda devam edilmesi gerekmektedir. 30 yılını tamamlamasına zaten 6 ay kalmış olan mahpusun, hapishanede kaldığı her gün durumunun geri dönülemeyecek duruma gelmesi demektir. Yaşam hakkının korunması için Mehmet Emin Süsin acil olarak tahliye edilmelidir.