26 yıldır cezaevinde bulunan 83 yaşındaki ağır hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan, yargılandığı davanın duruşmasında hastalığı nedeniyle savunma yapamadı. Özkan’ın tutukluluğuna devam kararı verildi.
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 1993’te Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesiyle ilişkilendirilen hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan’ın yeniden yargılanma kapsamındaki davasının 27’nci duruşması Adana 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.
Duruşmaya, Özkan ve avukatı Serdar Çelebi, Özkan’ın tutuklu bulunduğu Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ndeki Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinde katıldı.
Duruşmada savcı, Özkan’ın tutukluluk halinin devam etmesini istedi. Savcı ayrıca Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesi nedeniyle yargılanan dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu hakkında verilen beraat kararının kesinleşmesinin beklenmesine karar verilmesini istedi.
Mütalaaya karşı savunma yapmak isteyen Özkan, yaşadığı sağlık sorunları ve duyma zorluğu nedeniyle savunma yapamadı.
Özkan, hasta olduğunu artık dosyada bir kararın çıkması gerektiğini söyleyebildi.
Avukat Serdar Çelebi de 8 yıl önce başlayan yeniden yargılanma dosyasında artık bir kararın çıkmasını beklediklerini belirterek, İzmir’de görülen Lice davasında müvekkiliyle ilgili olmadığını söyledi.
Lice davasının sonucunun beklenmesinin müvekkili için geç olacağına değinen Çelebi, “Lice davasında da görüldüğü gibi 26 yıla aşkın bir süredir cezaevinde olan müvekkilim Mehmet Emin Özkan’ın kendisine isnat edilen suçu işlemediği kesindir” dedi.
‘Bu artık insani ve vicdani bir meseleye dönüştü’
Mehmet Emin Özkan’ın sağlık sorunlarına değinen ve son olarak müvekkiline Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından cezaevinde kalamaz raporu verildiğini hatırlatan Çelebi, raporu dosyaya sunduklarını anımsatarak, şunları kaydetti:
Artık bu mesele teknik bir mesele olmaktan çıktı, bu artık insani ve vicdani bir meseleye dönüştü. Müvekkilim tek başına ihtiyaçlarını gideremiyor ve işlemediği bir suçtan dolayı cezaevinde kalıyor. Özkan’ın ömrünün son demlerini ailesi geçirmesi lazım. Bunun için ceza infazının durdurulması lazım. İzmir’deki dosyanın sonucunun beklenmesine ömrü yetmeyecektir. Kaldı ki infazın durdurulması kesin bir hüküm değil, infaz durdurularak yargılanmaya devam edilebilir. İşlemediği bire suçtan dolayı yıllardır cezaevinde tutulması bir fırsat varken, bunun yüzüne söylenmesi lazım. ‘Biz bir yanlış yaptık, infazını durduruyoruz’ denmesi eve gönderilmesi lazım. Yoksa geç olabilir.
Mahkeme heyeti, oy çokluğuyla Özkan’ın ceza infazının devamı yönünde karar vererek duruşmayı 10 Kasım’a erteledi.
Bir hakimden karara şerh
Karara şerh düşen üye hakim, Özkan’a Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin verdiği “cezaevinde kalamaz” raporuna işaret etti.
Şerh düşen hakim, Özkan’ın cezaevinde kalan süre dikkate alınarak, adli kontrol tedbirinin de yargılamada beklenen yararı sağlayacağını ve tahliye edilmesi gerektiğini belirtti.
‘Bu karar hukuka da insanlığa da uygun değil’
Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, “Bu karar hukuka da adalette de insanlığı da uygun bir karar değil” diyerek Özkan’ın bir an önce serbest bırakılmasını istedi.
Avukat Yasemin Dora Şeker de duruşmada savunma yapan Özkan’ın hastalığından ötürü yaptığı konuşmayı anlayamadıklarını belirterek, “Israrla ATK raporunun istenilmesi içler acısıdır. Ciddi bir hukuka aykırılık var” diye konuştu.