Akbelen Orman’ında yapılmak istenen linyit ocağına karşı 261 gündür direnen ekolojistler, her bir ağaç için direnişin devam edeceği mesajını vererek, talana teslim olmayacaklarını yineledi.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’na linyit ocağı yapılmak isteniyor. Buna karşı çıkan bölge halkı ve ekolojistler ise ağaçlar için eylemlerini sürdürüyor. 261 gündür doğa nöbetine devam eden ekolojistler Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Tolga Güney’e değerlendirmelerde bulundu.
Yönetmelik dayanak oldu
İkizköy Çevre Komitesi üyesi Deniz Gümüşel, şirketin kendisine 1 Mart’ta çıkarılan maden yönetmeliğini dayanak yaptığını aktardı. Bu yönetmelikle zeytinliklerin talana açıldığının altını çizen Gümüşel, “Ağaçların hırpalandığını bazılarının gövdeden kırıldığını, köklerinin zarar gördüğünü daha sonra tespit çalışmasından biliyoruz. Bu ağaçların tekrar hayata tutunma şansı yok. 17 ağacın yaşam hakkını elinden aldılar. Üstelik dayanak olarak gösterdikleri yönetmelik hukuka aykırı bir yönetmelik. Bizimde dahil olduğumuz 100’e yakın kurum ve kuruluş yönetmeliğin iptali için dava açmışken Danıştay bu davaları görmeye hazırlanırken, yangından mal kaçırırcasına zeytinlik alana girildi” diye konuştu.
‘Gözdağı vermeye çalışıyorlar’
Fiili ve hukuka aykırı bu tarz müdahalelere izin vermeyeceklerini söyleyen Gümüşel, zeytinlerin söküldüğü alanı sürekli kontrol ettiklerini belirtti.
Akbelen Nöbetinin 261 gündür devam ettiğini vurgulayan Gümüşel, “Nasıl ki buradaki çam ağaçlarını 261 gündür koruyorsak bu alanı da koruyacağız. Akbelen’de yaşananlar burada verdiğimiz yaşam mücadelesine gözdağı niteliğindeydi. Bizi kolluk kuvvetinin baskısıyla yıldırmaya çalışıyorlar. Ya da sabahın köründe girmemeleri gereken alana girerek ‘biz yaparız siz de bir şey yapamazsınız’ diye mesaj vermeye çalışıyorlar. Öyle olmayacak. Biz yaşam hakkımızı ve doğayı korumak için mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
‘Gece de nöbette olacağız’
İkizköylü Nejla Işık, kamulaştırılan bölgedeki zeytin ağaçlarının taşınmak istenmesine hemen müdahale ettiklerini dile getirdi. Jandarmayla aynı anda alana gittiklerini fakat jandarmanın kendilerini engellediğini kaydeden Işık, “Sonrasında şirketin güvenlikleri arkadaşlarımızı darp etti. Jandarma ve İlçe Tarıma şikayet dilekçeleri verdik. Yürütmeyi durdurma talebi istedik. Biliyoruz ki bu şirket durmayacak. Bunan sonra geceleri de nöbette olacağız. Gerekiyorsa günde 3-5 defa alanı kontrol edeceğiz. Nöbetimiz burada devam ediyor. Orada da devam edecek. Zeytinliklerimizi korumaya devam ediyoruz” dedi.
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Gençlik Meclisi üyesi Ömer Güngör ise Ege’de daha önce de bölgenin simgesi olan zeytinlere yönelik saldırıların yaşandığını söyledi.
Güngör, “Biliyoruz ki siyasi iktidar her krize girdiği süreçte doğaya saldırıyor ve talan ediyor. Küresel iklim krizi de gösteriyor ki doğa talanı kapitalist düzen tarafından derinleştiriliyor. Bu sömürü düzenine ve yer altı kaynakları uğruna doğamızın tahrip edilmesine karşı insanları alanlarda mücadele etmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Ranta teslim etmeyeceğiz’
EGEÇEP Gençlik Meclisi üyesi Nagihan Sümen de, Akbelen Ormanı her tahrip edilmek istendiğinde büyük bir direniş verildiğini dile getirdi. Hiçbir ağacı sermaye ve iktidara vermeyeceklerini yineleyen Sümen, “O ağaçlar bizim havamızı suyumuzu, geleceğimizi koruyan en büyük unsurlar. Ranta, sermayeye karşı her bir ağacımızı savunmaya, Akbelen ormanında, Kaz Dağlarında, Çeşme’de nerede bir sömürü varsa karşısında direnişi büyüteceğiz. Bu ağaçlar olmazsa bizim geleceğimiz yok. Bunun bilincinde olarak deremize, toprağımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.