Aleviler, AKP tarafından Plan ve Bütçe Komisyonu’na getirilen cemevlerinin elektrik ve su faturalarının devlet tarafından ödenmesini de içeren torba yasaya karşı Meclis önünden seslendi: Torba yasa yaklaşımı inancımıza saygısızlık olduğu gibi, ocaklarımıza kayyum atamaktır. Kabul etmiyoruz, eşit yurttaşlık istiyoruz.
Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Alevi Kültür Dernekleri, Demokratik Alevi Dernekleri, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, bugün TBMM önünde buluştu.
Buluşmadan önce Alevi kurumu yöneticileri ve üyeleri polis tarafından Ankara girişinde durduruldu ve araçları çekildi. Ayrancı pazarından Meclis’e yapacakları yürüyüşleri engellenmek istenen yurttaşlar, tüm engellemelere rağmen Meclis önünde bekleyen diğer eylemcilerle bir araya geldi.
‘AKP elini Alevilerden çek’
Yüzlerce yurttaşın katıldığı basın açıklamasına CHP milletvekilleri Servet Ünsal, Orhan Sarıbal, Murat Emir, Veli Ağbaba, Ali Şeker, Burhanettin Bulut ve Ali Haydar Hakverdi destek verirken HDP’den de Tülay Hatimoğulları, Saruhan Oluç, Murat Çepni, Kemal Bülbül ve Hüseyin Kaçmaz katıldı.
Eylem boyunca “Alevilik haktır engellenemez”, “AKP elini Alevilerden çek”, “Alevilik torba yasaya sığmaz”, “Aleviler vardır, Alevilik haktır”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.
‘Aleviler tamamen zapturapt altına alınmaya çalışılıyor”
Basın açıklaması öncesinde Gazete Karınca’ya konuşan CHP Milletvekili Orhan Sarıbal, “Alevilik kültürünün içini boşaltmak istiyorlar. Alevilerin talepleri çok net; cemevleri ibadethane olarak kabul edilsin. Yaşamın içinde, kamuda adil, eşit yurttaşlık sağlansın. KPSS’de 95 alıp elenen Alevi bir yurttaş artık olmasın. Alevi toplumu din derslerinin tamamen kaldırılmasını ya da tamamen serbest olmasını istemektedir. Kutsal ibadet yerlerimiz tamamen teslim edilsin. Bugün Alevilik tamamen zapturapt altına alınmaya çalışılıyor. Aleviler nasıl yaşayacağını, nasıl davranacağını en iyi kendileri bilir” dedi.
‘AKP Anayasa’yı çiğniyor’
Ankara’ya şehir dışından gelen Alevilerin Meclis’e yürümesinin polislerce engellenmesini Gazete Karınca’ya değerlendiren CHP Milletvekili Murat Emir, “Alevi örgütleri Meclis’in kapısındalar, seslerini duyurmaya çalışıyorlar ama maalesef yine polisin orantısız gücüyle karşılaşıyorlar. AKP Anayasa’yı çiğneyerek, haklarını elinden cebren alarak müdahale ediyor. Oysa her alanda özgürlüklerin yeşillendiği bir ülke olmalıyız” şeklinde konuştu.
‘Bu iktidarın Alevileri olmayacağız’
HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları da polis engellemesi için “Aleviler Meclis’in önüne gelmek istedi; bir kısmı buraya ulaştı ama bir kısmı çeşitli yerlerde engelleniyor. Oysa aleviler demokratik bir şekilde görüşlerini ifade etmek ve ‘Bu iktidarın Alevileri olmayacağız’ demek için Türkiye’nin dört bir yanından geldi” ifadelerini kullandı.
‘Halkından uzaklaşan hangi iktidar olursa olsun sonu kötüdür’
Ankara Valiliği ile yapılan görüşmelere rağmen Ankara’ya gelen otobüslerin yarısından fazlasının içeri alınmadığını kaydeden Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez de, “Zulüm yaşattılar insanlara. Bir halka inancından ötürü hiç danışılmadan yasalar çıkartılıyor. Halkından uzaklaşan hangi iktidar olursa olsun, belki belli bir süre iktidarını sürdürebilir ama halkını dinlemiyorsa bu işin sonu çok kötüdür” dedi.
‘Devletin dini; hak, hukuk, adalettir’
Gazete Karınca’ya konuşan Alevi dedesi Nurettin Aksoy ise “Devletin dini; hak, hukuk, adalettir. Devletin dini olmaz. Diyanet İşleri Başkanlığı da kaldırılmalı. Devlet bütün inançlara eşit mesafede, sağır ve kör olmalı. Aleviler torba yasa içerisine sığmaz. Alevilik kendi başına özgün bir inançtır” ifadelerine yer verdi.
Alevi dedesi Nurettin Aksoy: Devletin dini; hak, hukuk, adalettir. Devletin dini olmaz. Diyanet İşleri Başkanlığı da kaldırılmalı. Devlet bütün inançlara eşit mesafede, sağır ve kör olmalı
🔗https://t.co/w9xvJtS6Xl pic.twitter.com/lWm0IIoHMi
— Gazete Karınca (@GazeteKarinca) November 8, 2022
Alevi dernekleri tarafından yapılan ortak basın açıklaması ise şöyle:
Siyasi iktidar ve AKP hükümetinin Aleviler üzerinde yürüttüğü asimilasyon politikaları hız kesmeden devam ediyor. Cumhuriyetin birinci yüzyılında eşit yurttaş olarak görülmeyen Aleviler, ikinci yüzyılda tamamen köklerinden koparılarak inançları yok edilmek isteniyor. AKP’nin İstanbul ve Erzurum Milletvekillerince hazırlanan ve VERGİ USUL KANUNU ile BAZI KANUNALARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİNİN içerisine cemevlerinin aydınlatma, su ve personel giderleri gibi iktisadi ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik altı madde ilave edilerek Alevi sorunu çözülemez. Bu kanun ile Alevilerin İbadeti olan Cem ve ibadethaneleri olan Cemevlerimiz bir sorun olarak gösterilmektedir.
AKP bu yasa tasarısı ile Alevi İnancı ve Kimliğini zinhar inkâr etmek ve tanımamakla birlikte üstüne üstlük kendi zihniyetine göre bir ALEVİLİK TANIMI yapmaktadır. Bu yasa ile Aleviliği Sünni Geleneğin altında kültürel bir öge olarak göstermekte, İnancımıza ve kimliğimize hakaret etmektedir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları, Alevi halkının talepleri onlarca yıldır ortada dururken, bu yasa tasarısı ile AKP Hükümeti çözümü betonda, demir’de görmektedir. Yıllardır dile getirdiğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz,
Siyasi iktidarda artık bunu görmek, anlamak ve uygulamak zorundadır. ALEVİLER VAR, ALEVİLER BURDA VE ALEVİLİK HAKTIR. Ve bir kez daha Analarımızla, Pirlerimizle, Dedelerimizle, yoluna sıtk-ı sadakatle bağlı çekilen onca eza cefa ve çileye rağmen yolundan dönmeyen talipleriyle halkın meclisinin önünden haykırıyoruz EŞİT YURTTAŞLIK İSTİYORUZ.
İnancımız 72 millete bir nazarla bakan ocak sistemi ile rıza ilişkisidir. Yolumuz rızalık üzerine yürür. İnancımızın sınırları kanunlar ya da kararnameler ile değil toplumsal rızalık esasıyla kendini ifade etmiştir. Bu yönüyle torba yasa yaklaşımı inancımıza saygısızlık olduğu gibi, ocaklarımıza kayyum atamaktır. Kabul etmiyoruz. Yol bir sürek binbir diyen inancımız her inancın içerisinde ki hakikat arayışına kıymet verir, kıymet bilir. Devlet bu kıymet de adalet şirazesi ile ancak mana bulabilir. Bugün kutuplaştıran, ayrıştıran, şiddet dili ve politikaları topraklarımızda derin ayrışmalara sebep olacak hırslar barındırıyor. Bu duruma ancak vicdan ile karşı durabilir. Bir birine hürmet ile yol bulabiliriz. Hakkımızdır ki inancımızın kök değerlerini yok edercesine zulme varan bu imha yasasını kabul etmiyoruz. OCAĞIMIZA, İNANCIMIZA DOKUNMAYIN.
Biz Aleviler Cemevlerimizde, Cem ibadetimiz ile birbirimize niyaz olur, görür, görülürüz. Bin yılların birikimi inanç gerçeğimiz bu şekilde yaşamış ve yaşamaktadır. İnancımız El Ele- El Hakka düsturu ile rıza temelinde Hak ile Hak olmak gerçeğidir. Bu mana bağı ile her varlık birbirine niyazdır. Kimsenin inancını ve ibadethanesini tarif etmeyeceğimiz gibi, kimse de bizim inancımızı ve ibadethanemizi tarif edemez. İktidar Sunni – Hanefi inancına biz Alevileri de ekleme amacındadır. Biz tarif ve tahrif etmediğimiz gibi, bizlere de tarif ve tahrifi kabul etmiyoruz. Ve tekrar tekrar ifade ediyoruz. CEM İBADETİMİZ, CEMEVLERİ İBADETHANEMİZDİR.
Geldiğimiz eşikte derin krizlere ve çatışmalara sebep olma potansiyeli yüksek siyasal süreçler tetiklenmiştir. Kaygısını derin yaşadığımız gibi, sorumluluğumuzun da farkında olarak ifade ediyoruz. Siyasi İktidarlar, Cumhuriyetin İkinci yüzyılında tekleşmiş yurt ve yurttaşlık ilişkisini, yeniden yorumlamak, yeni bir anayasa ile taçlandıracak güçlü bir iradeyi ortaya koymak zorundadır.
Toplumsal birlik ve direncimizle eşitlik temelinde demokratik, laik bir geleceği birlikte kuracağımıza olan inancımızla, bir daha haykırıyoruz ki;
ALEVİLER VARDIR! ALEVİLİK HAKTIR.