Depremlerin ardından Türkiye, arama kurtarma çalışmaları anlamında sınıfta kaldı. Yıkıma uğramış kentlerden yardım talepleri yükselirken, bir kez daha arama kurtarma çalışmalarında görev yapan hayvanlar dikkat çekti. 2021’den beri Afrika Keseli Sıçanı türündeki kemirgenleri arama kurtarma çalışmaları için eğiten Brüksel merkezli APOPO adındaki kar amacı gütmeyen kuruluş adına konuşan Venance Kiria, farelerle çalışmanın büyük bir zevk olduğunu, projenin henüz tamamlanmadığını, ancak farelerle çalışmaların umut verici bir aşamada olduğunu kaydetti.
Arama kurtarma deyince pek çok kişinin aklına köpekler geliyor. Ancak Belçika merkezli, çalışmalarını Tanzanya’da Afrika’ya özgü Keseli Dev Sıçanlar ile yürüten APOPO adlı kar amacı gütmeyen dernek, hayat kurtarmak için 20 yıla yakın bir süredir fareleri eğitiyor.
Güçlü bir koku alma duyusu olan farelerin tüberküloz hastalığının ve kara mayınlarının kokusunu alabildiğini ifade eden dernek, çalışmalarının son aşamasında fareleri arama kurtarma çalışmaları için eğitiyor.
Araştırmalarını Tanzanya’daki Sokoine Tarım Üniversitesi’nin ev sahipliğindeki APOPO Eğitim ve Araştırma Merkezi’nde gerçekleştiren APOPO ekibi, alternatif prosedürlerin geliştirilmesi, mevcut protokollerin optimize edilmesi ve ampirik sonuçların yayımlanması yoluyla çalışmalarını sürdürüyor.
HeroRat adını verdikleri (Kahraman fareler), eğitimlerini sürdürdükleri farelerin koku algılama duyularını keşfetmek ve bu tür hakkındaki bilgilerini genişletmek için araştırmalarını halen sürdürüyorlar.
Küresel ısınma daha çok felakete yol açabilir

Gazete Karınca’ya HeroRat projesi hakkında bilgi veren araştırmacı Venance Kiria, kahraman farelerin tüberküloz ve kara mayını bulma çalışmalarının ardından 2021 yılının Ağustos ayından beri arama kurtarma çalışmaları için eğitilmeye başlandığını ve ödül olarak yer fıstığı ve içi blenderdan geçirilmiş avokado ve muz dolu şırıngalar kullandıklarını ifade etti.
Eğitimi süren kahraman farelerin henüz gerçek bir afet alanında kullanılmadığını belirten Kiria, farelerin gerçek afet durumlarında ne zaman kullanılabileceğine ilişkin bir tarih henüz veremediklerini kaydetti.
Afetlerin insan hayatında yıkıcı etkileri olduğunu, bu afetler arasında en yıkıcıların depremler ve tayfunlar olduğunu belirten Kiria, Türkiye’de gerçekleşen ve sonrasında arama kurtarmada yaşanan ihmaller nedeniyle bir drama dönüşen depremler için geçmiş olsun dileklerini iletirken, bu tip afetlerin küresel ısınma nedeniyle daha sıklaşabileceği uyarısında bulundu.
‘Farelere ilk olarak ödül mamasıyla başlangıç noktasına dönmeyi öğretiyoruz’
Bu arama kurtarma çalışmalarında, üstün koku alma duyuları, boyutları, çeviklikleri ve zekaları nedeniyle farelerin benzersiz bir katkısı olacağına inandıklarını belirten Kiria, Tanzanya’daki eğitim ve araştırma merkezlerinde çökmüş yapıları taklit eden eğitim alanları inşa edildiğini ve farelerin sürmekte olan eğitim sonucunda umut verici sonuçlar elde ettiğini belirtti.
Çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini belirten Kiria, öncelikle farelere bir yelek giydirdiklerini, buna alışmaları için de bir süreç gerektiğini belirtti. Bu yeleğin daha sonrasında arama kurtarma farelerinin sırtına takılacak akıllı sırt çantasının bir prototipi olduğunu ifade ederken, farelerin boş bir oda gibi kısıtlı alanlarda temel davranışları çok hızlı bir şekilde öğrenebildiğinin altını çizdi.
Eğitimin bir sonraki aşamasında farelerin sıkışan insanları aramak üzere hareket algılama konusunda eğitildiğini ekleyen Kiria, farelere giydirilen yelekte bir mikro-anahtar olduğunu ve farelerin afetzedeyi bulduktan sonra bu mikro anahtarı tetiklemeyi öğrendiğini belirtti.
Bu anahtar tetiklendiğinde, enkaz başında bekleyen ve fareyi enkaza salan kişiye bir sinyal gidiyor ve fare eğitmeni, faresinin bir kişiyi bulabildiğini öğrenmiş oluyor. Bu aşamada eğitmen, yine aynı yelek aracılığıyla fareye geri dönmesi için sinyal gönderiyor ve dönen fareye de daha önceden hazırladığımız ödül mamalarını veriyor. Yani ilk aşamada ödül maması ve sinyal ile farelere başlangıç noktasına dönmelerini öğretiyoruz.
İlerleyen aşamalarda afetzedeye giden yola bazı engeller koyduk. Odaları daha komplike hale getirdik ve gördük ki fareler engeller olmasına rağmen, enkaz altında kalan kişiyi tanımıyor olmalarına rağmen ve arama alanı genişletilmiş olmasına rağmen, afetzedeleri bulabiliyor. Şu anda bu eğitim alanlarında, yani kendi oluşturduğumuz enkazlarda daha komplike, gerçeğine daha yakın setler kuruyor, alanları genişletmeye devam ediyoruz.
Kiria, fareleri köpeklerden ayıran en önemli özelliğin, farelerin bir kişiye bağlanmaması, ekipteki herkesle aynı şekilde çalışabilmesi olduğunu belirtti.
‘Farelerin duyusal yetileri hayvanlar aleminde benzersiz’
APOPO’nun farelerin köpeklerden daha iyi olduğu gibi bir iddiası olmadığını, ancak özellikle fareler gibi nokturnal (geceleri aktif olan) kemirgenlerin hassas burunları olduğunu ve koku alma duyusuyla yol bulduklarının altını çizen Kiria, farelerin aynı zamanda benzersiz bir uyum sağlama becerisi olduğunu ve kendi deneyimlerinden öğrenme yetisi olduğunu ekledi.
Bu duyusal yetilerin türler arasında eşi benzeri olmadığını hatırlatan Kiria, bir farenin boyutunun ve hareketliliğinin, yani manevra kabiliyetinin de köpeğe göre enkazın içinde daha avantajlı olacağını vurguladı.
Görsel ve işitsel iletişim ve konum takibi sağlamak için son aşamada farelerin yeleklerinin akıllı sırt çantasıyla değiştirilebildiğini ve bu sırt çantalarında kamera ve ses sistemi olduğuna dikkat çeken Kiria, kahraman fareler ile sürmekte olan çalışmalarının arama kurtarma çabalarına hız vereceğini umduklarını söyledi.
Fareler olumlu pekiştireçlerle eğitiliyor
Farelerini olumlu pekiştireçlerle eğittiklerini ve bunun bir pilot proje olduğunu kaydeden Kiria, kara mayını algılama ve tüberküloz kokusu alma konusunda eğitimlerinin 9 aydan bir yıla kadar sürdüğünü belirtti.
Eğitim sürecinde pek az farenin başarısız olduğunu ifade eden Kiria, yine de bir farenin arama kurtarma faresi olarak eğitilememesinin mümkün olduğunu, ancak pek çok farenin süreci başarıyla tamamladığını ifade etti.
“Farelerin yardımıyla hayat kurtarma fikrine kendimizi adadık” diyen Kiria, eğitim sürecinde başarı elde edemeyen fareleri erken emekli ettiklerini anlattı:
Deneyimlerimize göre bir görevde başarısız olan bir fare başka bir görevde üstün başarı elde edebiliyor. Ya da eğitime çok yavaş başlayan bir fare bir süre sonra kendi sınıfındaki en başarılı fare haline gelebiliyor. Bu nedenle bir fareden umudu kesmeden önce tüm yeteneklerini keşfetmeye çalışıyoruz.
Farelerin çok zeki hayvanlar olduğunu ve onlarla çalışmanın insanı çok mutlu ettiğini belirten Kiria, “Kahraman fareler bizleri şaşırtmaya bir an bile ara vermiyor” dedi.
‘Ben arama kurtarma faresiyim, size yardım etmeye geldim’
Kimi insanın farelerden korktuğunu bildiklerini ve bu nedenle farelerin akıllı sırt çantalarına bir anons sistemi kurduklarını belirten Kiria, enkaza giren farelerin sırt çantalarından “Merhaba, ben arama kurtarma faresiyim. Size yardım etmeye geldim” anonsu yapıldığını söyledi.