Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine yönelik tartışmalar sürerken, yüzleri maskeli ve silahlı bir grubun yayınladıkları video ile Alaattin Çakıcı’ya bağlılıklarını bildirdi. Avukat Ergin Cinmen, “Türkiye’de ülkücülükle, mafyacılık iç içe girmiştir. Bütün mafya şeflerinin, MHP ile dirsek teması vardır” ifadelerini de kullandı.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in, 22 Aralık 2022’de öldürülmesine ilişkin başlatılan soruşturma sürüyor.
Cinayete ilişkin şu ana dek gözaltına alınan 13 kişi tutuklandı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ateş cinayetiyle ilgili olarak yaptığı son açıklamada, “Bütün boyutlarıyla soruşturuluyor. Karanlıkta kalan hiçbir yön olmayacak, her yönüyle aydınlatılacak. Kimsenin şüphesi olmamalı, yargı işliyor” ifadelerini kullandı.
Cinayete ilişkin 1 kişinin arandığı bilgisini paylaşan Bozdağ, “Tetikçi de yakalanıp adalete teslim edilecek” dedi.
Tutuklanan isimlerden biri de Hasan Ferit Gedik’in öldürülmesine ilişkin davada yargılanan ve serbest bırakılıp, hakkında 35 yıl 4 ay hapis cezası verilen Doğukan Çep.
21 yaşındaki Gedik, İstanbul Gülsuyu’nda uyuşturucuya karşı yapılan bir yürüyüşe ateş açılması sonucu 30 Eylül 2013’te yaşamını yitirmişti. Cinayetin faillerinden olduğu belirtilen Çep, 2015 yılında tahliye edildi, 2018’de ise hakkında ceza verilip yakalama kararı çıkarıldı.
O tarihten beri bulunamadığı iddia edilen Çep, Ateş cinayetinin ardından ‘yakalanıp’ tutuklandı.
Ateş’in öldürülmesi ve MHP’nin bu cinayete dair sessiz kalması, kimi kesimler tarafından Susurluk Davası sürecine benzetildi.
Ardından hem MHP cephesi hemde MHP lideri Devlet Bahçeli sessizliğin bozarak, sert açıklamalarda bulundu.
Cinayetle ilgili bir çok soru işareti bulunurken, Susurluk Olayları’nın açığa çıkarılması için o dönemde kurulan Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi’nin ve ‘Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık’ eylemlerinin mimarlarından Avukat Ergin Cinmen ile Ateş cinayeti ile bu sürecin arka planını anlattı.
‘Türkiye’deki devlet mekanizması olağan şüpheli’

Sinan Ateş cinayetine ilişkin belirsizliklere dikkat çeken Cinmen, “Basından öğrendiğimiz kadarıyla bazı gözaltılar, tutuklamalar yapılmış, tetikçi aranıyor. Konuya dair çok konuşuluyor ancak bu kadar lafın arasında bu insanın niçin öldürüldüğüne dair tek cümle duymadım. Öldürenler var ama nedeni yok” dedi.
Cinmen, Ateş cinayeti ile Susurluk karşılaştırmalarına dair şunları söyledi:
Susurluk Olayları’nda da böyleydi bu. Fail bazen bulunuyordu bazen bulunmuyordu ama niçin öldürüldüğü ortaya çıkarılamıyordu. Böylesi durumlarda Türkiye’deki devlet mekanizmasının olağan şüpheli hali var. Bu olağan şüpheli ne yazık ki Susurluk kod ilişkileri şeklinde tabir ettiğimiz derin devlet faaliyetleri. Şimdi Ateş cinayeti için biraz açıklığa kavuşmasını, ifadelerin ortaya çıkmasını bekleyeceğiz. Ondan sonra daha sağlıklı bir şekilde meseleyi tahlil edebiliriz diye düşünüyorum.
Ne MHP Genel Başkanı ne Ülkü Ocakları bu insanın neden öldürüldüğüne dair tek bir cümle etmediler şu ana kadar. Bu olay ile Susurluk tipi suçlar arasındaki benzerliğe dair karar vermek için henüz erken. En önemli şey, Ateş’in niçin öldürüldüğüdür. Kamuoyunun ve medyanın da takip etmesi gerektiği olay da budur.
‘Mafya şeflerinin MHP ile dirsek teması var’
“Mafyayla ülkü ocakları ve MHP arasındaki bağlantıyı hepimiz biliyoruz” diyen Cinmen, bu bağlantıyı şu şekilde açıkladı:
Alaattin Çakıcı’nın dışarıda olması bunun göstergelerinden biri, ki kendisi Türkiye’de mafyanın kod adıdır. Çakıcı ile Devlet Bahçeli arasındaki ilişki çok net. ‘İnfaz indirimi’ şeklinde doğrudan Çakıcı ve arkadaşları için af çıkarıldı. Bunun başında da iktidarın küçük ortağı MHP var. Türkiye’de ülkücülükle, mafyacılık iç içe girmiştir. Bütün mafya şeflerinin, MHP ile dirsek teması vardır.
‘Mafya Meclis’e taşındı’
Cinmen, yüzleri maskeli ve silahlı bir grubun yayınladıkları video ile organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’ya bağlılıklarını bildirmesine dair de değerlendirmelerde bulundu.
Nitekim internette gezinen bir video var. 10-15 tane yüzü maskeli ülkücü, Çakıcı için ‘bizim liderimizdir’ diyerek ona güzelleme yapıyorlar. HDP’ye ‘terörle bağlantısı var’ diyerek dava açtılar ama asıl MHP’ye mafyayla bağlantısı var diye kapatma davası açsalar yeridir. Ben parti kapatmalara karşıyım ama bu derecede mafyayla iç içe geçmiş olan bir siyasi parti. Türkiye’nin en büyük 4. siyasi partisi, mafyayı Meclis’e taşımıştır. Bunu net olarak söyleyebilirim.
‘Kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde kötülük birikir’
90’larda mimarı olduğu ‘Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık’ eylemlerinde, üzeri örtülen suçların açığa çıkarılması için mücadele Cinmen, bugün de ‘karanlığın’ sürdüğünü belirtti ve şu ifadeleri kullandı:
Parti-devlet yapısında karanlık alanlar çok fazladır zaten. Bu bilimsel bir şeydir. Türkiye’de şu anda parti devleti var. Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda bir partinin genel başkanı yargıyı tam anlamıyla, medyayı da yüzde 80-90 oranda eline almış durumda. Yani bütün yetkileri elinde toplamış bulunuyor. Kuvvetler ayrılığı ve denetleme aygıtı olmadığı yerde her türlü kötülük, ‘pislik’ birikir. Bu siyaset bilimin başında yer alan bir husustur.
‘Bu seçim Türkiye’nin var oluş seçimi’
Cinmen, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin çok önemli olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle noktaladı:
Önümüzdeki seçimler, Türkiye’nin var oluş seçimidir. Eğer bu yapı devam ederse Türkiye’yi gerçekten çok kötü günler bekleyecektir. 30-40 yıldır Türkiye’nin en sorunlu dönemlerinde avukatlık yaptım, siyasetin bir fiil içinde olmadım ama hep gözlemledim ve şimdi ne yazık ki böyle bir tespitte bulunuyorum. Dilerim herkes aklını başına alır ve Türkiye içine girmek üzere olduğumuz, göz göre göre gelen bu felaketten kurtulur diye düşünüyorum.