HABER MERKEZİ – Berkin Elvan’ın polis tarafından öldürülmesine ilişkin açılan davanın 7’nci duruşmasında dinlenilen tanık polisler, kendilerine izletilen görüntülerdeki polisleri tanımadıklarını, olay günü yaşananları hatırlamadıklarını söyledi. Elvan ailesinin avukatı Can Atalay, jandarma kriminal raporuna dikkat çekerek, “Bu mesele çözümlenmiştir. Çocuğu vuran Fatih Dalgalı’dır” dedi. Mahkeme, sanığın tutuklanma talebini reddederek duruşmayı 28 Kasım’a erteledi.
İstanbul Okmeydanı’nda Gezi direnişi sırasında, 16 Haziran 2013’te polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu 269 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin açılan davanın 7’nci duruşması İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
CHP ve HDP milletvekillerinin takip ettiği duruşmada, Elvan’ın vurulduğu gün Okmeydanı’nda gaz kapsülü atmakta kullanılan ‘ZET’ tüfeğini kullanan polisler tanık olarak dinleniyor.
Bir önceki duruşmada, Jandarma Kriminal Raporu’nda Berkin Elvan’ı vuran polisin yüzde 70 ihtimalle Fatih Dalgalı’nın olduğu tespit edildiği belirtilirken, mahkeme heyeti Dalgalı’nın tutuklanması yönündeki talebi reddetmişti.
Tanık polislerin beyanları
Gazete Duvar’dan Hacı Bişkin’in haberine göre tanık olarak dinlenen polislerden Mehmet Çelik, kendisine izlettirilen kamera görüntülerindeki hiçbir polisi tanımadığını söyledi.
Çelik, “Şişli emniyetin üst katında çalışıyordum. Olay yerine hiç gitmedim. Orada değildim” diye konuştu.
Çelik’in ardından tanık olarak dinlenen polis Orhan Şimşek de olay günü Mecidiyeköy’de olduğunu söyledi.
Mahkemeye Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan tanık polis Mustafa Erbek ise “O gün tam olarak nerede beklediğimi hatırlamıyorum” dedi:
“Eylemci grup tarafından atılan taşlardan yaralandım. Olayın olduğu yeri hatırlamıyorum. O gün tam olarak nerede beklediğimi de hatırlamıyorum. ZET tüfeği kullanmadım. Okmeydanı’na geçtiğimizde sakin bir bölgede beklediğimi hatırlıyorum.”
Tanık polislerden Ömer Koç ve Yusuf Koçoğlu da olay günü ZET tüfeği kullanmadıklarını hatırladıklarını söyledi.
Son olarak tanık polis Hakan Bülbül de, “Fatih Dalgalı’yı tanımıyorum. Çalıştığım grupta da hiç çalışmadı. Kendi ekibimde 20 kişi görevliydi. Görüntülerde bu kişiler yok. Olsaydı muhakkak tanırdım. Tutanak karşılığı ZED silahını alıyoruz. O silah gruba zimmetlenir” dedi.
“Çocuğu vuran Fatih Dalgalı’dır”
Tanık polislerin ardından konuşan Avukat Çiğdem Akbulut, “Fatih Dalgalı başından beri size yalan söyledi. Ama siz Fatih Dalgalı’yu tutuklamıyorsunuz” dedi. Akbulut, “Bizim bir amacımız bu katilleri koruduğunuzu teşhir etmek” sözlerini kaydetti.
Elvan ailesinin avukatı Can Atalay da, “Hedef gözeterek en fazla 60 metre uzaktan vurulduğu çok açık fakat siz Adli Tıp kurumuna yazdınız. Adli Tıp, mahkemeyle dalga geçerek dosyada çok ayrıntılar olmasına, sanığın görüntülerinin analiz edilmesine rağmen adli tıp biz sanığı tespit edemeyiz diyor” dedi ve ekledi: “Bu mesele çözümlenmiştir. Çocuğu vuran Fatih Dalgalı’dır.”
Atalay, dosyada yeni bir bilirkişiye ihtiyaç olmadığını kaydederek, “Jandarma kriminal raporu sanığın suçunu ortaya çıkartılabilecek niteliktedir. Biz emri verenlerle ilgili olarak da tartışmaya devam edeceğiz” dedi.
Anne Elvan: Çocuğumun katillerinin tutuklanmasını istiyorum
Avukatların ardından Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan da konuştu.
Elvan şunları kaydetti:
“Ben çocuğumu ekmeğe gönderdiğimi baştan beri söylüyorum. Herkes bu şahsı tanımadığını söylüyor. Bu şahıs kim? Herkes tanımıyorum diyor. Bu şeytan mı? Bugün benim yavrumu vuran kişi yargılanmıyor. Avukatları ve yavrumun cenazesine katılanlar yargılanıyor. Neden? Bizim ülkede olan tek şey var: çocukları öldürüyorlar bir taraf şehit bit taraf terörist ilan ediliyor. Deniz Gezmiş’i astıran celladın boğazına nasıl kemik takılı kaldıysa aynı şekilde benim çocuğumu vuran katilin boğazına da eve getiremediği ekmek takılı kalacak. Ben çocuğumun katillerinin tutuklanmasını istiyorum. Bize yaptığınız işkence yeter. Beni yargılayamazsınız. Çocuğumu istiyorum.”
Elvan duruşma salonunda fenalaşarak adliye koridoruna çıkartılırken, sanık hakkındaki tutukluluk talebinin reddine karar verildi.
Duruşma 28 Kasım 2018 tarihine ertelendi.
