HABER MERKEZİ – Kadına yönelik şiddetin ve buna üretilen bahanelerin artmasını ‘erkeklik krizi’ne bağlayan Prof. Dr. Fatmagül Berktay, şiddetin iktidar ilişkilerinin açık yansıması olduğunu söylüyor. Berktay’a göre çözüm ise açık: ‘İş başa yani kadınların bilinçli mücadelesine düşüyor.’
Kadına ve çocuğa yönelik giderek artan şiddetin cinsiyetçi, ataerkil değerlerin açığa vurularak pekiştirilmesinden kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Fatmagül Berktay, şiddetin iktidar ilişkilerinin açık yansıması olarak politikliğine dikkat çekti.
MA’dan Necla Demir’e konuşan Berktay, ataerkil sistemin kadın üzerindeki şiddet baskıyı olağanmış gibi yansıttığını belirterek şunları kaydetti:
“Ataerkil sistemin kadın bedenini denetleme ihtiyacı, kadınlara kendi bedenlerinin kontrolünü veren üreme haklarına, kürtaj hakkına, evlilikte tecavüzü suç kabul eden yasalara vb. gösterilen direncin yoğunluğunda ve erkek şiddetinin sürekli artışında kendisini ortaya koyuyor.”
“Şiddetin kaynağı erkek egemen zihniyet”
Sorunun politik niteliğini vurgulamanın önemine dikkat çeken Berktay, şiddetin kaynağını; ‘kadınları aşağı erkekleri üstün gören, erkekleri ‘namus bekçiliği’ ile görevlendiren erkek egemen ve zihniyet’ olarak açıklıyor.
Şiddetin sınıf ve bölgeden bağımsız olarak tüm kadınları hedef aldığını söyleyen Berktay, “Şiddet bütün kadınların başı üzerindeki bir Demokles kılıcıdır” diyor ve ekliyor:
“Bu cinayetler eskiden sanıldığı gibi ‘orada uzakta’ bir yerlerde, kırsal bölgelerde, eğitimsiz kesimlerde, ya da ‘hala feodal ilişkilerin hüküm sürdüğü Doğu bölgesinde, Kürtler arasında’ filan değil yanı başımızda, büyük kentlerde, eğitimli olduğu var sayılan kesimlerde de cereyan ediyor.”
“Şiddetteki artışın nedeni ‘erkeklik krizi'”
Şiddetteki artışın bir diğer nedenini “erkeklik azalması” algısına bağlı olarak bir “erkeklik krizi”nin yaşanmasına bağlayan Berktay, bu krizi ortaya çıkaran en büyük nedeninin erkeğin yetiştirilişinde empoze edilen şişirilmiş erkek kimliğini pratikte uygulayamaması olduğunu söylüyor:
“Ekonomik koşulların kötüleşmesi, işsizlik, göç vb. sorunlar karşısında bir ‘erkeklik/güç kaybı’ yaşıyorlar ve bu kaybın acısını da gene kadınlardan çıkarıyorlar.”
“İş başa yani kadınların mücadelesine düşüyor”
Berktay, çocuklara yönelik cinsel istismar ve ensestin artışını ise “Kadınları ve çocukları erkeğin mülkü sayan ataerkil yapının dışa vurumu” olarak değerlendiriyor.
Prof Dr. Berktay, tüm bu sorunların çözüm yolunu ise şöyle gösteriyor: “İş başa, yani kadınların bilinçli mücadelesine düşüyor.”
