Bir ilk: AYM Serpil Erfındık cinayetinde devleti suçladı

Bir ilk: AYM Serpil Erfındık cinayetinde devleti suçladı

Anayasa Mahkemesi boşandığı Vedat Atik tarafından öldürülen Serpil Erfındık’a yönelik yeterli önleyici ve koruyucu tedbirler alınmadığı gerekçesiyle ihmali olan kamu görevlilerinin yargılanmasına karar verdi. AYM bu emsal kararla ilk kez bir kadın cinayetinde devleti sorumlu tutan bir karara imza atmış oldu.

Dokuz Eylül Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğretim görevlisi olan 38 yaşındaki Serpil Erfındık, kendisine şiddet uyguladığı için evli olduğu Vedat Atik’ten 2013 yılında boşandı.

Atik, 20 Eylül 2013 tarihinde görüştüğü çocuğunu teslim etmek için Serpil’in işyerine gitti. İddiaya göre Atik, burada Serpil’e küfür ve hakaretler etti. Olay emniyete yansıyınca taraflar Polis Merkezi Amirliği’ne götürüldü.

Aile Mahkemesi, başvuru üzerine Atik hakkında eski eşine “her türlü şiddet, şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması yönünde önleyici tedbir alınmasına, tedbirin bir ay uygulanmasına” hükmederken, koruyucu tedbirler yönündeki talepleri reddetti.

Atik, bu karara rağmen, Serpil’in işyerine 14 Kasım 2013 tarihinde bir kez daha gitti. Kadının ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi.

Koruyucu tedbir talebine ret

Aile Mahkemesi. 15 Kasım 2013 tarihinde yapılan ikinci başvuruda 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 5’inci maddesi uyarınca “Vedat Atik’in bir ay boyunca Serpil Erfındık’a yönelik her türlü şiddet, şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması”nın yanında Serpil’e ve işyerine 100 metreden daha fazla yaklaşamamasına, iletişim araçları ile rahatsız etmemesine karar verdi.

Bu kararın bir ay geçerli olmasına hükmedildi. Mahkeme, koruyucu tedbirlerin alınmasına ise yer olmadığına karar verdi. Dosyaya göre, bu karar şüpheli Vedat Atik’e tebliğ edilmedi.

DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre Polis Merkezi Amirliği tarafından nöbetçi Cumhuriyet savcısına bilgi verildi. Savcılık, “şüphelinin ifadesinin alınarak serbest bırakılması” talimatı verdi. Atik, ifade verdikten sonra serbest bırakıldı.

Tedbir sürerken 29 Kasım 2013 tarihinde Atik hakkında hakaret ve tehdit suçundan açılan davanın duruşması yapıldı. Atik, tebligata rağmen duruşmaya gelmedi ve bu nedenle hakkında zorla getirme kararı alındı.

Serpil ise duruşmada “hayatından endişe ettiğini, koruma kararlarının Atik tarafından ihlal edildiğini, müşterek çocukla ilişkinin sonlandırılması gerektiğini” söyledi.

Savcılık dilekçeyi işleme koymadı

Kadın, daha sonra İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi aracılığıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyet dilekçesini sundu. Ancak savcılıktan da beklenen işlemler yapılmadı.

Serpil, tedbir kararının sona erdiği gün olan 15 Aralık 2013 tarihinde oğlunu görme bahanesiyle eve gelen Atik tarafından öldürüldü.

Faile ‘iyi hal’ indirimi

İzmir’de yapılan yargılama sonucunda Atik’e ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası verildi. Mahkeme, sanığa “iyi hal ve pişmanlık” indirimi uygulayarak cezayı 28 yıl 5 ay 7 güne düşürdü.

Ailenin avukatları, Serpil’in korunması konusunda yeterli tedbirleri almadığı gerekçesiyle polis ve jandarma görevlileri ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürü hakkında suç duyurusunda bulundu.

Dilekçede, bu kamu görevlilerinin şiddetin önlenmesi ve koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin olarak uygulanmasına yönelik görevlerini gereği gibi yerine getirmediği belirtildi. Ancak İzmir Valiliği soruşturma izni vermeyince savcılık dosyayı kapatmak zorunda kaldı.

Ancak savcılık, takipsizlik kararı verdi. Bunun üzerine dosya Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.

Mahkeme, 29 Eylül tarihinde yaptığı toplantıda devletin Serpil’i korumayarak yaşam hakkını ihlal ettiğine karar verdi.

Mahkeme, kadına yönelik şiddete ilişkin koruyucu ve önleyici tedbirlerin kamu görevlilerinin ihmali ile etkin olarak uygulanmaması sonucunda meydana geldiğini belirterek, kamu görevlileri yönünden kapatılan soruşturmanın açılmasına hükmetti.

AYM, kararın gerekçesini önümüzdeki aylarda açıklayacak. Savcılık, gerekçeli kararın eline ulaşmasının ardından kamu görevlileri hakkında kapattığı soruşturmayı yeniden açmak zorunda olacak.

‘Karar emsal teşkil edecek’

Serpil Erfındık’ın ailesinin avukatı Aytül Arıkan, AYM kararının benzer vakaların önüne geçilmesi ve idarenin sorumluluğuna dikkat çekmesi açısından önemli olduğunu ifade etti.

Arıkan, “Bu karar, Türkiye gibi kadın cinayetleri konusunda her gün bir haber aldığımız ülkemizde önemli bir karardır, bir emsal teşkil edecektir. Dolayısıyla koruma ve koruyucu tedbirlerin alınması ve izlenmesi meselesinde sadece mahkemeler, savcılık, polis ve jandarma değil, Aile Bakanlığı dahil devletin bütün organlarının etkin ve yeterli bir şekilde sürecin parçası olmak zorundadırlar” dedi.