Depremin ilk gününde 150 kişinin göçük altında kaldığı Maraş’ın Nurhak ilçesine bağlı Kullar Mahallesi’nde en az 120 kişi hayatını kaybetti. Haritadan silinen mahallede, günler geçmesine rağmen enkaz altında aramalar sürüyor.
MA’dan Adnan Bilen’in haberine göre, Maraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen ve 10 kenti etkileyen 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerde, Nurhak ilçesinde en az 200 kişi yaşamını yitirdi.
Depremin ilk iki günü yolu açılmayan ve enkazın altında 150 kişinin kaldığı Kullar Mahallesi, neredeyse haritadan silindi.
Mahallelinin verdiği bilgiye göre en az 120 kişi hayatını kaybetti, enkaz altından ise 60’a yakın kişi sağ olarak çıkarıldı. Yüzlerce hayvan da enkaz altında kalarak can verdi.
Başka kentlere göç
Enkazların kaldırılmasını bekleyenler dışında kimsenin kalmadığı mahallede, depremzedeler başka kentlere göç etti. Depremin ilk iki günü yolların kapalı olması nedeniyle arama kurtarma ekiplerinin gitmediği mahallede, yurttaşlar enkazda kalanların büyük bölümünü kendi imkanlarıyla çıkardı.
Hayvanları yarı fiyatına satıyorlar
Su ve elektriğin olmadığı mahalleden göç etmek isteyen yurttaşlar, ellerinde kalan hayvanları yarı fiyatına satmak zorunda kalıyor. Günlerdir hayvanlar için su ve yem bulunmazken, mahalledeki hayvanları ucuza satın almak için tüccarlar adeta köye dadandı.
Depremzedelerden Bayram Coşkun, şunları anlattı:
Yaşanan ilk depremin köyümüze bir etkisi olmadı ama öğleden sonra yaşanan ikinci depremde köy tamamen yok oldu. Biz köyde çok büyük sıkıntı çektik. Depremin olduğu gece tipi vardı ve yollar kapanmıştı. Biz köylüler sabaha kadar kar altında bekledik. Bir gün sonra yollar açıldı, burada enkaz altında çıkardığımız kişilerin hastanelere sevklerini yaptık. Sevkler yapılırken, bu kez de Elbistan yolu çökmüş, çatlamıştı. Yol kapalı olduğu için hastaları tekrar geri getirdiler. Büyük acı yaşadık. Yolların çökmesi ve kış koşullarından dolayı geç kalındı. Komşularımızı kendi imkanlarımızla enkazdan çıkardık ve büyük çoğunluğu hayatını kaybetti.
‘Hayvanlara verecek ne su ne de yem var’
“Köyümüzü, komşumuzu, dostlarımızı burada kaybettik” diyen Mustafa Karakuş ise, “Hasarımız çok fazla ve burada yaşamamızın bir anlamı kalmadı. Biz şu an çok mağdur durumdayız ve hayvanlarımızı satmak zorunda kaldık. Hayvanlarımızın büyük bölümü şu an göçük altında. Kalan hayvanlarımıza verecek ne su ne de yem var. Köye her gün onlarca tüccar geliyor. Hayvanlarımızı yarı fiyatına satarak buradan gideceğiz. Çünkü artık burada barınmamız için ne imkan var ne de heves” dedi.
‘Dışarıda kaldığımız için donmak üzereyiz’
Köyde deprem gecesi donmaktan zor kurtulduklarını anlatan depremzede Aziz Coşkun, “Evlerimiz yok oldu, hayvanlarımız öldü. Burada dışarıda kaldığımız için donmak üzereyiz. Artık ne yapacağımızı bilmiyoruz. Çocuklarımızı şehir dışına gönderdik. Ben de hayvanlarımı satıp göç edeceğim. Çünkü burada yaşayabileceğimiz hiçbir şey kalmadı artık. Şu an idare etmeye ve ölmemeye çalışıyoruz. Köyde elektrik, su hiçbir şey yok. Burada nasıl yaşayabiliriz ki?” diye konuştu.
‘Sadece yaşamaya ve ölmemeye çalışıyoruz’
“Depremin üzerinden bir hafta geçti, devlet, millet nerede?” diye soran köylülerden Ali Şahin, “Şu an köyde elektrik yok, su yok. Bizim için en büyük sıkıntı şu an bu. Hayvanlarımı besleyemiyorum. Hayvanlarımıza su bile veremez durumdayız. Tüccarlar buraya akın ediyor. Çünkü 30 bin TL olan bir hayvana, 15 bin TL veriyorlar. Biz de mecburen satmak zorunda kalıyoruz. Depremde gelinimi kaybettim, malım gitse ne olur? Bir kamyonum var ve oraya battaniye koyarak yaşamaya çalışıyorum. Şu an sadece yaşamaya ve ölmemeye çalışıyoruz” diye anlattı.
Mahallede sadece hayvanları olan yurttaşlar kalırken, mahallenin girişinde ise birkaç çadır kurulmaya başladı.