Ceylan Önkol’un ölümünün üzerinden 12 yıl geçti. Kimse yargılanmadı, dosya zamanaşımına bırakıldı.
Ceylan Önkol, 28 Eylül 2009’da Diyarbakır’ın Lice ilçesinin Şenlik (Sıpéni) köyüne bağlı Hambaz (Xambaz) mezrasında koyun otlatırken meydana gelen patlamada hayatını kaybedeli 12 yıl oldu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Diyarbakır’ın Lice ilçesinde koyun otlatırken meydana gelen patlamada hayatını kaybeden 12 yaşındaki Ceylan Önkol’un ailesi Raif Önkol ve Saliha Önkol’un başvurusuyla ilgili kararını 17 Ocak 2017’de açıklayarak Türkiye’yi haklı buldu.
Önkol’un ölümüne ilişkin kimse yargılanmazken, dosya 2014’te zamanaşımına bırakıldı.
97 doğumlu Ceylan Önkol’un cenazesi 6 saat boyunca yerde kalmış, savcı can güvenliği gerekçesiyle olay yeri incelemesini 3 gün sonra yapmıştı.
Annesi Ceylan Önkol’un cansız bedenini eteğinde taşımıştı.
Ceylan Önkol’un hayatını kaybettiği yer, Bingöl-Diyarbakır sınırının Bingöl tarafındaki Tabantepe askeri birliğinin, Abalı ve Yayla jandarma karakollarının üçgeninde yer alıyordu.
28 bin lira tazminat ödendi
Önkol Ailesi 100 bin maddi, 150 bin manevi tazminat talebiyle Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’nde dava açmıştı. Bu davada da mahkeme, Önkol Ailesi’ne 28 bin 208 lira 85 kuruş maddi tazminat ödenmesini kararlaştırdı.
Mahkeme manevi tazminat yönünde karar vermedi.
Savcılık zamanaşımına bıraktı
30 Nisan 2014’te Ceylan Önkol’un ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten Lice Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyadaki kanıt ve raporların faillerin tespiti için yetersiz olduğuna kanaat getirdi ve dosya için “Daimi arama kararı” verdi.
Savcılık kararında, havan mermisinin Tapantepe Taburu’ndan atıldığı yönündeki tanık ifadeleri, otopsi tutanağı, ekspertiz raporları, olay yeri tutanakları, bilirkişi raporlarına istinaden faillerin tespitinin mümkün olmadığı gerekçesi ile bu kararı verdiğini bildirildi.
Kararda “olayın kasten gerçekleştiğine dair yeterli delil elde edilmediği” de belirtildi.
Bu haliyle olayın “Taksirle ölüme neden olma suçu” olarak kabul edildiği ve zamanaşımı süresinin sonuna kadar faillerin aranmasını ve kimlik tespitinin yapılması ile “düzenli olarak yılda bir kez” kolluk kuvvetlerinin savcılığa bilgi vermesi istendi.
‘Ceylan, ceylan!’
Ağabeyi Rıfat Önkol şöyle anlatmıştı o anları:
”Dama çıktım. Birkaç komşumuz vardı. Seslendim, ‘Patlama nerde oldu?’ dedim, ‘Bir duman çıktı’ dediler. Hayvanların olduğu yerde koştum. Anam ve kardeşim de arkamdan geldiler. Seslendim kız kardeşime: ‘Ceylan, ceylan!’ Ses çıkmıyor. Baktım, parçalanmış…Üstümü çıkarıp üstüne attım. Dedim ‘Ana, kardeşimin ölüsünü görme!”
Annesi ise o günü şu sözlerle anlatmıştı:
“Evden çıkarken ‘Makarna pişir de, dönünce yiyeyim’ dedi. Çıktıktan 5-10 dakika sonraydı. Bir uğultu duydum. Ağabeylerine seslendim. Hele gidin bakın, bu bomba nereye düştü? Koştum, ‘Rıfat’ dedim, ‘Bırak ben anayım, ben de göreyim. Açtım örtüyü. Bağırsakları ve ciğerleri yerdeydi. Kendi ellerimle ciğerlerini topladım. Eteğime koydum ciğer parçalarını.”
HABER MERKEZİ