CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gezi eylemlerine katılanlara “sürtük” demesine ilişkin suç duyurusunda bulundu. TİP’li kadınlar da hakaret’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçlamalarıyla suç duyurusunda bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında, Gezi eylemlerine katılanlara yönelik sarf ettiği “sürtük” kelimesinden dolayı suç duyurusunda bulundu.
Ankara Adliyesi’ne giderek suç duyurusunda bulunan Erdan Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, Erdoğan’ın partisinin grup toplantısındaki “Düşünün Dolmabahçe Bezmialem Valide Sultan Camii’nin içinde bu eşkıyalar, bu teröristler, bira şişeleriyle, bira kutularıyla adeta caminin içini pislemişti. Bunlar böyle, bunlar çürük, bunlar sürtük, bunlar için ulu mabet nedir, ne değildir, böyle bir şey yok” sözlerini anımsattı ve “Erdoğan caminin müezzini tarafından yalanlandı. Ellerinde olduğunu iddia ettikleri görüntülerle ilgili ‘Yayınlayacağız’ demesinin üzerinden yaklaşık 500 cuma geçti. Halen ortada hiçbir şey yok” ifadelerini kullandı.
9 yıl önceki Gezi eylemlerine kendisinin de katıldığını vurgulayan Kılıç, şunları dile getirdi:
Daha önce Gezi Direnişi ile ilgili birçok yalanına, dolanına şahit olmuştuk, duymuştuk ama doğrusu böyle bir kelime kullanabileceğini düşünememiştik. 20 yılın sonunda, artık yapılacak ilk seçimde tıpış tıpış gideceğini anlamış olacak ki ve bundan dolayı da şirazesi o kadar kaymış olmalı ki artık yalanın dışında hakarete ve küfre başvuruyor. Ama merak etmesin bu küfrün yargıda mutlaka bir cezası olacak… Şimdi olmasa bile ilk seçimde iktidara gelecek Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında olacak. En küçük eleştiride bile başta partimiz olmak üzere muhalefete, muhalefet milletvekillerine ve sözcülerine hapis ve para cezaları yağdıran yargınızın ne kadar bağımsız ve tarafsız olduğunu göreceğiz. Dün, Gezi yargılanırken AKP’nin kayığına binen hakimler, bugün halka küfürler eden, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçlarını işleyen taraflı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı hukukun gerekliliklerini yerine getirmezlerse vatandaşın gözünde aynı suçları işlemiş olurlar.
TİP’li kadınlardan suç duyurusu
Türkiye İşçi Partili (TİP) İstanbul Milletvekili Kadıgil ve TİP avukatlarından Sedef Erken, Erdoğan hakkında ‘hakaret’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçlamalarıyla İstanbul Adalet Sarayı’nda suç duyurusunda bulundu.
TİP’li kadınların suç duyurusu öncesi adliye önündeki açıklamasında konuşan Kadıgil, şunları söyledi:
Hepimiz çok sinirliyiz; tüm Türkiye’deki kadınlar, LGBTİ+’lar, erkekler olarak, bu Saray rejiminin faşizmine maruz kalan herkes gibi biz de çok sinirliyiz. Bugün Türkiye İşçi Partili Kadınlar olarak dilekçe sunmak amacıyla adliyeye geldik. Elimdeki dilekçeyi birazdan cumhuriyet savcılığına teslim edeceğiz. ‘Akın Gürlek gibi bir karakterin adalet bakanı yardımcısı olarak atanabildiği bir ülkede arkasında saray yazan bir binadan ne bekliyor olabilirsiniz’ diye sorabilirsiniz.
Bizler bu devranın böyle gitmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Bu dosyaların çok yakın takipçisi olacağız. Yandaş savcılar, hakimler ret kararları verebilir, suçluları koruyup kollayıp masum insanları hapse tıkabilir ama unutmayın ki yargı sistemi her zaman yazılı devam eder ve bu ay değilse bir dahaki ay, bu yıl değilse bir dahaki yıl bu halka edilen hakaretlerin hepsi ilgililerinden tek tek sorulacak.
Kadıgil, hakaretin yalnızca kadınlara değil, Gezi’ye katılan herkese olduğunu belirterek şöyle devam eti:
Şunu çok iyi biliyoruz, bu yalnızca kadınlara değil, Gezi’ye katılmış tüm kadınlara, LGBTİ+’lara, erkeklere, tüm insanlara yapılmış açık bir hakarettir. Bu kadar cinsiyetçi kelimeler seçilmesinin de boş olmadığını çok iyi biliyoruz. Her faşist iktidar gibi iktidarın da bir numaralı hedefinde kadınların olduğunu çok iyi biliyoruz. Ama susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz. Küfürlerine, terbiyesizliklerine pabuç bırakmıyoruz, bir adım bile geri adım atmıyoruz. Çünkü kadınlar kalacak, Recep Tayyip Erdoğan ve saray karanlığı gidecek.