Contemporary İstanbul’dan ‘Barış Pınarı’ e-postası, sanatçılardan tepki

Contemporary İstanbul’dan ‘Barış Pınarı’ e-postası, sanatçılardan tepki

HABER MERKEZİ – Contemporary İstanbul’un Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli’nin “sanatseverler” olarak addettiği kişilere “Barış Pınarı” adı verilen harekât ile ilgili e-posta gönderdiği ortaya çıktı. Söz konusu yazıda, operasyon savunularak, uluslararası basın yayınları “yalan haber” yapmakla suçlanıyor. E-postayı değerlendiren sanat dünyasındaki isimler ise duruma tepkili. Kimisi e-postayı “delilik” olarak nitelendiriyor, kimisi de İstanbul’da “politik eser sergilemenin imkansızlığını” hatırlatıyor.


Çeviri-Derleme: Evren Toprak


Contemporary İstanbul’un Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli’nin, Türkiye’nin Kuzeydoğu Suriye’ye yönelik başlattığı “Barış Pınarı” adı verilen harekât ile ilgili aralarında sanat eleştirmenleri ile gazetecilerin bulunduğu çeşitli kişilere e-posta gönderdiği ortaya çıktı.
Güreli’nin 14 Eylül tarihini taşıyan fakat 14 Ekim’de gönderilen e-postasında, harekât savunularak, uluslararası basının konuyla ilgili yayınları “yalan haber ve yorumlar” olarak nitelendiriliyor ve “sanatsever arkadaşlardan manipülatif haber, yorum ve paylaşımları ciddiye almaması” isteniliyor.
Suriye’nin toprak bütünlüğünden operasyonun mahiyetine, harekâtla ilgili çeşitli konuların gündeme getirildiği mesajda, operasyonla ilgili “dezenformasyon ve kara propaganda yapıldığı” savunuluyor ve şöyle deniyor:

“Türkiye’nin mevcut operasyonu hiçbir etnik grubu, ulusu veya ülkeyi hedef almıyor, aksine sade ve basit bir şekilde ülkemize olduğu kadar bölgesel ve küresel seviyede terör tehdidi oluşturan unsurların etkisiz hale getirilmesini hedefliyor.”

Güreli’nin mesajı, Türkiye ekonomisinin harekâttan etkilenmeyeceği, maruz kaldığı önceki saldırılar sonucu ekonominin bağışıklık kazandığı ve bu durumun sanat sahnesi ile piyasasına olumlu yansımalarla sonuçlandığı yönündeki ifadelerle son buluyor.

Güreli’ye tepkiler

Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli’nin bu mesajı sanat dünyasından birçok ismin tepkisini çekti.
Gazeteci ve eleştirmen Oliver Basciano, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, mesajı “delilik” olarak nitelendirdi ve “Neden yorum yapma ihtiyacı hissettikleri hayret verici; neyse gelecek yıl uluslararası katılımcı bulmakta başarılar!” ifadelerini kaydetti.
Basciano, The Art Newspaper’a verdiği demeçte ise şunları kaydetti:

“Mektubun dili, sanat satmak için mekan sunma işinden bu denli uzak bir konuda o kadar güçlüydü ki saçma geldi. Mektubun tiksinti verici zorlama Türk milliyetçiliği kokuyor olması da benim için berbattı.”

New York Doğu Enstitüsü’nden Hakan Topal ise bu durumun Türkiye için bir istisna olmadığını söyledi.
Topal, “İstanbul müzelerinde artık hiç kimse politik iş sergileyemiyor. Politik doğası olan işler gözardı ediliyor ya da sansürleniyor” dedi.

Kuzeydoğu Suriye’ye harekât: Neler yaşanıyor?

Türkiye, 9 Ekim tarihinde Kuzeydoğu Suriye’ye yönelik “Barış Pınarı” adı verilen harekâtı başlattı.
Operasyon yedinci gününde sürerken, aralarında AB üyeleri ile ABD’nin bulunduğu birçok ülke tepkili, hatta Türkiye’ye yönelik yaptırım kararları alınmaya başlandı.
ABD’nin yaptırımları Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Enerji Bakanı Fatih Dönmez ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanı sıra ikili ticari ilişkileri hedef alırken, dokuz AB ülkesi Türkiye’ye silah satmayı ya durdurdu ya da askıya aldı.
“Olası insani kriz” yaptırımlarda temel vurgu olarak öne çıkarken, Kuzeydoğu Suriye’deki Demokratik Suriye Güçleri ile Şam yönetimi uzlaşmaya vardı, sınırlara Suriye ordusu yerleşmeye başladı.
Öte yandan harekâtın yaşandığı günden bu yana sınırın her iki tarafından sivil kayıp haberleri geliyor. Birleşmiş Milletler de yüz elli bini aşkın kişinin yerinden edildiğini vurgulayarak Ankara’ya “operasyonu durdurun” çağrısı yapıyor.
Bu gelişmelere rağmen Ankara operasyonu devam ettirmekte kararlı.


Karınca Dış Haberler