Cumartesi Anneleri’nin bu haftaki eyleminde 26 yıl önce kaybedilen Fehmi Tosun’un akıbetini sordu. Eşi Hanım Tosun, kayıpları bulununcaya kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söyledi.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılmasını talep etmek amacıyla 865’inci kez bir araya geldi.
Pandemi nedeniyle online gerçekleştirilen bu haftaki eylemde, 26 yıl önce 19 Ekim 1995 sabahı evden çıktıktan sonra kendisinden haber alınamayan 35 yaşındaki Fehmi Tosun’un akıbeti soruldu.
Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun, bu ayın kendisi için kara bir ay olduğunu belirterek, bu ayın tüm kayıplarını andı.
Eşinin Siyasi kimliğinden dolayı gözaltında kaybedildiğine vurgu yapan Tosun, son kayıp bulununcaya kadar mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.
Tosun, Eşinin kaybedildiği ayda eşi gibi birçok kişinin kaybedildiği bilgisini paylaşarak, “Sadece eşim kaybedilmedi, o ay içinde binlerce kaybımız oldu. Biz de şunu söyleyebiliriz var olduğumuz sürece kaybedilen kayıplarımızın izinde olacağız. Son kayıp bulununcaya dek kayıplarımızın izinden gitmekten vazgeçmeyeceğiz. Bunu sadece eşim için söylemiyorum kaybedilen tüm kayıplarımız kimlikleri, dilleri için bir emek verdiler. Kimliğimiz dilimiz budur bu nedenle zindanlara attılar. Bazılarını kaybettiler. Eşimde onlardan biriydi. Gözaltına alınıp kaybedildi. Bizi kaybettirenler şunu iyi bilsinler, bizden tek bir kişi kalsa bile davamızdan amacımızdan geri adım atmayacağız” dedi.
‘Yolları barış ve özgürlük yoluydu’
Kayıplarının emeklerine sahip çıkacaklarının altını çizen Tosun, “Onların gittiği yol yanlış bir yol değildi. Barış ve özgürlük yoluydu. İnsanlarımızı kaybedenlerden hesap soruyoruz. Bu devlet bize hesap verene kadar da elimiz hep yakalarında olacak. Çünkü biz haklıyız, kimsenin hakkı yok bir başkasını kaybetmeye. Eğer bir suçları varsa ortaya çıkarsalardı. Biz de cezalarını kabul ederdik. Ama kimsenin hakkı yok birini yakalayıp gözaltında kaybetmeye. Kemiklerimizin hesabını onlardan soracağız” diye konuştu.
‘Kaçıran aracın plakası biliniyordu’
İHD Genel Başkanı Eren Kesin, Fehim Tosun’un 19 Ekim 1995 tarihinde evinin önünde eşi ve çocuklarının tanıklığında bir arabaya bindirilerek kaçırıldığını hatırlatarak, Fehim Tosun’u kaçıran aracın plakası eşi ve çocukları tarafından alınmasına rağmen bir sonuç alınmadığını vurguladı. Keskin, “Bu olayda hem tanıklar var hem de Fehmi Tosun’un kaçıran aracın plakası alınmıştı. Buna rağmen bir sonuç alınamadı. Bu dosyada da her zaman olduğu gibi zaman aşımından takipsizlik verildi” dedi.
‘Mücadelemiz devam edecek’
Aracın plakasını dönemin içişleri bakanıyla paylaştıklarını hatırlatan Keskin, devletin dosya takipsizlik kararı verdiğini dile getirdi. Keskin, şöyle devam etti:
Fehmi Tosun’u kaçıran aracın plakası tarafımızca İçişleri bakanına sunulduğunda bize verilen cevap plaka sahibinin özel hayatının gizliliği gerekçe gösterildi. Hiç kimse Fehmi Tosun’un hayatını düşünmedi ve devlet akıllara sığmayacak bir şekilde bu arama talebimizi reddetti. Hukuki mücadelemiz devam edecek.
Açıklamaların ardından Cumartesi Anneleri adına açıklamayı yapan Aylin Tekiner, Fehmi Tosun’un kaybedilmesi ve yargı süreçleriyle ilgili bilgi verdi.
Kayıplardan devletin sorumlu olduğunu hatırlatan Tekiner, birçok gözaltın kayıp vakasında olduğu gibi Tosun’un dosyasının da zamanaşımından kapatıldığı hatırlattı.
HABER MERKEZİ